Ayvansaray'ın Katli

Fatih belediyesinin Proje-Mülkiyet ortağı olduğu Ayvansaray Türk evleri projesi Fatih ilçemizde hayata geçirilen en büyük hukuk ve tarih katliamıdır, Burası Sulukuleyi geçmiştir. Fakat parmağını kıpırdatan henüz görülmedi.

Ayvansaray'ın Katli
24 Nisan 2015 - 04:43

Ebu Hilal El Askeri, "riya" kelimesinin farkını, "Allah'tan sevap talebi ile değil, insanların övgüsünü kazanmak için güzel bir davranışta bulunmak" şeklinde ortaya koymuştur. Riyakar, insanların övgüsünü neden kazanmak ister? İnsanlardan kasıt çoğunluktan ibaretse, işin içine siyasetin girdiği aşikardır. 

 

Zira dilimizde bulunan "kamu" kelimesi, cismi ve ulvi tüm hususlarıyla bütündür. Yani bir kamu kurumundan riyakarlık beklememeliyiz. Ancak, çoğunluğun siyasi tercihi, elbette kitlesini daima hoşnut, azınlığı ise cevrediyor. Anlayacağınız, riyakarlık bir kişiye mahsus değil. Sistem kendi riyakarını oluşturuyor.



 

Resim.1: Fatih Belediyesi'nin Ayvansaray'da gerçekleştirdiği dönüşüm.

Bugün Fatih'in yaşadığı dönüşüm, belli çoğunluğun övgüsünü, hukukun ve bilimin ise sövgüsünü kazanmış durumda. Alınan kararlar, ortaya konan raporlar ve analizler, durumun hiç de iç açıcı olmadığını gösteriyor. Riyakarlığın kazandırdığı övgü ve övenin kazandıkları, yılların birikimi Fatih'in hatıra mekanlarına zarar veriyor ve kültürel yozlaşmayı arttırıyor.

Hatıra mekan; muazzam ikametgah; aziz mesken Fatih, hatrin; vefalı dost; şehir köylü insanlarıyla beraber gün be gün eriyor. Taşıdıkları anlamları ve verdikleri mesajlarıyla bu sözler kasıtlı seçilmiştir. Kelimelerin derinliği, bugün yaşanan riyakarlığı ve kültürüyle beraber yok olan tabiat varlığını bize resmediyor.



Resim.2: Eğrikapı'dan Ayvansaray'a bakış.

İşte Ayvansaray'da yaşanan dönüşümün katliam olarak tespiti; Allah'ın sevabını reddetmenin de ötesinde hududunun resmedildiği mimariyi yok ederek maddi kazanç hedeflemenin ta kendisidir. Müstakil evleri; darussüknaları (ticarethanesi ve/veya ticaretinin mallarını da barındırabildiği aile evi) ile bahçeleri içinde, kademelenen mahremiyetler zinciriyle hudutları ortaya koyan özgün bir mirasın iklimine inşa edilenler, riyakarlığın hançeri değil de ne? Hatıra mekan olarak bu Mahallenin gelecek nesillere ulaştırılması, tabiatının kültürüyle beraber korunması bir kamusallıktı. Bugün kamu değil, seçkinler ve övülenler kazanmıştır.

Ayrıca kültürden kastım kadim olandır. Kadim kültür; tarihi bugünden eskiye kök salmış bir çınardır. Öyle yeni filizlenmiş sürgünlerini budayarak kültürü yaşatamazsınız. Elbette gelişen teknoloji, gereksinimler, araçlar dikkate alınacak. Ancak bunlar, çınarı gövdesinden kesip atarcasına, önceliğe alınacak hususlar değil. Katlı otoparkın, güvenlik diyerek hiç olmayan kapalı site anlayışının, hele betonun bu mahallede yeri yok. Bunlar ne bir öncelik, ne de bir ihtiyaç meselesi. Ahşap yapı kurmayı, taştan duvar örmeyi unutmuş bir mimarlık. Bunun adına kolaya kaçmak, hızlı yoldan köşeyi dönmek; rant denir.   

Sözüm o ki, Fatih'de yaşayan biri, bu kadim dostluğu, hatıraya saygıyı, kamunun bir parçası olabilmeyi derinden hissetmelidir. Birilerinin mutlu mesut yaşaması değil, hepimizin sağlığı sıhhati önemli olan. Kültürümüzü ve tabiatımızı korumak, yaşatmak...

Azat Yalçın





 

Resim.3 ve 4: Suriçi Ayvansaray Mahallesi

Azat YALÇIN

Kentsel Koruma ve Yenileme Uzm.

Peyzaj Y.Mimarı

yalcinazat@yahoo.com

 

YAZARIN BİR YAZISI İÇİN TIKLAYINIZ

YORUMLAR

  • 0 Yorum