19. yüzyılda İslam âleminin en büyük, dünyanın ise büyük güçlerinden olan Osmanlı Devleti'nin varlığı, Hıristiyan ve sömürgeci devletleri rahatsız ediyordu. Sömürgeci devletlerin dünya hakimiyetine; sultanları, aynı zamanda İslam âleminin lideri demek olan halifelik sıfatına da sahip Osmanlı Devleti, engel oluyordu. Osmanlı Devletini bölüp, parçalayıp, yıkmak için, tebaadan olan Rumları; Türklere karşı kışkırtıyorlardı. Rumların yaptıkları vahşetleri, sanki Osmanlılar yapmış gibi propaganda yaparak lehlerinde kamuoyu meydana getirdiler. Bütün Hıristiyan ahaliye olduğu gibi, Yunanistan'daki Rumlara da, kavmiyetçilik ideolojisiyle isyan fikrini aşıladılar. Çok uluslu bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu'nda, Yunanlılar da Fransız İhtilali'nin etkisi altında kalmışlardı. Rusya ve Avrupa devletlerinin kışkırtmaları ile birlikte, Filiki Eterya Cemiyeti'nin çalışmaları sonucu Yunanlılar Osmanlı Devleti'ne karşı harekete geçtiler. Masonik esaslara ve şifrelere göre teşkilâtlanan ve faaliyetlerini arttıran bu cemiyetler, Avrupa'da ve Rusya'da bulunan Rum sermâyedarlar tarafından destekleniyordu. Etniki Eterya cemiyetinin amacı Bizans İmparatorluğu'nu yeniden kurmaktı. Rus Çarının yaveri Alexander İpsilanti'nin kurduğu bu cemiyet Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa'nın varlığından dolayı rahat hareket edemiyorlardı.

Tepedelenli Ali Paşa'nın Osmanlı yönetimine karşı isyan etmesini fırsat bilen Yunanlılar ayaklandılar. Eflak'da başlayan bu ayaklanma kısa bir sürede bastırıldı.İkinci isyan 1821 yılında Mora'da çıktı. Kısa sürede genişleyen bu isyanı bastırması için, Osmanlı Sultanı II. Mahmut, başarılı olduğu takdirde Mora ve Girit valilikleri vaad ederek Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'yı görevlendirdi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa, oğlu İbrahim Paşa komutasındaki kuvvetli bir ordu ve donanmayı Mora'ya gönderdi. İbrahim Paşa Mora'daki Rum asileri, Rus subay ve askerleriyle, Avrupa devletlerinin gönüllü hümanistlerini mağlup edip, bölgeden attı ve isyanın bastırılmasını sağladı. Yunan İsyanın bastırılması Avrupa'da büyük üzüntü yarattı. Bu durum Fransa, İngiltere ile Rusya'nın birlik olarak Osmanlı Devletine karşı cephe almalarına yol açtı. Mora ve Girit'in Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın eline geçmesi İngiltere'nin işine gelmemişti. Zayıf bir Yunan Devleti'nin kurulması İngiltere ve Rusya'nın çıkarlarına daha uygundu. Mora'dan Osmanlı askerinin çekilmesini isteyen notayı, Sultan Mahmut Han, hükümranlık prensibiyle uyuşmadığı için reddetti. Zira bu durum, Osmanlıların bir iç meselesiydi.


Savaşın Gelişmesi İngiltere, Rusya ve Fransa aralarında bir antlaşma yaparak Yunanistan'a bağımsızlık verilmesini istediler. Sultan II. Mahmut'un bu isteği reddetmesi üzerine Baltık Denizine açılan Rus donanmasından bir filo, İngilizlerle birleşip, Akdeniz'e girdi. Rus-İngiliz gemilerine Fransız filosu da katıldı. İngiliz amirali Codrington kumandasındaki Fransa, İngiltere, Rusya müttefik donanması, Mısır'daki Kavalalı İbrahim Paşa kuvvetlerine karşı deniz harekâtı başlattı. Mora İsyanında, Osmanlı ve Mısır gemileri Navarin limanında bulunuyordu. Müttefik donanması, Navarin Limanını kuşattı. Osmanlılar ile deniz muharebesi yapmaya cesaret edemediler. Amiral Codrington, müttefikler adına, Osmanlı ve Mısır askerlerinin Yunanistan'dan çekilmesini istedi. Kabul edilmedi. Navarin'in açıklarındaki müttefik donanması, gayelerinin savaş olmadığını ileri sürerek, limana girmek istediler. 20 Ekimde dostane bir havayla Navarin Limanına girdiler. Osmanlı ve Mısır gemileri hilâl şeklinde birbirine rampa etmiş, üç sıra hâlindeydiler. Limana giren müttefik gemileri, savaş için bahane aramaya başladılar. Ateş gemisinin başka yere alınmasını istediler. Kabul edilmeyince, Mısır gemilerinden kendilerine ateş açıldığını ileri sürerek, savaşı başlattılar. Müttefik gemilerinin âni ateşi üç saat devam etti. 57 Osmanlı-Mısır gemisiyle 6.000 asker kaybedildi. Müttefiklerin kaybı ise 1.000 askerdi.


Savaşın Sonuçları Navarin Faciasını Osmanlı hükümeti protesto edip, Fransa, İngiltere ve Rusya'dan tazminat istedi. Avrupa basını, fâciayı örtmek için, Osmanlı Devleti aleyhine kampanya açtılar. Fransa, İngiltere, Rusya'nın elçileri, İstanbul'u terk ettiler. Faciaya Osmanlı Devletinin sebep olduğunu ileri sürüp, Rusya, Osmanlı Devletine harp ilan etti. İngiltere parlamentosundaki sert tenkitler üzerine, İngiliz Amirali Codrington, görevinden alındı. Rusların, Balkanlardan ve Kafkaslardan saldırmaları üzerine iki cephe açıldı. Fransa, Mora'ya asker çıkardı. 1826 yılında, Yeniçeri Ocağı kaldırılıp, ordusu teşkilatlanıp kadrosunu bütünüyle tamamlayamayan Osmanlı Devleti, bütün imkânları seferber ederek, düşmanlarla mücadele etti. Fransa ve Rusya'nın Orta-Doğu ve Akdeniz'de güçlenmesini, menfaati icabı istemeyen İngiltere'nin araya girmesiyle anlaşma yapıldı.

Navarin Faciası neticesinde; Avrupa devletleri Osmanlı Devletini rahat bırakmayarak, kısa zaman sonra Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasını sağladılar.

HABERE GERİ DÖN