ALÇAKTAN DA ÖTE ÇUKUR ADAMLAR!

Ey Atatürk'e din üzerinden saldıran nankör yaratıklar!
Sizin Müslümanlığınız sahte ve ucuz bir badanadan ibâret.
Her türlü melâneti işler, her pisliği yapar, her türlü rüşveti yersiniz.
Asla Türk olmayıp, devlet düşmanı, kan özürlü iğrenç yaratıklarsınız.
Yalan, dolan, iftira, hile, tezvirat, gasp ve her türlü şer sizlerde.
Senin meselen, Atatürk'ün dindar olup veya olmaması değil, senin meselen, dedenin denize dökülüşüdür.
Seni böyle çıldırtan, dedenin, Pontus, Bizans, Ermenistan hevesinin kursağında kalmasıdır.
Sen sırf bu yüzden;
Dedenin bu hevesini kursağında bırakan Atatürk'ün ne anılmasından, ne resminin asılmasından, ne ders kitaplarında okutulmasından, ne büstünden, ne isminin cadde, park ve stadyumlara verilmesinden, ne de O'nun ''Ne mutlu Türk'üm diyene'' sözünden hiç hoşlanmazsın.
Ve sen,
Her 29 Ekim'de, her 19 Mayıs'ta, her 30 Ağustos'ta ve her milli günümüzde kuduz k.öpekler gibi salya sümük olur karalar bağlar yas tutarsın.
Şayet O' saldırdığın Atatürk olmasaydı, büyük anan aşağıdaki resimde gördüğün kadının aynısını yaşayacaktı.
Atatürk,
Yedi düvelin üzerine çullanıp boğmaya çalıştığı o en karanlık günlerinde Türk milletinin Allah indinde kabul gören duasıydı.
Atatürk,
Vatanı, dini ve namusunu kıskanan, bu kutsal değerlerinin üzerine titreyen haysiyet, şeref ve iffet sahibi imanlı insanların gönüllerinde yaşayan müstesna bir kahramandır.
İ.tlerin ulumasının bulutlara ne zararı olabilir ki?
30 Ekim 2025
ORHAN KILIÇOĞLU