Ayasofya kararı siyasete dönüşmemeli
Ayasofya camii Türk milletinin kahhar çoğunluğunun Milli ve manevi hassasiyeti nedeniyle Mabet olarak ibadete açılmalı 86 yıllık hukuksuz bir uygulama tadilat bahanesi ile devam ettirilmektedir. Bu durum acilen düzeltilmeli fatih'in vakfiyesi eserler vakıf şartlarına uygun istihdam edilmelidir. Danıştayın vereceği karar hukuka uygun olmalıdır, Olayın politikacıların kararına bırakılması hukuk cinayeti olarak tarihe geçecektir. AYASOFYA VAKIF MALI MABETTİR MÜZE OLARAK KULLANILAMAZ
09 Temmuz 2020 - 04:03
Muhalif olanlar Dava savcısının davayı ret edeceğiz Bakanlar kurulu veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile açılabilir mihvalindeki açıklamasına güvenerek davanın ret edileceğinden eminler.
İktidar kanadı Danıştay kararı ile Ayasofyanın açılmasını bekliyor, Aksi bir karar çıkarsa bir şekilde 15 Temmuzda biz Ayasofyayı açacağız beyantları veriyor.
Olayın bu hale gelmesinde elbette iktidarın bu açılıştan siyasi nemalanma isteği yatıyor.
Kimse olayın hukuki boyutuna bakmıyor!
Öncelikle bu karar Türkiye cumhuriyetinin egemenlik yetkisindeki bir karardır.
Ayrıca Ayasofya Vakıflar kanununa göre özel mülkiyettir, Vakfedenin vakıfnamasindeki beyanları esastır.
Olayın uluslar arası tepkileri hukuki değildir, Bilhassa Yunanistan, Fener patrikhanesi, Abd ve AB temsilcileri Dünyada benzeri İslam eserleri üzerindeki uygulamayı görmek istemiyorlar.
400 küsür yıl Osmanlının yönettiği Yunanistanda binlerce cami+medrese+sıbyan mektepleri amacı dışında kullanılmaktadır. Atinadaki 120 caminin tamamı ibadete kapalı çoğunluğu İslamın kabul etmediği kötü amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır.
Kurtuba Merkez Cami-i Şerif'i İspanya'nın Cordoba şehrinde sonradan kiliseye çevrilmiş (Ortası tahrip edilerek bir katedral ve bir kilise yapılmış) olan camidir. Endülüs Emevilerinin başkenti Kurtuba'da 600 cami vardır, Bu gün tamamına yakını islam amaçlı ibadete kapalıdır, Bazıları kilise yapılırken çoğunluğu islama aykırı kullanılmaktadır.
Türkiyede hiçbir kilise amacı dışında kullanılmamaktadır.
Öncelikle Yunanistan Bizansın mirasçısı değildir, mevcut Grek devleti Yunanlı değildir, Yunan medeniyetini devralan Osmanlıdır, Bu nedenle Fatih Sultan Mehmet han “Kayser-i Rûm” (Roma İmparatoru) unvanları ile anıldı.
OLAYIN ÖZÜ ve VERİLMESİ GEREKEN KARAR
Ayasofya ve Sultan Fatih'in vakfettiği bütün taşınmazların Vakıflar genel müdürlüğüne devri yapılmalıdır.
Cami ve Medreseler mabettir, Başka amaçlarla kullanılamaz.
Ayasofya üzerinde Hristiyan cemaatin hiçbir hakkı yoktur, Zaten Türkiyedeki Rum sayısı iki bin kişiyi geçmemektedir, İstanbulda ve Türkiyedeki Rum kiliselerinin tamamı boştur, Çok azında pazar ayinleri yapılmaktadır.
Kısaca Türk Rum Ortodoks cemaatinin ibadethaneye ihtiyacı yoktur, Rum vatandaşlarımız bunu siyasi amaçlar doğrultusunda talep edecek olurlarsa mevcut vakıflar yasası buna imkan vermez.
Kaldıki Kostantiniyyenin fethi sonrası Rumların istanbulu terk etmesi istenmemiştir, Çok kısa zamanda söz konusu Rumlar İslam dinini tercih ederek Müslüman oldukları bir vakıadır.
Kaldıki Rum kelimesinin anlamı "Romalı" demektir, (Arapça -Osmanlıca harflerde O harfi olmadığı için Roma yazılamıyor Rum deniyordu) Osmanlı döneminde ülkedeki Hristiyan tebaya Rum "Romalı" denirdi. Diğer Hristiyanlar ve kiliseleri kendi tabiyetleri ile anılırdı "Ermeni, Süryani, Yezidi vs. Kilisesi-cemaati olarak tanımlanıyorlardı.
Doğu Roma-Bizans halkı içinde 3. yy'dan itibaren kuraklık+kıtlık nedeniyle Asya'dan göç eden Türkler çoğunluktaydı. Zaten Alparslanın Malazgirt savaşını kazanmasının en önemli bir sebebi Bizans ordusundaki Türklerin saf değiştirmesidir.
Yani etnik anlamda Rumlar'ın çoğunluğu Türk kökenlidir, Cumhuriyet döneminde anlamsız bir mubadele ile Hristiyan Türkler Yunanistana gönderilirken, Yunanistandaki Müslümanlar kavmiyetine bakılmaksızın Türkiyeye getirildiler.
Çoğunluğu Karamanoğulları mensubu olan Türk muhacirler bu gün dahi Yunanistanda 2. sınıf vatandaş kabul edilmekte memuriyette ve askeriyede üst makamlara getirilmemektedir.
Bu nedenler düşünülerek Sırf "Akp bu nedenle oy devşirmesin" diye Ayasofyanın hukuksuz bir şekilde Müze olarak muhafazasını savunmak büyük bir gaflettir.
Ayasofyanın, ibadete açılması dini ihtiyaçtan değil Milli egemenliğimizin ilanından ibarettir, Ayrıca Fatih'in vakfiyesinde geçen bedduanın tecellisinden kurtulmak anlamına gelmektedir.
Bir Müslüman Türk vatandaşının Ayasofyanın İslam ibadetine açılmasından rahatsız olacağı düşünülemez, Müslüman olmayanların ne düşündüğü zaten önemli değil, Hem hukuki hem dini hiçbir mazeretleri yoktur.
Dip Not: Avrupa ve ABD'deki mütedeyyin hristiyanlar ve din adamları Ayasofyanın müze olması nedeniyle Bir mabet olan bu mekana turistlerin Hristiyanlığın adabına aykırı kılık kıyafet ve davranışla girmesi, Mabeti hamama çevirmeleri bizleri çok rahatsız ediyor, Ayasofya ibadete açılsın, Ziyaret etmek isteyenler Sultanahmet camiinde olduğu gibi mabet kuralları çerçevesinde girebilsinler demektedirler.
YORUMLAR