Dönüştürülen fatihte tarih kıyımı
Süleymaniye Dönüşüm Projesi Semtine Adını veren "UNKAPANI" Osmanlının Buğday-Un merkezi değirmen ve fırınlarını yok edecek. Fatih belediyesinin yaptığı 1/1000 ölçekli nazım imar planlarda konut alanı olarak belirlenen Eski Unkapanı değirmeni yıkılacağı günü bekliyor. İBB ve Fatih belediyelerini Ak parti adayı TOKİ'ci adaylar kazanırsa, Yeni hayata geçen Kentsel dönüşümde "Rezerv alanı" uygulaması ile şehrin merkezi yenilenerek modernize edilecek.
UNESCO tarafından Süleymaniye camii çevresindeki 8 mahalledeki osmanlı dönemi ahşap konakları DÜNYA MİRASI ALANI olarak tescillenmiş olmasına rağmen, 508 ada'nın modern betonarme villa olarak inşa edilmesi, fatih ilçesindeki 2008 öncesi yapıların tamamının yıkılarak yeni bir formatta inşa edileceğinden endişe ediyoruz.
üç imparatorluğa başkentlik yapmış dünyanın en önemli şehri ranta kurban edileceğe benziyor.
AŞAĞIDA SÜLEYMANİYE PROJESİNDE 508 ADA AHŞAP KONAKLAR BU HALE GELDİ
Bu un ve ekmek fabrikasının restore edilerek sanatsal galeriler Restoranlar alış veriş merkezine dönüştürülebilir, Bu konuda yapılmış bir çalışmada var fakat uzun yıllardır hayata geçirilmedi.
Bu vesile ile öğrendim ki İMÇ 6. Blok tarihi değirmenin üzerine inşa edilmiş.
Benim çocukluğumda orada soğan-patates hali vardı, Bunu yıkarak haliç sahilinde yeni yapılan bakkaliye haline taşıdılar yerine İMÇ 6. Bloğunu yaptılar.
508 ADANIN KUZEY CEPHESİ SANKİ EGEDE BİR VİLLA YAPMIŞLAR UNESCO MİRAS UMURLARINDA DEĞİL
BU KONUDA BİR ARAŞTIRMA
İstanbul'da Unutulmuş Bir Endüstri Yapısı: Unkapanı Değirmeni
Füsun SEÇER KARİPTAŞ* / 15 Ocak 2010
1840’lı yıllara kadar İstanbul’da çoğunlukla rüzgar, su ve at ile çalışan değirmenler kullanılmışken, bu yüzyılın sonunda bu değirmenler yerlerini buharla ve elektrikle çalışan yeni tesislere bırakmıştır. Bu büyük tesislerden biri de Unkapanı’nda kurulmuş olan “Unkapanı Değirmeni”dir.
Unkapanı Değirmeni İstanbul'da 19.yy.da yapılan endüstri yapılarından bu gün işlevini kaybeden, boş ve bakımsız kalarak hızla harap olan yapılardan biridir. Bu yazı da, her geçen gün biraz daha yok olan Unkapanı Değirmeni'nin bir gün korunacağı umut edilerek yazılmıştır.
508 ADA DA YAPILAN BU AHŞAP GÖRÜNÜMLÜ BİNA ORJİNAL MALZEME İLE YAPILMADI BUDAKLI ÇAM, SUNTA MDF, MODERN MALZEME KULLANILDI
Endüstri arkeolojisi kavramının ortaya çıkışı yirminci yüzyılın ikinci yarısına rastlar. Bu kavram, endüstri çağında üretim – imalat yapılan yapılarını ve aletleri çağrıştırsa da, aslında tüm dönemlerdeki donanımları içerir. Endüstri arkeolojisi kapsamındaki tüm kaynaklar, endüstri mirasını oluşturur. Bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılabilmesi, ancak yapıların uygun bir işlevle kent hayatına kazandırarak ve özgün kimliklerini korumayla sağlanabilir. Endüstri mirası olarak elde bulunan kaynaklar çok geniş fakat çok parçalıdır. Bunun nedeni de endüstri uygarlığının kendisini değiştirme gayreti ve bütünleşmiş bir işletme stratejisi olmayışıdır. Endüstriyel miras kapsamında yer alan kaynaklar genel olarak sınıflandırılırsa, taşınır kültür varlıkları olarak nitelendirilen aletler ile taşınmaz kültür varlıkları olarak nitelendirilen yapılar ve endüstriyel peyzajlardır.
19.yy şehir haritası üzerinde işaretlenmiş olarak Unkapanı Değirmeninin konumu.
Türkiye'de bilinçsizlik ve yanlış koruma çalışmaları nedeniyle, tarihi endüstri yapıları birer birer yok olmaktadır. Birçok endüstri yapısı teknolojinin gelişmesi ve yeni fabrikaların kurulmasıyla işlevini kaybederek yıkılmaya bırakılmıştır. 1970'lerden itibaren bu yapılar, endüstri mirası olarak kabul edilmeye başlanmış ve koruma kapsamına girmiştir. Batılılaşma devrinde inşa edilen endüstri yapıları, o dönemin teknolojisini ve ekonomik düzenini aktarması, toplumun yaşadığı belirli bir süreci yansıtması açısından büyük bir öneme sahiptir. Bugün harap ve bakımsız olan ve hatta çok az bir kısmı ayakta kalan sanayi yapıları mümkün olduğunca korunmalıdır. Endüstri yapıları hakkında çok fazla bilgi bulunmadığı için bu yapılardan birinin bile belgelenmesi önemlidir.
Unkapanı Değirmeni
Unkapanı Değirmeni 19.yy.ın sonlarında inşa edilmiş ve günümüze kadar çeşitli nedenlerle oluşan bozulmalar ve onarımlar sonucu değişerek gelmiştir. Unkapanı semti adını "un" ve Osmanlılar Dönemi'nde kullanılan bir çeşit tartı aleti olan, toptan satış yapılan yer anlamına da gelen "kapan" kelimelerinden almıştır. Semte "Unkapanı" denilmesinin sebebi ise, İstanbul'a tahıl getiren gemilerin yüklerini Unkapanı'na boşaltılmasıdır. Bizans döneminden beri Unkapanı bölgesi buğday ticaretinin yapıldığı yer olarak gelişmiş, İstanbul'un en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Bu kadar çok buğday ticaretinin yapıldığı Unkapanı'nda birçok değirmen ve fırın kurulmuştur. 1840'lı yıllara kadar İstanbul'da çoğunlukla rüzgar, su ve at ile çalışan değirmenler kullanılmışken, bu yüzyılın sonunda bu değirmenler yerlerini buharla ve elektrikle çalışan yeni tesislere bırakmıştır. Bu büyük tesislerden biri de Unkapanı'nda kurulmuş olan "Unkapanı Değirmeni"dir.
Unkapanı Değirmeni'ne ait bulunan en eski dokümanlar 1912 tarihli şehir haritaları ve aynı dönemde Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından çizilen haritalardır. Her iki haritada da yapının planı ayrıntılı olarak belirtilmiş ve "Beylik Değirmeni" olarak adlandırılmıştır. 1930 tarihli J. Pervititch haritalarında da Unkapanı Değirmeni'nden "Belediye Değirmeni" olarak söz edilir.
1870 yılında yapım izni çıkan Unkapanı Değirmeni'nin bu dönemde yapılmış diğer değirmenlere göre oldukça büyük olduğu ve birçok binadan oluştuğu görülür. 1940 yılında devlet tarafından satılmış ve yeniden özel mülkiyet tarafından işletilmiştir. Bu dönemde yangın geçirmiş ve daha sonra Umumi Mağazalara satılmıştır. İstanbul Manifaturacılar Çarşısı yapımı sırasında, değirmen yapısı yıkılmıştır. 1980'li yıllarda yapılan ihale ile Unkapanı Değirmeni'ni, Ticaret Borsası satın almış ve otopark olarak kiraya vermiştir.
Unkapanı Değirmeni'nin 4 giriş kapısı vardır. Unkapanı Limanı'na gelen buğday, değirmeninin kuzeydoğu cephesine bakan kapıdan (K02) içeri girer ve içeride bulunan dekovil aksıyla taşınarak depolara getirilir. 19.yy. sonu Unkapanı Değirmeni'nin fotoğrafı ile J.Pervititch ve şehir haritalarında Unkapanı Değirmeni kompleksinde, değirmen binası, depo binaları, fırın, yatakhane binası, dükkanlar, bacalar ve sarnıç açıkça görülmektedir.
Değirmen: Kompleks içindeki esas değirmen binası 19.yy. sonlarında İstanbul'da yapılan ve buharla çalışan diğer değirmen yapılarında olduğu gibi, beş katlı, beşik çatılı ve üçgen alınlıklıdır. Değirmen binasının bulunduğu yerde bugün İstanbul Manifaturacılar Çarşısı Blokları bulunmaktadır.
Depolar: Değirmen binasının yanında iki ve dört katlı iki adet ek yapı ve bir fırın binası vardır. Depo binası olarak kullanılan bu yapılarda değirmen binası gibi, almaşık tuğla duvarlı, üçgen alınlıklı ve beşik çatılı binalardır. Çoğu yok olmuş depo binalarından yalnızca kuzeybatı cephesindeki binanın duvarları ayaktadır.
Fırın: Tek katlı fırın binası, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan, üç bölümden oluşan, kare şeklinde yaklaşık 1000 metrekare büyüklüğünde bir binadır. Üç bölümden oluşan binanın orta bölümü depo ve servis binalarıyla, kenarda kalan bölümleri ise avluyla bağlantılıdır. Fırın binasında bulunan baca nedeniyle burada pişirme işleminin yapıldığı tahmin edilmektedir. Bir bölümü ayakta kalmayı başarmış fırın binasının güneydoğu duvarının tamamı ile güneybatı ve kuzeydoğu duvarlarının bir bölümü mevcuttur. Binanın diğer duvarları, döşemesi ve çatı örtüsü yok olmuştur.
Yatakhane: Kompleksin güneydoğusunda kalan iki katlı binanın zemin katı depo, üst katı yatakhane olarak kullanılmaktadır. Bu binada sarnıç ve birde baca bulunmaktadır. 1930 tarihli J.Pervititch haritasında baca ve sarnıç açıkça görülebilmektedir. Depo ve yatakhane binasının önünden üstü sundurmayla örtülmüş dekovil hattı geçmekte, öğütülen un bu dekovil hattı sayesinde taşınarak depolandığı sanılmaktadır. Diğer depo binası fırın binasının yanında bulunan depo ve idare olarak kullanılan binadır.
Lojman: Unkapanı değirmenine sonradan eklenen bir de lojman binası bulunmaktadır. Üç katlı beşik çatılı lojman binasının cephesi Unkapanı Değirmeni Sokağına bakmaktadır. Binanın zemin katında değirmenin ana giriş kapılarından biri bulunmaktadır. Değirmen kompleksinin kuzeyinde bulunan üç katlı lojman binasının kuzeybatı cephesi İstanbul Manifaturacılar Çarşısı Blokları yapımı sırasında yıkılmıştır.
Sinema: Günümüze kadar oldukça iyi halde korunarak gelmiş bulunan sinema binasının cephesindeki sıvalar dökülmüş, kapı ve pencere doğramaları yok olmuştur.
Bacalar: Değirmenin iki bacasından biri tamamen, diğerinin ise bir kısmı yıkılmıştır.
Servis: Günümüze kadar korunmuş olan tek katlı bir yapıdır.
KAYNAK https://www.mimarizm.com/haberler/gorus/istanbul-da-unutulmus-bir-endustri-yapisi-unkapani-degirmeni_114311
İstanbul Roma döneminden beri bütün Akdeniz Havzası'nın tahıl ihtiyacını karşılayan bir yerdi. Osmanlı'da bu geleneği devam ettirdi o yüzden burasının ismi Unkapanı'dır. Bütün tahıl buraya gelirdi, buradan tekrardan Akdeniz Havzası'na gönderilirdi. Un konusunda dünyanın tekeli burasıydı. Buğdayın arpanın çavdarın fiyatlandırması buradan olurdu.
İstanbul'un fethinden sonra dört tarafı harabe olan bu fabrika o dönemin şartlar içerisinde en modern şekilde tekrardan hayata geçirildi. Osmanlı Ordusu'nun bütün un ihtiyacını karşılayan bir fabrikaya dönüştü, ürettiği un piyasadaki un fiyatlarını belirlediği gibi Osmanlı piyasasının işlenmiş un ihtiyacını karşılardı" diye konuştu.Geçmişte 'Beylik Değirmeni' olarak da bilinen Unkapanı Değirmeni, daha sonra Belediye Değirmeni olarak adlandırıldı. 1940'ta şahsa devredilen değirmen, 1946'da çıkan yangında kısmen hasar gördü.
19.yy’da inşa edilen endüstri yapıları, dönemin teknolojisini ve ekonomik düzenini aktarmaları, toplumun yaşamını yansıtmaları açısından büyük bir öneme sahiptir.
Zamanla işlevini yitiren bu yapılar, boş ve bakımsız kalarak hızla tahrip olmuşlardır.
Günümüzde harap ve bakımsız olan ve hatta çok az bir kısmı ayakta kalan endüstri yapılarının, zaman içinde hasar görmesini önlemek ve binaların mümkün olduğunca korunmasına çalışmak gerekmektedir.
Unkapanı Değirmeni’nin de zaman içinde daha çok hasar görmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için güncel bir işlevle değerlendirilmesi ve yaşatılması gerekmektedir. Unkapanı semtinin şehir merkezinde olması ve Taksim, Fatih ve Zeyrek gibi semtlere yakınlığı nedeniyle, Unkapanı Değirmeni’nin kültür ve iş merkezi olarak değerlendirilmesi önerilmiştir(2002)*.
Yapının çevrede bulunan okullara ve iş merkezlerine olan yakınlığı, yeni kullanıma ilişkin önerilerde bulunurken etkili olmuştur. Cepheleri özgün olarak korunan yapının içinde, yeni işlevin gereği olan bazı değişiklikler ve ekler yapılması kaçınılmazdır.
Günümüzde, Unkapanı Değirmeni için Yapı Merkezi tarafından Unkapanı Borsa-Kültür ve İş Merkezi Projesi adı altında bir proje hazırlanmış ve projenin uygulamasına başlanmıştır (2009).
duvarları aslına uygun olarak sıvanmalıdır. Sıvası dökülmüş olan yüzeylerin onarımında kullanılacak harç karışımının oranları, mevcut sıvadan alınacak örneklerin incelenmesi sonucunda belirlenmelidir.
Bütünleme:
Günümüzde Unkapanı Değirmeni kompleksinde bulunan fırın binası ve depo binalarını, fotoğraf, harita ve benzeri kaynaklardan yararlanarak tamamlama yoluna gidilmelidir. Değirmene ait eski fotoğraflarda ve 1930 tarihli J. Pervititch haritasında değirmen kompleksinde bulunan binaların çatıları net bir şekilde görülmektedir.
Bu fotoğrafların ışığında çatılar tamamlanmalıdır. Biri tamamen yok olmuş, diğeri ise kısmen yıkılmış olan bacalar özgün yüksekliklerine kadar yeniden örülmeli; ayrıca, lojman binasının tamamen yok olmuş olan kuzeybatı cephesi yeniden yapılmalıdır.
Depo binasının, lojman binasının ve sinema binasının hasar görmüş olan volta döşemeleri bütünlenmeli; A depo binasının çatı örtüsü yeniden yapılmalıdır. Fırın binasının kuzeydoğu ve güneybatı cephelerinde bulunan kemerli geçişlerin yıkılan kısımları tamamlanarak birleştirilmeli ve çatı örtüsü bulunan fotoğraflar, haritalar ve yerindeki izlere göre tamamlanmalı, fırın binasının kuzeybatı cephesinde bulunan depo binasının döşemesi ve çatı örtüsü yeniden yapılmalıdır. Değirmen kompleksinde doldurulmuş olan pencereler ile yıkılan parapet duvarları da yeniden örülmeli, yeniden örülen duvarlarda boyutlar ve yapım tekniği özgün duvar dokusuna uygun olmalıdır. Ayrıca, kompleksteki kapıların yer yer kırılmış olan söveleri de tamamlanmalıdır.
Yenileme:
Lojman binasında, sinema binasında ve servis yapılarında bulunan döşeme kaplamaları ile değirmen kompleksi içinde bulunan tüm binaların yok olmuş ya da kullanılması mümkün olmayan kapı ve pencere doğramaları yenilenmelidir. Özgün pencere doğramaları değiştirilmek durumundaysa yenileri aynı norm, renk ve biçimde olmalıdır.
Pencerenin oranlarını değiştirmek, binanın karakterinde olumsuz etkiler yaratacağı için yenileme yapılırken çok dikkat edilmelidir. Unkapanı Değirmeni dört ana giriş kapısına sahiptir.
Bu dört giriş kapısı da yenilenmelidir.
Yeni Ekler:
Yapılan yeni ekler, binanın özgün karakteri, ölçeği ve malzemesiyle
uyumlu olmalıdır. Öncelikle değirmen kompleksi eskisine uygun olarak tamamlanmalıdır. Ancak, bugün Unkapanı Değirmeni kompleksinin bir bölümü üzerinde (D01 değirmen bloğu) İMÇ Blokları bulunması nedeni ile değirmen binası yeniden yapılamaz.
Bugün ayakta olan fakat döşemeleri tamamen yok olmuş olan mekânlara yeni işlevler verilirken, öncelikle mekânın ana duvarları korunmalıdır. A depo binasının üst katında yapılacak olan yönetici odaları bölümlenirken hafif bölücü elemanlar kullanılmıştır. B04 servis yapısının üst katına çıkabilmek için dışarıdan bir merdiven yapılmıştır.
F servis yapısında satış yapılan
küçük dükkânlar olarak düzenlenen bölüm, kendi içlerinde bölücü elemanlarla bölümlendirilmiştir.
BU GÜN KORUNMASI GEVŞETİLEN ÇEVRE DUVARLARI YIKIK TARİHİ ESER KORUNMUYOR
BURADAKİ GİRİŞ KAPISI SÖKÜLMÜŞ İŞGAL EDİLMESİNİN YOLU AÇILMIŞ
BİR ZAMANLAR OTOPARK OLARAK KULLANILMIŞTI, ŞİMDİ AKIBETİ SEÇİMDEN SONRA GELECEK İKTİDARIN TUTUMUNA BAĞLI.
ALMAN MAVİLERİ PLANLARINDA UNKAPANI SOL ÜST TARAF ARTIK İMÇ 6. BLOK
PERVİCHE PLANLARINDA UNKAPANI DEĞİRMENİ 1930 LAR
DEĞİRMEN HAKKINDA YAPILAN ARAŞTIRMA VE PROJELER
YILLAR ÖNCE DÜŞÜNÜLEN RESTORASYON HİÇ BİR ZAMAN GÜNDEME GELMEDİ
SÜLEYMANİYE ÇEVRESİNDEKİ KENTSEL YANİLE PROJESİ KATARLI EL RAYYAN ŞİRKETİNE VERİLMİŞTİ
ALANDAKİ MÜLK SAHİPLERİ TAPU SAHİBİ OLDUĞU HALDE VATANDAŞIN TAPULU MÜLKLERİ ULUSLARARASI BİR PAARLAMA İLE ER RAYYANA VERİLDİ 2006 YILINDAN BERİ PROJE ALANINDAKİİ İŞLETMELER KAPATILDI ALAN ÇÖP TOPLAYANLARA DÜZENSİZ GÖÇMELERİN İŞGALİNE GÖZ YUMULDU TAM BİR ÇÖKÜNTÜ ALANI ALUŞTURULDU
BU GÜN HALA OLDUKÇA BÜYÜK BİR KISIM PARSEL KİPTAŞ/KATARLI ERRAYYAN DA DEĞİL ESKİ TÜRK MÜLK SAHİPLERİNİN ELİNDEDİR.
YORUMLAR