.Cennet kimin hakkında kesinleşir?

Ölüm ve sonrası ile ilgili merak edilenleri İlahiyatçı
Mehmet PAKSU kaleme aldı...Mehmet PAKSU yazdı...
Hocam, ölen insanlar için "O şimdi Cennette" deniyor veya
tam tersi "Cehennemde" deniyor. Gerçi kimin nereye
gideceğini sadece Allah bilir, ama benim anlayamadığım konu
şu: Öldükten sonra kabir hayatı yaşanacağına ve kıyametten
sonra da herkesin hesabı görülüp kimin nereye gideceği belli
olacağına göre, nasıl oluyor da sanki hiç kabir hayatı
yaşanmayacakmış gibi "O şimdi Cennette ya da Cehennemde"
denilebiliyor? Bunu bazı hocalar da söylediği için garibime
gitti ve size yazdım. Acaba şunu mu kastediyorlar: "Kişinin
ameline göre kabir Cennet bahçelerinden bir bahçe ya da tam
tersi oluyor." Eğer öyleyse bunun bu şekilde söylenmesi
gerekmez mi? Hocam bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.
(Taner Ziya/İstanbul)
Böyle bir sözün kaynağı daha Peygamberimizin zamanına
dayanıyor.

Hz. Enes'in (r.a.) anlattığına göre, birgün Peygamberimiz
bazı sahabilerle otururken yanlarından bir cenaze geçti.
Sahabilerden bazıları o cenazeyi hayırla andılar.
Resulullah (a.s.m, "Kesinleşti!" buyurdu.
Sonra bir cenaze daha geçti. Sahabiler bu cenazeyi de kötü
sözlerle andılar.
Resulullah yine, " Kesinleşti!" buyurdu.
Bunun üzerine Hz. Ömer, "Ey Allah'ın Resulü! Kesinleşen
nedir?" diye sordu.
Resulullah (a.s.m.), "Öncekini hayırla andınız ona Cennet
vacip oldu. İkincisini de kötülükle andınız, ona da Cehennem
vacip oldu. Sizler Allah'ın yeryüzündeki şahitlerisiniz!"
buyurdu."1
Hz. Ömer zamanında da aynı olay yaşanıyor. Hz. Ömer de geçen
heri iki cenaze hakkında "Kesinleşti" cevabını veriyor.
Sebebini sorduklarında "Hz. Peygamberin (a.s.m.) söylediği
gibi söyledim" diyor ve Peygamberimizin sözlerini
naklediyor:
O şöyle buyurmuştu: "Sizden dört kişi herhangi bir Müslüman
hakkında hayırla şahitlik ederse Allah Teala onu Cennete
koyar."
Bizler, "Bizden üç kişi böyle şahitlik ederse?" diye sorduk.
"Üç kişinin şahitliği de aynıdır" buyurdu.
"İki kişi?" diye sorduk.
"İki kişi de" karşılığını verdi.
Sonra utandığımız için bir kişinin şahitliğinin de aynı olup
olmadığını soramadık."2
Her iki hadiste açıkça yer aldığına göre, Müslümanların ölen
bir kişiyi iyi veya kötü olarak anmaları büyük önem
kazanıyor. Çünkü ölen o kişinin dini yaşantısını, amelini ve
nasıl bir ömür geçirdiğini yakından görmüşler, o kişi
hakkında onlarda bir kanaat oluşmuş. Ona göre o onun İyiliği
veya kötülüğü hakkında açıklamada bulunmuşlar.
Bunun yanında dünyasını değiştirmiş bir Müslüman hakkında
İslâmi bir âdap olarak kötülükleri söylenmez, hayırla
anılır. Bunun kaynağını da yine Peygamberimizde buluyoruz:
"Ölülerinizi hayırla anın" ve "Ölülerinizin iyi amellerini
anın, kötülüklerini söylemeyin" mealindeki hadisler bu
adabın esasını belirtiyor.3
Bu açıdan bir Müslümanın cenaze namazını kıldırdıktan sonra,
İmam Efendi, "Merhumu nasıl bilirdiniz?" diye sorar, cemaat
de "İyi bilirdik" diye cevap vererek şahitlikte bulunur.
Meselenin bir başka cephesi daha vardır. O da ölen bir
insanın bir akıbeti hakkında kesin konuşmamaktır.
Hz. Ayşe anlatıyor: Bir çocuk öldü, ben de: "Ne mutlu ona,
cennet kuşlarından bir kuştur" dedim. Bunun üzerine Hz.
Peygamber ( a.s.m): "Bilmiyor musun ki; Allah Cenneti de
yaratmış, Cehennemi de yaratmıştır. Bunun da halkı var, onun
da halkı var" (Müslim, Kader:6).
Baştaki hadislerde yer alan mesele bir dua olarak
anlaşılması gerekirken, bu hadis de çocuk da olsa, ölen bir
insan hakkında kesin hüküm vermemektir. Çünkü gerçek
akıbetini Allah bilir.
Sorunuzda geçtiği gibi, ölen her insan kıyamet kopana kadar
bir kabir ve bir berzah hayatı geçirir. Cennetlikse kabri
bir Cennet bahçesi olur, Cehennemlikse kabri bir Cehennem
çukuru olur.
1. Buhari, Cenaiz:86; Sehadet 6; Muslim, Cenaiz:60; Tirmizi,
Cenaiz:63.
2. Buhârî, Cenâiz:84; Nesâî, Cenâiz:50; Müsned, 3:179, 186,
197, 245; İbn Hibbân, es-Sahîh, 7:292.
3. Ebû Dâvûd, Edeb:50; Tirmizî, Cenâiz:35.
|