Patrikhane girişindeki KİN kapısı denilen kapıyı ve Sadrazam Ali paşa caddesi isminin Dr. Sadık Ahmet şeklinde değiştirilmesi olayı ile resim çekmeye gittiğimde beni çok büyük bir sürpriz karşıladı, 1965 yılından beri ikamet ettiğim Fener semtinde Aya Yorgi kilisesi önünden ne kadar geçtim bilemiyorum, hiçbir zaman bahçesinden öteye gidememiştim, Bu gün tuhaf bir şey oldu, kapının resmi için müsaade aldım  bahçeye geçtim bahçede müsaade istedim kilisenin tamamını resimlememe izin verdiler. Halbuki Fener Balattaki kiliselerin resmini çekmek istediğimde, her zaman yasak, patrikten yazılı izin getirmem isteniyordu. Bu tavır Ermeni kiliseleri için Ayvansaray Ayazması için defaatle başıma geldi. Şimdi çevrede pekçok görevli olmasına rağmen resim ve video çekmem için hiçbir engel çıkarılmadı. Hatta çantam dahi aranmadı, gerçekten tebrik ediyorum, on yıllardır, kapalı kapılar arkasında saklanarak ibadet eden , Camilerimize herkesin girmesine rağmen bizlerin kiliselere girmemize resim çekmemize müsaade etmeyen Rum cemaati artık Müslüman Türk milletinden zarar gelmeyeceğini anladı sanırım, kendilerini tebrik ediyorum.
Sayın patriğin ise Türkiye düşmanlarının oyunlarına alet olmadan ,Türkiye için Türk vatandaşlığına yakışan bir samimiyetle görevini yapmasını temenni ediyorum, Gerçek Bizans gayzeri İstanbul fatihi Fatih Sultan Mehmet'tir, Eğer o patrikhaneye özel statü ile özgürlük vermese idi şimdi İstanbul'da Anadolu'da Hıristiyanlığın bir mensubu kalmazdı. Biz Müslüman Türklere Balkanlarda hatta Afrika'da Ortadoğu'da reva görülen vahşi zulmün en ufak örneğini vatandaşımız olan Rumlara reva görmedik, Rum cemaatinin bu fedakarlığı unutmayarak batılı kışkırtıcı güçlerin oyununa gelmemesini diliyoruz.