.Namaz bize ne kazandırır?

Namaz bize ne kazandırır?namaz bize kazandırır? Elimize ne
geçecek? Kılmayınca ne kaybediyoruz? İşte cevabı...Mehmet
PAKSU yazdı...
Namaz bize ne kazandırır?
"Hocam namaz bize kazandırır? Elimize ne geçecek? Kılmayınca
ne kaybediyoruz?"
"Namaz bize ne kazandırır?" diyorsunuz.
Her şeyden önce Allah'a kul olmayı kazandırır.
Allah'ın davetine icabet etmeyi, O'nun huzurunda bulunmayı,
Allah tarafından kabul edilmeyi; Allah ile beraber olmanın
zevkini, hazzını, lezzetini ve keyfini kazandırır.
Çünkü namazın verdiği zevk hiçbir şeyde yoktur. Dünya
açısından baktığımızda hiçbir zevk namazın zevki kadar
sürekli ve kalıcı olamaz.
Şiddetli bir açlık sonrası yediğiniz bir yemek, kavrulur
derecede bir susuzluk sonrası içtiğiniz buz gibi bir su;
daha başka nimetler, ev, araba, eş, evlat, mal, mülk, makam,
mevki, rütbe ve daha niceleri, namaza sahip olmanın zevkini
verebilir mi?
Çünkü bunların hepsi geçici, bitici, sonlu ve fani...
Namazın bunlarla kıyas edilmesi mümkün değil. Bu nimetlerin
hiçbiri namazın yanından bile geçemez.
Namaz farklı bir lezzet, farklı bir tat, farklı bir nimet ve
nimetler üstü bir nimet. Namazın ilk nimeti "namaz
ihtiyacını duymak, namaz açlığını hissetmek"tir.
İkincisi, namazı beklemek, saatler öncesi hasretini çekmek,
namazı özlemek, bir aşk derecesinde sevmek, sevdalısı olmak,
hem de kara sevdalısı. Namazsız bir hayatı düşünememek,
hatta "namazsız nasıl yaşanır"ı anlamamak...
***
Namaz öyle bir duruş ki, O'nun huzurundasınız, O sizi
görüyor, O sizinle ilgileniyor, O size değer veriyor, O sizi
kul olarak kabul ediyor, O sizi seviyor, sevdiriyor,
sevindiriyor, sevimli kılıyor ve siz de bu sevinci bütün
duygularınızla yaşıyorsunuz.
O size olan sevgisini, verdiği nimetlerle anlatıyor, sizden
karşılık bekliyor. Siz de O'nun sevdirmesine karşılık
ibadetinizle, namazınızla, secdenizle, kulluğunuzla
kendinizi O'na sevdiriyorsunuz. Böylece Allah katında
sevimli ve sevgili bir kul oluyorsunuz.
Bütün dünya, yeryüzündeki bütün insanlar sizi sevse fakat
Allah sevmese, bu sevginin bir değeri, bir anlamı, bir
geçerliliği olur mu?
***
Düşünebiliyor musunuz? Taş olabilirdiniz, olmadınız, bir
bakır madeni olmadınız, bir bitki, bir odun parçası, bir
karınca, bir böcek, daha büyüğü bir fil de olabilirdiniz.
Hiçbiri değilsiniz. Bir de "Ne olmak isterdiniz?" diye
sorulmamış, böyle bir tercihle karşı karşıya kalmamışsınız.
Yıllar sonra insan olduğumuzu fark ettik, bebeklik ve
çocukluk dönemlerini geçtikten sonra...
Sadece insan olma nimetine karşı günlerce, yıllarca alnımızı
secdeden kaldırmasak az bile gelir.
***
Namazı anladık, namazın huzurunu, bereketini tattık,
namazlaştık. Asıl kazanç gelecekte...
Yarın kabirde ışık ve arkadaş, Büyük Mahkeme'de elimizde
kurtuluş senedi/beratı, Sırat köprüsünde bir Cennet burağı/bineği,
Cennetin kapısına taşıyan bir vasıta olan namazın az mı
kazancı/kârı var?
Ama bu bir nasip meselesi, nasiple birlikte bir istek ve bir
kabul.
Ebedi huzur, ebedi saadet ve ebedi nimetler namazın yanında
yer alıyor.
Günde bir saatlik bir mesai insanı Allah'a taşımıyorsa,
yaşamanın sonu ne ola ki...
|