SÜLEYMANİYE YENİLEME PROJESİNE KARŞI
VATANDAŞIN TEPKİLERİNİ
BURADA SİZLERLE PAYLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Aşağıdaki adada mülkü
bulunan bir vatandaş Fatih belediyesi ve KİPTAŞ yetkilileri
ile yaptığı görüşmede mülkünü, mevcut projeye göre
kendisinin yenilemek istediğini beyan etmesine rağmen
yetkililer kabul etmemiş.
Binasını satmak istemeyen vatandaşa hasılat paylaşımı modeline göre
teklifte bulunmuşlar, Vatandaş bu adada otel yapmak
istediğinizi söylüyorsunuz bende kendi hakkım kadar yeni
yapılacak otelin bünyesinde bulunan işyerlerinden istiyorum
dediğinde talebi kabul görmemiş.
Ne yapılması gerektiğini sorunca, yetkili Biz binayı yapacağız,
Satacağız, Sana da (M2 Hakkın nispetinde) gelirden %40
payını vereceğiz demişler.
Vatandaş; Siz burayı bir milyona satacak
olursanız, alan kişi elli milyona satacak olursa benim
zararımı kim karşılayacak dediğinde cevap veren olmamış.
Fatih belediyesi ve Hükümet
bu yenileme ve dönüşüm projelerini İnsani (Deprem ve çarpık
yapılaşma) gerekçesi ile hayata geçirdiğini iddia ediyor,
Bu
uygulamalardan RANT ummak, Bizim oylarımızla seçilmiş
seçmenin vekillerine yakışmıyor, böyle olmayacağını
umuyoruz.
Sulukule'de yapılan (Mülkün %90'ının el
değiştirmesi) nedeniyle mahkeme kararı ile projenin iptal
edilmesi ile sonuçlanan hukuk skandalının tekrar yaşanmasını
istemiyoruz.
Bu nedenle Hükümetimizden ve Fatih belediyemizden 5366 Sayılı
yasanın hükmüne göre öncelikle Mülk sahipleri ile anlaşma
yoluna gidilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.
Bu yapılmaz ise iç hukukta netice alınmayacağını gördük velev ki
sürpriz bir değişiklik ile iç hukuk yolu kapanmış olsa bile
AİHM'de Türkiye'nin aleyhine binlerce dava açılması,
devletimiz aleyhine kararlar çıkmasına
Türkiye'nin itibar ve para kaybetmesine sebep olacaktır.
Delil; 5366 /7 maddesi yeterli açıklamayı yapıyor sanıyoruz.
Bu yedinci maddenin yarısını okuyanlar diğer yarısını
anlamak istemiyor gibi geliyor bize ama göreceğiz....
5366 sayılı yasa Yenilme ve dönüşüm
projelerinde öncelik mülk sahibinin kendisinin binanın
dönüşümünü yapma hakkı vardır, demesine rağmen Fatih
belediyesi bu hakkı mülk sahiplerine vermek istemediği için
mevcut mülk sahipleri uygulamayı durdurmak için dava açmaya
hazırlanıyor.
İlçemizdeki çarpık ve gayri yasal yapılaşmanın 1.
derece sorumlusu belediye yönetimleridir.
Ve devlette devamlılık esastır, Hiçbir yönetim biz yapmadık,
öncekiler yaptı deme hakkına sahip değildir.
Kaldı ki ilçemizdeki yapılaşmanın (Gecekondular hariç) %90'ı
Tapu + Belediye imar müsaadelidir. Birçoğunda iskan sorunu
vardır. Bu iskan sorunlarına sebep yine belediye
görevlilerinin görevlerini layığı ile yapmamaları
gösterilebilir.
Şimdi mevcut belediye, Yönetimlerin sebep olduğu tarih
tahribatı ve çarpık kentleşme cezasını mevcut tapu
sahiplerine yıkmakta, suç işlemişler gibi cezalandırma
yoluna gitmektedirler. Belediye olarak, Devlet olarak hiçbir
sorumluluk yüklenmemektedirler. Hiçbir fedakarlık
üstlenmemektedirler. Bu kabul edilemez bir çelişkidir.
Yukarıda görülen taslak çalışma gerçek bu
dağının sadece %1'i düzeyindedir. Fatih belediyesi
1/1000'lik planlarına baktığımız zaman mevcut yapılanmaların
%50 azaldığını görebiliyoruz. Birde SİT kuralları
gereği temel seviyesinde bir kalıntı çıkan parsellerde
yapılaşma yapılamayacağı kesindir. Bu şekilde düşündüğümüzde
ilçenin %80 sinin yapılaşmadan arındırılarak yeşil alana
dönüşeceğini Başkan Mustafa Demir birçok konuşmasında beyan
etmektedir. Perwiç haritalarını 1. derece baz aldıklarını
sık sık söylemektedir. Yani bu oluyor ki ilçemizdeki
yapılaşmayı 1920 lere götürmeyi düşünüyorlar. O zaman
ilçede kaç kişi yaşıyordu? işte o kadar.....!!!
KÜÇÜKPAZAR 553 ADA GÖRÜNÜMLER
KUÇÜKPAZAR 488 ADA GÖRÜNÜMÜ
|