SULUKULE KENTSEL
DÖNÜŞÜM ve HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ.......!
(sulukule) Neslişah ve Haticesultan
mahalleleri kentsel dönüşüm projesi ülkemizin hukuken
geldiği noktayı somut bir şekilde belirliyor. İmar
mevzuatına göre; üzerinde açılmış dava olan mülkler hakkında
yeni imar düzenlemesi dava bitene kadar yapılamaz denmesine
rağmen, Sulukle de birçok dava devam etmesine rağmen, Hatta
üç kişinin açtığı bir dava henüz sonuçlanmadığı halde, AİM
Avrupa insan hakları mahkemesi, Durumun aciliyeti nedeniyle,
Fatih belediyesinin Hukukun sonuçlanmasını beklemeden
inşaata giriştiği nedeniyle olsa gerek Türkiye'de
sonuçlanmamış bir davayı kabul etti.
Bu durum AİM de ilk defa olan bir şeydir. Genelde iç hukuk
tüketilmesi gerekiyordu, AİM Türkiye hukukuna
güvenmediğinden olsa gerek Türkiye'de nihayete ermemiş bir
davayı kabul etti.
(Sulukule) Neslişah ve Haticesultan mahalleleri kentsel
dönüşüm projesi Arkeoloji alanı ilan edildi, Sakarya
üniversitesinden bir heyet burada kazı çalışmalarına
başladı, bizimde kısmen gözlemlediğimiz kazılarda adeta her
kazma vuruşta bir tarihi obje gün yüzüne çıkıyordu, Zaman
zaman Arkeoloji uzmanlarından habersiz iş makineleriyle
temel açma çalışması yapıldı, Dünya ayağa kalktı , hukuken
hiçbir şey olmadı ki Belediye projenin hayata geçirilmesine
devam etti, halende ediyor.
Burada gözümüzden kaçmayan önemli bir ayrıntı şudur, 19 defa
değiştirildiği Başkan tarafından beyan edilen projenin son
hali, Fatih belediye binasında bulunan maket proje olmasına
rağmen, şu an uygulanan projenin bu maketle fazla ilgisi
yok.
Projelerde zemin altı otopark olduğu açıkça görülmesine
rağmen, Binaların alt katları olmasına rağmen, Belediye şu
an sonradan döktüğü molozların üzerinde yüzeyde temel atarak
binaların yapımına başladı.
Sulukule proje alanı tarihi
Arkeolojik alan olduğu ortaya çıktı, derin hafriyat
yapılamadı, binalara zemin üzerinde temel atılıyor, toprak
altındaki Arkeolojik varlık böylelikle korunmuş oluyor...!
Yarın başka bir belediye gelip, Şu an yetkililerin,
üniversitenin elinde olan Arkeolojik zemin tarama
bilgilerine istinaden alanı Arkeoloji alanı ilan edip şu an
bizce geçici olarak yapılan bu binaları yıkmayacağını kim
garanti edebilir...?
BURADA AÇIKÇA GÖRÜLÜYOR BİNALARIN ZEMİNİ OTOPARK OLACAKTI
Türkiye'de Yapılan yıkılmaz gerçeğinden yola çıkarsak, Fatih
belediyesi Bütün hukuki engellere rağmen SULUKULE projesini
hayata geçiriyor. Burası oldu bitti değil alenen göz göre
göre inşa ediliyor.
Yarın Fatihte ilan edilen ve düşünülen onlarca projede böyle
davranılmayacağını kim garanti edebilir. Birçok projenin
onayı bittiği halde neden hala başlanmamaktadır?
Sanıyoruz ki Bu projelerde vatandaşın canı çok yanacak,
öncelikle Fatihi terk etmek mecburiyetinde kalacaklar, bizce
bu durum maddi kayıplardan çok daha önemli. Fatih yeni
planlarda "Turizm, konaklama, Alışveriş merkezi" şeklinde
planlandığını görüyoruz.
Kısacası; Fatihte doğmuş büyümüş hala fatihten çıkmayı
düşünmeyen yüz binlerce fatihli ilçeyi bir şekilde terk
etmek mecburiyetinde kalacak. Bu adres muhtemelen Kayabaşı
konutları olacak, yapılan beyanatlarda yeni İstanbul mücavir
alan dışına çıkarılıyor, eski İstanbul turizme ve idari
yönetime tahsis ediliyor. dünyanın hiçbir yerinde böyle
Tehcir gibi bir proje yapıldığı görülmedi. bu konuda fatih
belediyesi Ve Sayın Dt. Mustafa Demir toplumun hafızasında
ve İlçemizin tarihinde yerini alacaktır.
Halkın tepkisinden korkuluyor olmalı ki, Onayı biten
projelerin başlanmasına genel seçimler sonrası başlanacak
olduğunu sanıyoruz.
Şu sıralar Balattaki Fatih belediyesi proje ofisine gelerek
gayrimenkulü hakkında soru soran vatandaşlara olağan üstü
vaatler veriliyor. Lakin sadece lafta, resmi belge yok,
resmi proje yok.
Hayret ettiğimiz şu vatandaş bu vaatlere inanıyor,
belediyeye güveniyor.
bir vatandaşımızın Vodina caddesi üzerinde 78 M2 dükkanı
var, bina dört katlı, bahçe yok, onaylanan avan projede bina
gene dört katlı, Vatandaş proje sorumlusuna soruyor dükkanım
karşılığında bana ne vereceksin diye soruyor, yetkili; size
70 M2 aynı yerden dükkan veriyoruz, daha büyük istersen
aradaki farkı ödeyerek 100-120 m2 dükkanda alabilirsin
diyor. Vatandaş inanıyor. hiçbir gerçeği sorgulamak ihtiyacı
hissetmiyor.
Derneğimize geliyor, kendisine evinin yerine yapılan projeyi
gösteriyoruz bu vaat edilen dükkanın burada kendisine
verilemeyeceğini, dükkanın yerinde ada bazında
projelendirilmiş başka bir binanın olduğunu söylememize
rağmen, Ve belediyenin açıkladığı GAP inşaatla yaptığı %42
proje paylaşım ihalesiyle mal sahiplerine ne kadar hak
verileceği gerçeğine inanmıyor.
Ne diyelim yapacak bir şey yok, Vatandaş kararında hür,
Bizimde kimseye karşı bir düşmanlığımız yok, bizler her şey
hukuka göre, kimse kandırılmadan olsun istiyoruz. asla başka
bir amacımız yoktur.
HUKUKUN BU KADAR ZORLANDIĞI BİR PROJENİN AKIBETİ İLERİDE
NE OLUR MERAK EDİYORUZ....
Konu ile ilgisi olduğundan Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın Beşiktaş'ta, Sulukule projesi ve halkı için
söylediklerini, Sulukule avukatının başbakana mektubunu
yayınlıyoruz.
Başbakan R. T. Erdoğan'ın Akaretler
evlerinin açılışında yaptığı konuşmadan bir paragraf;
şehrin merkezindeki bu bataklığın biran önce kaldırılması
gerekir fatih belediyesini bunun için kutluyorum
Sulukule'deki yasa dışı yaşayan işlerle uğraşan insanlar bu
mücadeleyi veriyor bu kişiler insanca yaşamak istemiyorlar
mı tabi ki bu çöküntü bölgesi yok olunca burada kim esrar
satılacak kim hırsızlık yaptıracak kimler fuhuş yaptıracak
belediye bu kötü işleri yapan kişilerin çarkına çomak soktu.
anılarımıza sıra gelince hangimizin anıları yerinde duruyor.
son yıllarda yaşanan Sulukule'de kötülükten başka hiç bir
anı kalmamıştır. savaş ayın zamanında yapmış olduğu
programlardaki rezaleti milyonların gözleri önüne
serilmişti. siz göremediniz mi. Sulukule'nin geçmişi
hafızamızda bir rezalet olarak kaldı.bu gerçekten ucube
yerin biran evvel şehrin merkezinden kaldırılması gerekir.
bir çoğumuzun çocukluk anıları da yerinde durmuyor.yerinde
binalar ve otoyollar vardır.
------------------
Sulukule Avukatlarından Başbakan'a Açık Mektup
Sulukule yenileme projesinin iptali icin mahalle sakinleri
tarafından açılan davanın avukatları, müvekkilleri adına,
Akaretler Sıraevleri'nin açılışında mahalleyi "ucube" diye
nitelendiren Başbakan'a açık bir mektup yollayarak, konuya
ilişkin üzüntülerini dile getirdiler. Mektup aynı zamanda,
Sulukule'de sürdürülen projeye yönelik itirazların
sebeplerine dair yeni bir döküm niteliği taşıyor.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan,
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
Konu: Sulukule Projesi beyanatınız hk.
19 Mart 2008 günü Akaretler Sıraevleri’nin restorasyon
sonucu açılış konuşmanızda, Sulukule ve Sulukule Kentsel
Yenileme Projesi için sarf etmiş olduğunuz sözler, bu
projenin iptali için Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Fatih
Belediyesi aleyhine, İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 2008/44
E.sayısına kayden dava açmış bulunan M. Asım Hallaç, Gülsüm
Bitirmiş, Şükrü Pündük. Ve Sulukule Roman Kültürünü
Geliştirme ve Dayanışma Derneği mensuplarını gerçekten son
derece üzmüştür.
Takdir edersiniz ki, hiç kimse yaşadığı yerlerin, çocukluk
anılarının “ucube” olarak nitelendirilmesi karşısında
mutluluk duymayacaktır. Bir de sözler, ülkenin başbakanı
tarafından sarf edilmişse, ayrıca mevcut otoriteye karşı
güvensizlik duygularını da beraberinde getirecektir.
Bu sözleri sarf ederken amacınızın incitmek olmadığını
düşünüyorum. Onun için size yazıyorum. Zira açış
konuşmanızda doğup büyüdüğünüz şehrin sizdeki anılarından
söz ediyorsunuz. Ben de sizi dinlerken, Akaretler yokuşundan
hergün yürüyerek Maçka’daki okuluna, görevine giden annemi
düşündüm. Onunla birlikte geçirdiğim, bir daha asla geri
gelemeyecek olan, yokuşun hemen üstündeki parkta bıraktığım
çocukluk ve gençlik anılarımı.
Eski binalar şiirler gibidir, herkese farklı duygular
yaşatır.
Anılar sizin için değerli ise, başka anılar hakkında karar
vermeden önce müvekkillerimin bu projeye neden itiraz
ettiklerini doğru bilmeniz gerektiğini düşündüm.
1- Öncelikle, müvekkillerim Sulukule’de hiçbir şey
yapılmasın, hiç bir proje uygulanmasın demiyor. 2 11 2007
tarihli 20 sayılı Yenileme Kurul kararı ile onaylanan, avan
projenin hukuka uygun ve Sulukuleliler yararına olmadığını
düşünüyor. Hukuk devletlerinde bu düşüncede olan bireyler
dava açarlar. Müvekkillerim de; konuşmanızda ne demek
istediğinizi anlayamadığım, ahlaksız yollara başvurmamışlar,
projenin iptali için dava açmışlardır. Dava derdesttir.
2- Dava dilekçemi tekrarlayarak zamanınızı almak istemem.
Ancak şu kadarını, araştırıp doğru bilgilenmeniz için
söylemek isterim: Fatih’te bazı AKP li Meclis üyelerinin,
Sulukule’de rant amaçlı taşınmaz alımı gerçekleştirdiği, bu
nedenle söz konusu projenin Fatih Belediyesi Meclisinde
tartışıldığı, bu tartışmaların taraflarının basında çıkan
beyanatlarından anlaşılmaktadır. Nitekim projeye meclis
onayı, oy çokluğu ile olmadığı gibi, projeye karşı oy
kullananlar arasında AKP li Meclis Üyeleri de bulunmaktadır.
3- Mahalle için Acele Kamulaştırma Kararı 19 10 2006
tarihinde alınmıştır. Bu güne kadar Belediye tarafından
Kamulaştırma Kanunu 10. madde uyarınca, hiç bir parselde
mahkemelerden acele elkoyma kararları alınmamıştır. Bu durum
için, öncelikle aynı kanunun 8. maddesi uyarınca, rızaen
satın alma usulünün denendiği söylenebilir. Ancak hiç bir
elkoyma kararı olmamasına rağmen, mahallede yıkımlar
sürmektedir. Belediyenin yolladığı tebligatlarda bile
boşaltma tarihleri 31 3 2008 olarak belirtilmişken, tescilli
binalar dahi bu yıkımdan nasibini almaktadır.
Bu durumda, iki sene boyunca karar almadan uygulama yapmak,
mahallede mülkiyet konusunda ister istemez el değişimlerini
getireceğinden, bu tür uygulama, sizin hiç istemeyeceğinizi
düşündüğüm, Sulukule’yi rantçılara açmak, fiili sonucunu
doğurmayacak mıdır? İki yıl boyunca yapılan satışların
taraflarını inceletmeniz, düşüncelerimde ne kadar haklı
olduğumu anlatacaktır.
4- Mahellede gerçekleşen 13 3 2008 tarihindeki yıkımlar
esnasında ise müvekkilem Gülsüm Bitirmiş’in evinin yandaki
binanın yıkımı sırasında zarar gördüğü, meydana gelen
çatlağın onarımı için yaklaşık 1.000YTL gerektiği, ancak bu
onarımın yapı inşa tarzı ve yaşı nazara alınarak, Belediye
teknik elemanlarının gözetim ve denetiminde yapılması
gerektiği Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin, 2008/60 D. İşler
raporu ile saptanmıştır. Bu gün aldığımız bu rapor gereği
için elbette Belediyeye başvurulacaktır. Ancak bu bilgiyi,
size çok çağdaş ve modern olduğu, Sulukulelileri koruduğu
iddiası ile sunulan projenin, nasıl da Sulukulelilere zarar
vererek uygulandığını anlatabilmek için aktarıyorum.
5- Projenin hiç bir aşamasında Sulukule’de yaşayanların
Proje hakkındaki düşünceleri alınmadığı gibi, teknik olarak
tarihi dokuyu koruyacak farklı mimari projeler arasından bir
seçim de yapılmamıştır. Proje bu açıdan da tartışmalıdır.
Proje muhellifi şirketi araştırmanız halinde, benim
bilemeyeceğim bazı sonuçlara ulaşacağınız hissiyatını
taşımaktayım.
7- Sonuçta binalar insan için vardırlar. Sulukule,
Sulukuleliye rağmen “çağdaşlaşmamalıdır” Sayın Başbakan.
Zayıflar üzerinden iktidar gücü kullanmak, kimseye yakışmaz
belki ama en çok da size yakışmaz diye düşünüyorum.
Bir Projeden yana olmadan önce, konunun tarafınızdan
etraflıca incelenmesini dilerim.
Saygılarımla.
Av. Hilal Küey
KONU İLE İLGİLİ HABERLER:
http://www.fatihhaber.com/fener-bal-ayvansaray.htm
http://www.fatihhaber.com/sulkleyedevam.htm
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_685.htm |