.

 

.Yatsı namazı ‘gece hayatımızdır

Ve gündüzün iki tarafında ve gecenin yakın saatlerinde namaz kıl; çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür. [Enfal, 8/24]


Genelde namazın, özelde yatsı namazının emredildiği bu ayet-i kerimeyle müminler, gündelik hayatın gece bölümünde de ibadetle mükellef kılınmış olmaktadırlar. Gündüzlerini hayatın çeşitli meşguliyetleriyle geçiren müminler aynı zamanda ibadetlerini de yerine getirmek durumundadırlar. Gündelik meşgalelerin arasına sıkıştırdığımız gündüz namazlarımıza kendimizi tam manasıyla vermemiz, namazlarımızdaki huşû'yu yakalamamız pek mümkün olmamaktadır.

Adeta namazlarımız maişet gailesinin arasında kaybolup gitmektedir. Böyle kılınan namazlar, 'Namazı yük görüp kurtulmak için kılınan namaz'lardır. Hâlbuki 'Namazla kurtulmak için namaz kılmalıyız'. Bunun için yatsı namazı, gündüzümüzü her türlü olumsuzluklardan kurtaracak bilincin kazanıldığı, gönlün huzurla dolduğu bir namazdır. Geceden bu bilinç ve gönül huzuruyla sabaha ulaşan bir müminin gündüzü, gece kazanımlarının kontrolü altındadır. Yatsı namazımızla, gündüzümüzü planlamış oluyoruz.

Bunun hikmetini yüce Rabbimiz haber vermektedir: Ey örtüsüne bürünen! Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç, gecenin yarısını ayakta geçir veya bundan biraz eksilt. Ya da buna biraz ekle: Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku. Doğrusu, Biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız. Şu bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma bakımından daha güçlüdür (söz bakımından daha etkilidir). Kuşkusuz gündüz boyu senin için uzun bir dolaşma/uzun bir uğraşı vardır.[Müzzemmil, 73/7]

Gündüzleri yüce Rabbimizin razı olacağı hoşnutlukları kazanmak için geceden hazırlık yapmalıyız. Bu hazırlığı yerine getireceğimiz yegâne ibadet ise, yatsı namazıdır. Hayatın meşguliyetleri ister istemez gönlümüze sıkıntı vermektedir. Gönül sıkıntısı ile namaz bir arada olmamaktadır, olsa da o, namazın bereketinden yeterince istifade edilmemektedir. Bu nedenle, sıkılgan gönüllerle kılınan namazlar şekilden ibaret kalmaktadır. Yatsı namazı, günlük hayat kaygılarının bitiminde, gece kılınacağı için gönül huzurunu yakalayabileceğimiz namaz olmaktadır.

Hayata dair muhasebenin yapılacağı yatsı namazı hazırlıklarımızın ana merkezine şu ilahi bilgiyi yerleştirdiğimiz takdirde, hem gönlümüz hem de namazımız çok farklı olacaktır: '...Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer (sözünüzle niyetinizin aynı olup olmadığını bilir) ve siz, elbette yalnız O'nun huzurunda toplanacaksınız.[Enfal, 8/24]

Böyle bir ilahi bilgi ile donatılmış bir kalb ile hazırlanılan yatsı namazı, elbette ki bizlere aynı zamanda derin bir muhasebe bilincinin de kazandırıldığı bir namaz olmaktadır. Yatsı namazımız, kalbimizin ve bedenimizin uyumlu olmaya en müsait olduğu bir namazdır. Gündüzün maişet gailesinden karmakarışık olan kalbimiz/gönlümüz yatsı namazıyla birlikte yerini mutmain bir kalbe/gönle bırakmaktadır. Bizim gündüz namazlarımız da bu şekilde olmalıdır. Sevgili Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur: 'Allah, kulun kalbi ile bedenini birlikte hazırlayarak kılmadığı namazın tarafına bakmaz'. Öyleyse namazlarımızı, yüce Rabbimizin tarafımıza baktığı namazlar olarak kılalım.

Yatsı namazı, geceyi ve uykuyu kontrol altına alabilme eğitiminin veya tatbikatının yapılması anlamına da gelmektedir. Gecesini kontrol altına almayanların/alamayanların gündüz üzerinde bir iddiaları olamaz.

Bu manayla yatsı namazı, aynı zamanda samimiyetimizin de test edildiği bir namaz olmaktadır. Şöyle ki, Peygamber Efendimiz, bugün bizlerin yaptığı gibi yatsı namazının hemen ardından vitir namazını kılmıyordu. O, gecenin bir bölümünü uykuyla geçirdikten sonra, ilerleyen vakitte uykusunu bölerek kalkıp vitir namazını kılıyordu. İşte yatsı namazı uykunun ve gecenin kontrol altına alındığı bir namazdı. Vahyin öğretmeni bu şekilde öğretmişti bizlere. Peki, bugün bizler nasıl yapıyor, yatsı namazlarımızı nasıl kılıyoruz?

Gelin bu sorunun çilesini çekelim. Çekelim ki, cevabın kıymetini bilelim. Cevabın kıymetini bilirsek, yatsı namazımızı Sevgili Peygamberimiz gibi kılarız, onun kıldığı gibi kılabilirsek, gündüzlerimiz bereketlenecektir. Oysa bizim yaptığımız, peygamberimizin yaptığıyla hiç de örtüşmemektedir. Yatsı namazının hemen ardından kıldığımız vitir namazıyla biz aslında şunu söylemiş oluyoruz: 'Rabbimiz! Kusura bakma, biz uykumuzu bölüp de gecenin ilerleyen vaktinde kalkıp namaz kılamayız, bu nedenle erken kılıyoruz'. Belki kalben böyle demiyoruz ama fiilen uygulamamızla böyle demiş oluyoruz. Bizler bundan ve bu tür algılardan aziz ve hamid olan Allah'a sığınmalıyız.

Yatsı namazıyla bizler: 'Ey Rabbimiz! Sabaha kadar, yatmadan önce, yatana kadar, gecenin ilerleyen vaktinde uykuyu bölüp namaz kılarak, zirken, fikren, bedenen seninle birlikteyiz ve öyle de olmaya devam edeceğiz, gecemizde de gazabını gerektiren her şeyden uzak durma kararlılığındayız. Yatsı namazımızla; uykumuzu da, uyku aralığında kıldığımız namazımızı da, 'gece hayatımızı' da sana adıyoruz, bizden kabul buyur Allah'ım.

Yatsı namazı aynı zamanda bir muhasebe namazı niteliğindedir. Çünkü günün her türlü fiziksel ve zihinsel yorgunlukları ve meşgaleleri bitmiştir. Belli bir dinlenmenin ardından bedenen ve kalben namaza hazırlanırken ister istemez günün muhasebesini de yapmak durumundayız. Muhtemeldir ki o gün yapılan işlerden doğru ve güzel olanlar olabileceği gibi, yanlış ve kötü olanların da yapılmış olması ihtimal dâhilindedir. İşte yatsı namazına kalbimizi hazırlarken bu tür muhasebeleri de yapmak durumundayız. Bu muhasebe ile kötü olarak nitelendireceğimiz davranış ve sözleri terk etmemiz gerektiği dersini çıkaracağız. Bu muhasebeyi yaparken şu ilahi hakikat rehberimiz olacaktır: 'Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Muhakkak ki iyilikler kötülükleri ve günahları giderir.[Hud, 11/114] Ayetten de anlaşılacağı üzere namaz ibadeti bizlerde, geleceğe dönük davranış değişikliği meydana getirmelidir. Davranış değişikliği de kötülüklerin ve günah olarak nitelendirilecek her türlü söz ve eylemin terk edilmesi olacaktır.

Her türlü olumsuzluğun hayatımızdan silinip atılması mümkün değildir. Ancak bunların etkinliğini zayıflatmak mümkündür. Bunu şu şekilde örneklendirmemiz mümkündür. Özellikle gençlerimizi yoğun bir şekilde etkilediği için örneğimizi futbol üzerinden belirledik. Bir futbol müsabakasında 1-0 yenik duruma düşen takımın yapacağı iş, öncelikle beraberliği yakalamak olacaktır. Beraberlik peşindeyken ikinci golü de yiyince, yapılacak iş en azından bir şeref golü atmak olacaktır. Gayret sarf edip bir gol atınca, beraberliği yakalamak için çalışacaktır. Beraberlik golünü atınca, kazanmak için gayret edilecek, bir gol daha atıp 3-2 öne geçince bu skor maçı kazanmak için yeterli olacaktır. Ancak maçın kazanılmış olması, yenilen gollerin etkisini silmeye yetmeyecektir. Ancak daha fazla gol atarak, yenilen gollerin etkisini zayıflatmak ve averajı düzeltmek mümkün olacaktır.

İşte kötülüklerin giderilmesi için en mükemmel ibadetlerden olan yatsı namazı ibadeti, önüne ve arkasına yapılacak nafile ilavelerle kötülüklerimizin ve günahlarımızın etkisini zayıflatacaktır. Bütün bu davranış değişikliklerini, bedenen ve kalben hazırlanacağımız yatsı namazıyla birlikte kazanacağız.

Yatsı namazı muhasebesiyle ibadi eksikliklerimizi, sosyal hayata dair eksikliklerimizi gözden geçirmiş olacağız. Bu gözden geçirme sadece zihnimizden geçirmek şeklinde olmayacaktır. Bu, içerisinde Tevbe ve İstiğfar'ın da bulunacağı bir gözden geçirme olacaktır. Yatsı namazıyla birlikte bir günün her türlü zihinsel ve fiziksel meşguliyetlerini geride bırakırken, yeni bir güne de hazırlanmış olacağız. Zira bir işi bitirip, yeni bir işe hazırlanmak ilahi bir emir olarak karşımıza gelmektedir: 'O halde (bir iş ve ibadeti bitirip) boş kaldığın zaman, hemen (başka bir işe/ibadete) koyul.[İnşirah, 94/7]

Bizler yatsı namazımızla birlikte genelde hayatımızın, özelde gündüzümüzün muhasebesini yapıp, ardından bu muhasebenin gerektirdiği davranış değişikliklerini yapabildiğimiz takdirde ne ile karşılaşacağımızı yüce Rabbimiz haber vermektedir: 'Ancak Tevbe edip inanan ve iyi bir iş yapanlar hariçtir. İşte Allah, onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir. [Furkan, 25/70]

Yatsı namazlarımız / gece hayatımız mübarek olsun.

Yarın: 'Peygamberimiz ve Namaz' Emin Yıldırım
 

İnanç Dünyamız ana sayfasına dön

YORUMLARINIZ: