TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ YENİDEN YÜKSELECEKTİR.!


Kimileri mırın kırın ediyor, panikliyor ama durum öyle değil.
İmbikten süzülüyoruz, aydınlanıyoruz, saf ve konsantre hale geliyoruz.
Dün Balgat oligarşisine, ilkesiz ve ülküsüz yapısına karşı çıkan ve oradan ayrılıp İyi Parti'ye her türlü meşakkate, riske katlanarak destek veren Türk milliyetçisi, aydın, entelektüel insanlar;
Good Partiye dönüşen yapıda da ilkesiz kadrolara, saçma sapan teşkilatlanmasına, antidemokratik kongresine, burada da oluşmuş oligarşik yapıya, ikircikli duruşuna, etnikçilere, Sorosçulara, kirli insanların belirleyici olmasına karşı çıkıtılar ve buradan da ayrıldılar. Ki zaten Good Party, kirli insanları, çaşıtları, geçmişin liboş arıcılarını, beygircilerini Türk milliyetçilerine tercih etmiş, balık baştan çok erken kokmuştur.
Aslında biz artık eskisi gibi değiliz...
Kişilere keramet atfetmenin yanlışlığını öğrendik, yediğimiz kazıklardan tecrübe sahibi olduk, her şeyi erken fark ediyoruz. İçgüdülerimizin, dogmalarımızın, sanı ve sanrılarımızın yerini aklımız, mantığımız aldı. Kimseye eyvallahımız kalmadı.
Suskunluk sarmalının susan, oyuncunun oyun kurmasını bekleyen piyonları değiliz. Parti goygoyculuğunun, Şanlıurfalı imamın dediği gibi "yellahçı"lığın nasıl bir rezalet ve karaktersizlik olduğunun farkına vardık.
Hangi kesimden olursa olsun, yumuşak karnımız olan din ve inançlarımızla oynanmasına, "Vatan Millet Sakarya" istismarcılarına, din simsarlarına, CIAsal ve İngiliz İslamcılarına, sözde demokrasi çığırtkanlarına, liboşlara karşı bağışıklık kazandık, şerbetlendik.
Her seferinde geride safraları bırakarak saflaşıyoruz...
Sanılanın aksine sayımız azalmıyor çünkü diğer siyasi partiler ve hareketlerden de bu gerekçelerle kopmuş, uyanmış insanlarla müşterekler oluşturarak, SAĞCI SOLCU DEMEDEN aynı noktada birleşerek çoğalıyoruz. Kamuoyu araştırmalarında rakamlar da bunu söylüyor.
Bir de artık arayış içinde, başkaldırıya, harekete hazır, haklı ve evrensel talepleri olan genç kuşak var ki koltuk oyunu içindeki mevcut kirli oligarşik yapıların bunları tatmin etmesi mümkün değil.
Bu birleşme noktasının henüz bir adı yoktur. Bu insanların hukuk, demokrasi, millilik, etnikçilik ve emperyalizm karşıtlığı, cumhuriyet ve Atatürk düzleminde ilkeleri net olmasına rağmen, birleşme noktasının çizgileri henüz çok da belirgin ve net değildir.
Ancak bu hep böyle sürer diyorsanız yine yanılıyorsunuz. Kısa süre içinde bütün bunlar netleşir. Birbirinden haberli veya habersiz küçüklü büyüklü birçok grup bunun çalışmasını yapıyor zaten.
Biraz kafası basan, samimi olan, eskinin sağcılarının, solcularının ve hatta ümmetçilerinin artık sohbetlerde, sokaklarda, toplantılarda aynı kaygılarda, aynı çözüm önerilerinde ve milliyetçilik fikrinde ortak kanaatlere vardığını, geçmişin dogma, sanı ve sanrılarından sıyrılmaya başladığını net olarak gözlemliyoruz.
Siyasette kartların yeniden karıldığı, yeni dünya düzeninin kurgulandığı şu günlerden sonra, millet olarak zorunlu ödeyeceğimiz maddi manevi bedeller, düşeceğimiz dip, o birleşme noktasını zorunlu olarak belirleyecektir. Kimsenin tahmin etmediği ve beklemediği anda aynen ATATÜRK gibi Türk Milliyetçiliğini merkeze koymuş yeni siyasi yapılar, hareketler, kadrolar ortaya çıkar ve çıkacaktır...
Buna mankurtlar, közkamanlar, küresel baronlar ve içimizdeki çaşıtları da engel olamayacaktır...
M.K

Halim Küçükali