Süleymaniye Projesinde KİPTAŞ Uygulamaları
Süleymaniye'de Kiptaşın elinde bulunan 300 mülkün belediye ve belediyenin bürokratları eliyle mülk sahiplerinin elinden zorla alındığı ortaya çıktı.
08 Mart 2014 - 18:05
KİPTAŞ ARACILAR ELİYLE, KAMULAŞTIRMA TEHDİDİ YAPARAK MÜLK SAHİPLERİNİN ELİNDEN EVLERİNİ ALDI İDDİASI ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE MAHKEMECE RET EDİLDİ
Süleymaniye’de, tehdit edilerek mülklerinin Kiptaş tarafından satın alındığını öne süren kişiler, dolandırıldıkları gerekçesiyle mahkemeye başvurdu.
Süre aşımı sebebiyle reddedilen davanın tarafları, mağdur edildiklerini ifade ederken; yetkililer ise evleri tehditle satın alan görevliyi tanımadıklarını iddia etti.
Fatih’te el değiştiren mülkler ve imar işlerinde rant yeni bir boyut kazandı.
Türkiye’nin gündemini sarsan yolsuzluk operasyonlarından sonra Süleymaniye bölgesinde şu an Kiptaş’ın elinde bulunan 300 mülkün 2006-2007 yıllarında belediye ve belediyenin bürokratları eliyle mülk sahiplerinin elinden zorla alındığı ortaya çıktı.
Beş yüze yakın mülkün üç yüz tanesi bugün Kiptaş’ın elinde bulunuyor.
Kiptaş adına eski Eminönü Belediye binasındaki odasında Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı sıfatıyla pazarlıkları yürüten H.Ç.’nin, Belediye Başkanı Topbaş ve Kiptaş’ın tanımadığı iddia ediliyor fakat H.Ç.’nin danışman unvanıyla imzaladığı resmi belgeler var. Çalışır, yüzlerce mülkü Kiptaş adına satın aldı. İnsanlara düşük fiyatlar önerip, bu fiyatlara vermezlerse devletin zaten alacağını söyledi. Satmaya direnirlerse dükkân ve evlerin elektriğini suyunu kesmekle tehdit etti.
Bu tehditler sonucu vatandaşlardan metrekare başı 900-1.200 lira gibi fiyatlara mülkleri satın alındı. Daha sonra bu fiyatların iki üç katına satışların yapıldığını duyanlar ise H.Ç.’den şikâyetçi oldular. Aynı H.Ç.’nin Adalar’da da yolsuzlukla adı anılmıştı. Yine Çalışır, 1997’de Erzincan’da Peygamberimiz’in sakal-ı şerifini 10 bin liraya (o zaman 10 milyar) satmaya çalışırken yakalanmıştı.
Zaman'ın haberine göre, Kiptaş Genel Müdürü İsmet Yıldırım, Süleymaniye bölgesindeki alımların maliklerin rızasıyla, pazarlık usulü ile rayiç bedeli üzerinden hiçbir zorlama olmaksızın yapıldığını söyledi.
Yaptığı yazılı açıklamada, “Ortada Kiptaş’ın maliklere zorlama yapmasını gerektirecek herhangi bir durum da yoktur. Kiptaş, bölgedeki alımları kendi personeli vasıtası ile kanun ve yönetmeliklere uygun olarak gerçekleştirmiştir. H.Ç., Kiptaş personeli olmadığı gibi, Kiptaş tarafından görevlendirilmiş de değildir.” ifadeleri kullanıldı.
Yıldırım, ‘bahse konu satış işlemlerinden 8 yıl sonra H.Ç. ile Kiptaş arasında bir bağ kurmaya çalışmayı, H.Ç.’nin özel hayatındaki hususlar gerekçe gösterilerek Kiptaş’ın hukuka uygun yapmış olduğu işlemleri karalamaya yönelik bir davranış’ olarak değerlendirdi.
Zaman
YORUMLAR