Türkiye Libya Deniz sınırı onaylandı

BM tarafından yayımlanan tescil belgesine göre, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Türkiye ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında imzalanan uluslararası anlaşmayı 30 Eylül'de BM Şartı'nın 102'nci maddesi gereği onayladı.

Türkiye Libya Deniz sınırı onaylandı
02 Ekim 2020 - 09:54
Birleşmiş Milletler, Türkiye ile Libya arasında yapılan deniz sınırı anlaşmasını tescil etti.

Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, 27 Kasım'da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası imzalamış ve anlaşmayı tescil edilmesi için BM'ye göndermişti.

Anlaşmanın tescil edildiği bilgisini, UMH Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed el-Kiblavi de Twitter üzerinden yaptığı paylaşımla doğruladı.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • İsmail Tokdemir
    3 yıl önce

    Kıta sahanlığı, bir devletin, kara sularının aşan fakat kıyıya bitişik sualtı alanlarının kaynaklarını araştırma ve işletme konusunda münhasır egemen haklara sahip olduğu alandır. Akdeniz'de bu konuda Yunanistan ile sorunlar yaşamamızın sebebi de burada yatıyor. İki ülkenin kıta sahanlığı mesafesi iç içe girecek kadar yakın. Ülkemiz, doğu Akdeniz'de ilk kez 2004 yılında BM'ye kıta sahanlığına dair pozisyon bildirdi. Kıta sahanlığımızın buradaki adaların karasularına kadar uzandığı belirtildi.

    Kara suları devletin dış sınırından itibaren açık denize doğru, kendi milli mevzuatına dayanarak ve milletlerarası hukukun kabul ettiği genişlikteki deniz alanıdır. Bu alanlar ülkelerin sınırı içinde kabul edilir.

    Yunanistan ile yaşanan bu sorun devam ederken, Akdeniz'in doğusunda bulunan Libya ile denizden bir hat oluşturmak ve Türkiye'nin deniz sınırlarının netleşmesi adına tarihi bir durumdur. Bu mutabakat ile Türkiye, Doğu Akdeniz'de "yetki alanları ile ilgili hukuki ve siyasi pozisyonunu güçlendirmiştir." Libya açısından da durum aynıdır. Zira Yunanistan'ın sadece ülkemizin değil, Girit adasının güneyinde verdiği arama ruhsatları ile Libya'nın da deniz egemenliğine tecavüz etmektedir. Her iki devlet de Yunanistan ve GKRY'nin mütecaviz tavrı karşısında böyle bir hukuki zemine yönelmiş oldular.

    MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE NEDİR?
    Kıyı devletinin kara sularından başlayarak 200 mil genişlikteki deniz alanına MEB denmektedir. Bu bölge, münhasır ekonomik haklar ve yetkiler tanıyan bir deniz alanıdır ve ülkelere bu alanda ticari faaliyet ve yer altı kaynakları için arama yapma yetkisi tanınır.

    Münhasır ekonomik bölge (MEB) özel hukuki rejimdir. Birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesinde şartları düzenlenen bu durum kıyı devletinin hak ve yetkileri ile diğer devletlerin hakları ve serbestliklerini ele almaktadır. Son dönemde basına yansıyan doğal gaz ve petrol aramalarının yapıldığı, arama gemilerinin çalıştığı, ruhsatların verildiği, uluslararası firmaların tarama yaptığı yerler bu alanlardır.

    Taraflar, Birleşmiş Milletler şartına bağlılıklarını vurgulamışlardır. Taraflardan birinin MEB alanında başlayıp, diğerinin MEB alanına uzanan bir doğal kaynağın olması halinde, bu kaynağım işletilmesi için işbirliği/ortaklık yapılacağı düzenlenmiştir. Yine tarafların bir başka devlet ile de MEB alanı belirlemek için görüşmelere başlaması halinde, birbirlerine bilgi verip, müzakerelerde bulunması sağlanacaktır. Bu da siyasi olarak da birlikte hareket edilmesinin hukuki zemini olarak ifade edilebilir. Sözleşmenin ekinde konuya ilişkin koordinat ve haritalar bulunmakta ve alanlar net biçimde belirtilmektedir.