SÜLEYMANİYE CAMİİ EFSANELERİ
Burası Süleymaniye camii ön bahçesi, Şimdi sizlere Süleymaniye camisinin sırlarından birkaç tanesini anlatacağım
Kanuni sultan Süleyman 1551 yılında Ayasofyadan daha muhteşem bir cami yapması için Mimarbaşı Sinanı görevlendirir Sinan padişahın istediği büyüklükte bir cami yapabilmek için gösterilen tepe yeterli değildir, Alan kazanmak için öncelikle caminin çevresinde derin istinat duvarları yapar, Bunlar kuzeyde Haliç kıyılarına kadar inmektedir, Halen tahtakalede söz konusu istinat duvarlarını görmekteyiz.
İstinat duvarlarının oturması için zaman gerekiyordu, Sinan 7 Yılda biten cami inşaatının 4 yılı istinat duvarı ve caminin temellerinin oturmasını beklemiştir
Sinan bu arada medreselerin yapımına geçmiş Cami inşaatını temelde bekletiyordu.
Bu durum bazı dedikoduların çıkmasına sebep olmuş, Padişahın parası bu eseri yapmaya yetmemiş deniliyordu.
Evliyaçelebinin anlatımına göre
Dedikodular artık İran Şahı Tahmasb Han’na kadar ulaşmıştır. Bunu altın fırsat bilen Acem Şahı, değerli taşlardan oluşan bir sandık dolusu mücevheratı, Osmanlı Padişahı'nın yaptırdığı Cami'ye yardım olsun diye elçisi vasıtası ile İstanbul'a göndermiştir. İran elçisi Padişahın huzuruna çıkarak mücevherat dolusu sandığı, Padişahın önüne koyduktan sonra şunları söylemiştir: “İran Şahı Süleymaniye inşaatının tamamlanması için, şu değerli mücevherat sandığını yardım olsun diye size sunmaktadır.”
Bu sözlere sinirlenen Kanunî Sultan Süleyman, Mimar Sinan'ı huzuruna çağırmış ve elçinin önünde şunları söylemiştir:
“Bak Mimarbaşı, İran Şahı bize Süleymaniye inşaatını bitirebilmemiz için, kıymetli taşlar göndermiştir. Al bu kıymetli taşları, hazırladığın harca kat ki işe yarasın.”der
Sultan Süleyman İran Şahı Tahmasb Han’a yazdığı mektupta, Gönderdiğiniz hediyenizi Caminin harcına kattık, Artık sizin de bu camide harcınız var demiştir.
Rivayet odur ki o minareye cevahir minaresi denmiştir, Söz konusu minarenin hangisi olduğu bilinmemektedir, Rivayetlerde avlu minarelerinden birinin temeline konulduğu şeklindedir. Benim 55-60 yıl evvel burada duyduğuma göre Cevahir minaresi budur.
Diğer bir efsane Cami binası yükselirken (Kutsal Roma imparatoru) 1.Ferdinand gemi ile bordo bir mermer taş gönderir.
1.Ferdinand Mektubunda Muhteşem caminizin kıblesinde bizimde bir taşımız olsun istedik Bu şerefi bize layık görmenizi dileriz der.
Sultan Süleyman Mimar sinanı çağırarak bu taşı 1.Ferdinand gönderdi İsteği bu taşın caminin kıblesinde kullanılmasını istiyor, Müsait bir yerde kullan der.
Sinan o gece rüyasında bu taşı görür Fakat taşın içinden kan ve irin aktığını görür .
Sabahleyin hemen taşın kırılmadan ikiye bölünmesini ister
Taş ikiye bölündüğünde taşın ortasına işlenmiş bir haç olduğunu görür. Hemen padişaha haber verir, Sultan durumu öğrenince çok hiddetlenir, Bu hilesinden dolayı 1.Ferdinand cezalandırmak için, söz konusu bordo taşın her birini Cami avlusunun sağ sol kapılarının girişine konulmasını, Müslümanların üstüne basarak camiye girmesini ister.
Bu kapıdaki taş oldukça iyi korunmuş, karşı kapıdaki taş bir şekilde kırılmış, sıradan beton sıvalar yapılmış, O taşında restore edilmesini yetkililerden bekliyoruz.
YORUMLAR