Ebû Hüreyre ve Ebû Saîd el-Hudrî radıyallâhü anhümâ buyurdular:
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) bir gün bize hutbe okudular ve üç defa:
“Nefsim kudretinde olan Allâh’a yemîn ederim ki” buyurdu, sonra başını önüne eğdi. Bizden herkesin ağlayarak başı önüne düştü. Ne üzerine yemîn ettiğini bilmiyorduk.
Sonra yüzünde müjde ve sevinç eseri olduğu halde başını kaldırdı. Onun sevinmesi bizim için dünyanın bütün nimetlerinden daha sevgili idi. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) sonra buyurdular ki:
“Beş vakit namazını kılan,
Ramazân-ı şerîf orucunu tutan,
Zekâtını veren,
Yedi büyük günahtan sakınan her kula muhakkak Cennet kapıları açılacak ve ona ‘Cennete selâmetle gir’ denilecektir.” (Sünen-i Nesâî)
Helâk edici yedi büyük günah diğer bir hadîs-i şerîfte şöyle beyân olunmuştur:
“Helâk edici yedi şeyden sakınınız:
Allâhü Teâlâ’ya şirk koşmak,
Sihir yapmak,
İnsanı kasten (bilerek) haksız yere öldürmek,
Yetîm malı yemek,
Fâiz yemek,
-Saflar karşılaştığı sırada- harbden kaçmak,
İffetli ve namuslu mü’min kadınlara zina iftirâsında bulunmak.” (Feyzu’l-Kadîr)
HAYIRLI CUMALAR