Yıl 1977 yaz ayları, 1976 Model Bu araba ile Ankara’dan Aydına geldim, Burada aradığım kişinin 64 chevrolet ile 30 dakika önce İstanbul’a yola çıktığını öğrendim. En fazla 80-100 Km. Hız yapabilirlerdi.
Hemen yola çıktık, İzmir’e girmeden kendisine yetişmem gerekiyordu, Çünkü İstanbul’a hangi yoldan (Çanakkale-Bursa) gideceğini bilmiyorduk.
Altımızdaki arabaya güvenerek 124 km. olan İzmir yolunu 30-40 dakikada geçeriz dedik, zaten arabanın 220+ Km kadranı var
Aydın İzmir yolu iki şerit Bir gidiş bir geliş, Aydına geliş yoğun ama İzmir istikameti boş, İncirliova’ya kadar 200'den aşağıya düşmedim.
İncirliova girişinde sağdan köy yolundan TM25 bir kamyonet yola çıktı, Freni yokladım araba kıç attı zor topladım.
Otomatik araba mecbur kendi haline bıraktım, birkaç saniyede kamyonete yetiştim, kaçacak yer yok, karşıdan yoğun trafik geliyor
Tek çare kamyonete arkadan vurmak.
Son anda İzmir istikametinde bir boşluk oluştu, hız 180 km. Kamyoneti solladım ama sağ arka tamponu kamyonete taktım
Arabada iki kişiyiz, Benim emniyet kemerim takılı yanımdaki Süleyman’ın takılı değil, Kamyonete takınca Araba burnu üzere takla atmaya başladı, Tavan koltuklara kadar ezildi, camların hepsi kırıldı.
İki-Üç takladan sonra yuvarlanmaya başladık ve yolun solundaki iki metre aşağıdaki su kanalına düştük.
Arabanın kaportasında sağlam bir parça kalmadı, Benim burnum bile kanamadı.
Süleyman Takla atarken ön koltuktan arka koltuğa, oradan çimenlerin üzerine düştüğünü söyledi.
Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Görecek günlerimiz varmış
Hemen Dörtyol’daki Aydın kamyon garajına gittik, Bir kamyona yükleyip Ankara’ya gönderdik
Arkadaşım oto hurdacısı, kaportanın tamamı hurdaya gitti
Hatta benim bu arabayı kullandığıma inanmadılar, Böyle parçalanmış bir otomobilden iki kişi nasıl burnu kanamadan çıkar inanamadılar.