Osmanlının son yüzyılında ve Cumhuriyet döneminde Sünni Müslümanlar hep baskı altında bırakıldı.
Bu baskılar sonucu İktidarlar makamlarını korumak için Müslümanların gözlerini boyuyacak "rüşvet" sayılacak umutlar dağıtmaya başladı (Ezanın aslına dönmesi, Türkçe ibadetin kaldırılması, Tarikatların görmezlikten gelinmesi, İslami söylemlerin devletin başı tarafından yapılması, Türbanının serbest bırakılması, Geçmiş baskıcı uygulamaların açıktan ret edilmesi vs. ) sonucu RP iktidar ortağı dahi oldu.
İkibinlere geldiğimizde AKP iktidara gelerek Müslümanlar için umut, Laik batıcılar için kabus söylemleri yaygınlaştı. Ve bu söylemler yavaş yavaş doğru olmadığını anlayan Müslümanlar AKPden desteğini çekerek Ya siyasetten uzaklaştı, yada herhangi bir partiye oy vermeye başladı. Akp bu açığını bazı sağ partilerle açık-Gizli koalisyon kurarak günümüze kadar geldi.
Bu arada 15 Temmuz kalkışması İktidar için büyük fırsat oldu, Ülke olağanüstü yasalarla tek elden alınan kararlarla yönetilmeye başlandı, Fetö terör örgütü ile yapılan mücadele "İktidarı eleştiren" herkesi kapsamına aldı ve bazı sağ partilerin desteği ile AKP "sıkı yönetim" kuralları ile günümüze kadar geldi, Seçimler şaibeli, Uygulamalar kanunlara, Anayasaya aykırı olsa bile olsa geri dönüşü olmayan bir keyfiyetle devam ediyor.
73 yıllık hayatımda sahip olduğum hayat tecrübesi ile diyorum ki, En az Son 300 yıldır ülkemizi çökertmeye çalışan güçler (Söz konusu Akp islamı) modeli Müslümanlar gene aldanmaya devam ediyor.
Müslümanlara verilen haklardan çok daha fazlası batının müstemleke uygulamaları (İçki, kumar, Zina, Faiz, Domuz, LGBt+, İstanbul sözleşmesi ile İslamdan vaz geçtik, Tevhit inancından dahi vaz geçmiş olduk.
20. Yy. Emperyaizmi fiili savaşlarda başaramadığı sömürgeciliğini Söz konusu yukarıdaki uygulamalar ile Milliyetsiz Dinsiz, Erdemsiz, "Okumuş" Cahiller üzerinde gerçekleştirmeyi başarmış gibi görülüyor.
Ata erkil Ailenin olmadığı yerde Millet, Milletin olmadığı yerde Devlet, Devletin olmadığı yerde özgürlük olmaz.
Emperyalizm salikleri küçük ülkeler birleşerek güçlerine güç katarken, hedef sömürge milletler Devletler bölündükçe bölünüyor, Alın gücü, İş imkanları azaltılarak fakirlikle çaresiz bırakılan bu 3. dünya ülkeleri Yokluk çatışmaları ile birbirlerine düşmekte Düşmanın fiili müdahalesi olmadan parçalanmakta adım adım küreselcilerin istediği "savunmasız" köle toplumlar haline dönüşmektedir.
Başta Afrika, Güney Amerika, Asya ülkeleri Emperyalist batı ülkelerine göç ederek Köle statüsünden ağır şarlarda sefil bir hayatı canı pahasına tercih etmeye devam ediyorlar.
Artık ayan beyan itiraf edilen 8 milrlık Dünya nüfusunun acilen 500 milyona düşürülme politikasını alenen uygulayan (Sahta salgın, Yapay-Zehirli gıda-Doğayı zehirleme-Suyu zehirleme Vs) gibi pekçok uygulamalar ile hastalıklı bir çağ yaşıyoruz.
Marketlerde satılan ambalajlı herşey sağlığa zararlı koruyucular içeriyor, Köyde yaşayanların biraz şansı var ama onlarda ürünlerini şehire ulaştıramayınca yokluklar nedeniyle şehirlere akın ediyorlar.
Allah cc. müdahale etmez ise Siyonizm 7,5 milyar insanı katleteceğe benziyor, Çözüm nedir diye düşünme zamanıdır ama onada fırsat yok, Benim bu iddiaları yazmam bile yaşam sağlığım için risk olurtuğunu görebilirsiniz. Ama İnsan hayatı başlangıcı var ama sonu yok allah cc. Ebediyen var olacaksınız vaadinde bulunuyor, ya cennet yada cehennem. "Evren takvimine göre" 1-2 saniyelik bir hayat için ebedi bir yaşamı tehlikeye düşürmek istemiyorum, Doğruyu en acı şekilde olsa da söylemeye devam ediyorum.
Allah cc. yar ve yardımcımız olsun
Dünyadaki 100 yıllık bir hayatın evren takvinine göre 2,5 saniye olduğunu beyan eden Mearic suresi 4. ayeti okuyunuz
YORUMLAR