Abdullah Gözaydın

Abdullah Gözaydın

Fatih'in Demokratik Geleceği
fatihten@gmail.com

İslami İsim, Ad koyarken yapılan yanlışlar

09 Nisan 2024 - 14:38

1- El-Allah
Doğrusu: Abdullah - Yanlış: Aptullah, Apo

2- Er-Rahmân: Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.
Doğrusu: AbdurRahman - Yanlış: Rahman

3- Er-Rahîm: Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.
Doğrusu: AbdurRahîm - Yanlış: Rahim

4- El-Melik: Mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.
Doğrusu: AbdulMelik - Yanlış: Melik

6- Es-Selâm: Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.
Doğrusu: AbdusSelâm - Yanlış: Selam, Selami

7- El-Mü’min: Güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.
Doğrusu: AbdulMü'min- Yanlış: Mümin

9- El-Azîz: İzzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.
Doğrusu: AbdulAzîz - Yanlış: Aziz

10- El-Cebbâr: Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran. Hükmüne karşı gelinemeyen.
Doğrusu: AbdulCebbâr - Yanlış: Cabbar

12- El-Hâlık: Yaratan, yoktan var eden. Varlıkların geçireceği halleri takdir eden.
Doğrusu: AbdulHâlık - Yanlış: Halik

13- El-Bâri: Her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.
Doğrusu: AbdulBâri - Yanlış: Bari, Bahri

15- El-Gaffâr: Günahları örten ve çok mağfiret eden. Dilediğini günah işlemekten koruyan.
Doğrusu: AbdulGaffâr - Yanlış: Gaffar

16- El-Kahhâr: Her istediğini yapacak güçte olan, galip ve hâkim.
Doğrusu: AbdulKahhâr - Yanlış: Kahhar

17- El-Vehhâb: Karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan eden.
Doğrusu: AbdulVehhâb - Yanlış: Vehhap, Vahap

18- Er-Razzâk: Her varlığın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.
Doğrusu: AbdulRazzâk, AbdulRezzak-Yanlış: Rezzak

19- El-Fettâh: Her türlü sıkıntıları gideren.
Doğrusu: AbdulFettâh - Yanlış: Fettah

20- El-Alîm: Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi, ezeli ve ebedi ilmi ile en mükemmel bilen.
Doğrusu: AbdulAlîm - Yanlış: Alim

24- Er-Râfi: Şeref verip yükselten.
Doğrusu: AbdulRaf'î - Yanlış: Rafi

27- Es-Semi: Her şeyi en iyi işiten, duaları kabul eden.
Doğrusu: AbdusSemi - Yanlış: Semih

28- El-Basîr: Gizli açık, her şeyi en iyi gören.
Doğrusu: AbdulBasîr - Yanlış: Basir

29- El-Hakem: Mutlak hakim, hakkı bâtıldan ayıran. Hikmet sahibi.
Doğrusu: AbdulHakem - Yanlış: Hakem

31- El-Latîf: Her şeye vakıf, lütuf ve ihsan sahibi olan.
Doğrusu: AbdulLatîf - Yanlış: Latif

33- El-Halîm: Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan, hilm sahibi.
Doğrusu: AbdulHalîm - Yanlış: Halim

34- El-Azîm: Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce.
Doğrusu: AbdulAzîm - Yanlış: Azim

35- El-Gafûr: Affı, mağfireti bol.
Doğrusu: AbdulGafûr - Yanlış: Gafur

38- El-Kebîr: Büyüklükte benzeri yok, pek büyük.
Doğrusu: AbdulVâlî- Yanlış: Vali

39- El-Hafîz: Her şeyi koruyucu olan.
Doğrusu: AbdulHafîz- Yanlış: Hafız

42- El-Celîl: Celal ve azamet sahibi olan.
Doğrusu: AbdulCelîl- Yanlış: Celil, Celal, Cemal

43- El-Kerîm: Keremi, lütuf ve ihsânı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden.
Doğrusu: AbdulKerîm- Yanlış: Kerim

46- El-Vâsi: Rahmet ve kudret sahibi, ilmi ile her şeyi ihata eden.
Doğrusu: AbdulVâsi- Yanlış: Vasi

47- El-Hakîm: Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan.
Doğrusu: AbdulHakîm- Yanlış: Hakim

49- El-Mecîd: Nimeti, ihsanı sonsuz, şerefi çok üstün, her türlü övgüye layık bulunan.
Doğrusu: AbdulMecîd- Yanlış: Mecit, Macit

53- El-Vekîl: Kulların işlerini bitiren. Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran.
Doğrusu: AbdulVekîl- Yanlış: Vekil

55- El-Metîn: Kuvvet ve kudret menbaı, pek güçlü.
Doğrusu: Abdulmetîn- Yanlış: Metin

56- El-Veliyy: Müslümanların dostu, onları sevip yardım eden.
Doğrusu: AbdulVeliyy- Yanlış: Veli

57- El-Hamîd: Her türlü hamd ve senaya layık olan.
Doğrusu: AbdulHâmit- Yanlış: Hamit

58- El-Muhsî: Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen.
Doğrusu: AbdulMuhsî- Yanlış: Muhsin

65- El-Vâcid: Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, hiçbir şeye muhtaç olmayan.
Doğrusu: AbdulVâcid- Yanlış: Vacit

66- El-Mâcid: Kadri ve şânı büyük, keremi, ihsanı bol olan.
Doğrusu: AbdulMâcid- Yanlış: Macit

67- El-Vâhid: Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan.
Doğrusu: AbdulVâhid- Yanlış: Vahit

68- Es-Samed: Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci.
Doğrusu: Abdussamed- Yanlış: Samet

69- El-Kâdir: Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan.
Doğrusu: AbdulKâdir- Yanlış: Kadir

77- El-Vâlî: Bütün kâinatı idare eden, onların işlerini yoluna koyan.
Doğrusu: AbdulVâlî- Yanlış: Vali

80- Et-Tevvâb: Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.
Doğrusu: AbdulTevvâb - Yanlış: Tevvap

83- Er-Raûf: Çok merhametli, pek şefkatli.
Doğrusu: AbdulRaûf - Yanlış: Rauf

84- Mâlik-ül Mülk: Mülkün, her varlığın sahibi.
Doğrusu: AbdulMâlik- Yanlış: Malik

85- Zül-Celâli vel İkrâm: Celal, azamet, şeref, kemal ve ikram sahibi.
Doğrusu: AbdulCelâli - Yanlış: Celal

86- El-Muksit: Mazlumların hakkını alan, adaletle hükmeden, her işi birbirine uygun yapan.
Doğrusu: AbdulMuksit - Yanlış: Muksit

87- El-Câmi: İki zıttı bir arada bulunduran. Kıyamette her mahlûkatı bir araya toplayan.
Doğrusu: AbdulCâmi- Yanlış: Cami

88- El-Ganiyy: İhtiyaçsız, muhtaç olmayan, her şey Ona muhtaç olan.
Doğrusu: Abdulganiyy - Yanlış: Gani

89- El-Mugnî: Müstağni kılan. İhtiyaç gideren, zengin eden.
Doğrusu: AbdulMugnî - Yanlış: Mugni

90- El-Mâni: Dilemediği şeye mani olan, engelleyen.
Doğrusu: AbdulMâni - Yanlış: Mani

93- En-Nûr: Âlemleri nurlandıran, dilediğine nur veren.
Doğrusu: AbdulNûr- Yanlış: Nur

94- El-Hâdî: Hidayet veren.
Doğrusu: AbdulHâdî - Yanlış: Hadi

95- El-Bedî: Misalsiz, örneksiz harikalar yaratan. (Eşi ve benzeri olmayan).
Doğrusu: AbdulBedî - Yanlış: Bedi

96- El-Bâkî: Varlığının sonu olmayan, ebedi olan.
Doğrusu: AbdulBâkî- Yanlış: Baki

97- El-Vâris: Her şeyin asıl sahibi olan.
Doğrusu: AbdulVâris - Yanlış: Vâris

98- Er-Reşîd: İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren.
Doğrusu: AbdulReşîd - Yanlış: Raşit

99- Es-Sabûr: Ceza vermede, acele etmeyen.
Doğrusu: AbdulSabûr - Yanlış: Sabır

YORUMLAR

  • 0 Yorum