Abdullah Gözaydın

Abdullah Gözaydın

Fatih'in Demokratik Geleceği
fatihten@gmail.com

Yaşadığım hatıralardan tarihe önemli bir not

21 Ekim 2022 - 22:06

BİR HATIRA; Burası Edirne Sarayakpınar köyü, Bulgar hududu ismailce köyüne 5 km. uzaklıkta
askerliğimin bir yılını burada hudut taburunda yaptım. Hudut yolu üzerindeki ÖNCE VATAN yazısını, Taş dolgu yaparak tek başıma iki haftada yazdım, (İtiraf: Amacım hem milli duygular hem de günde 8 saat nöbetten kurtulmak)

Dip Not: Bu uydu fotosu Günceldir, Bu gün dağın yamacına yazdığım yazı ve yaptığım Türk bayrağı artık orada yok


Burası Sırpsındığı savaşının olduğu tepe, Burada bu savaştan kalma yüzlerce tarihi mezar vardı alan bir taş ocağına verilmiş yıllardır buradan taş çıkarılarak tarihi alan delik deşik edilmiş mezarlar yok oldu.

Hikaye odur ki; Haçlı ordusu Edirne kalesine on km. mesafede olan bu tepeye gelip yerleşti, Yol yorgunluğunu atıp yarın Edirne kalesine saldıracaklardı, Çevre köylerinden şarap topladılar alem yaptılar, Eğlendiler.
Köylü bu konuda ellerindeki bütün içkileri getirip kendilerine verdi. 

Sabaha doğru ayık asker kalmamıştı,
Edirne kalesine haber verilmiş Türk ordusu sabahın ilk saatlerinde tepeye saldırarak haçlı ordusunu perişan etti.

BURASI ANIT ALAN YAPILIP YAŞATILMASI GEREKİYORDU
Böyle önemli bir yer ve mezarları kim yok etti ise onun sorgulanması lazım


********************************VWİKİPEDİA
Sırpsındığı Muharebesi veya Birinci Meriç Muharebesi 1364 yılında, Sırp İmparatorluğu, Macar Krallığı, İkinci Bulgar İmparatorluğu, Bosna Banlığı ve Eflak Prensliği'nden oluşan ittifakın, Osmanlı'yı Balkanlar'dan atmak için başlattıkları bir savaştır.
Sırpsındığı Muharebesi, "Sırpların kırıldığı muharebe" demektir. Bunun yanında Sırpsındığı deyiminin Edirne'nin kuzeydoğusunda bulunan şimdiki adı Sarayakpınar olan bu savaşın geçtiği yerin eski adını ifade ettiği de iddia edilmektedir.

Osmanlı Türklerinin Edirne'yi 1361'de ele geçirdikleri zaman Konstantinopolis'ten Avrupa'ya giden stratejik ana yol kesilmişti. Türk göçmenler çok sayıda ve çok hızla Trakya'ya yerleşmeye başlamışlardı. Osmanlıların 1363'te Filibe’yi ele geçirmeleri sırasında kaçan ve Sırbistan'a sığınan Bizans kumandanı Osmanlılar üzerine yürünmesini devamlı olarak tavsiye ediyordu. Bulgarlar ve Sırpların yanında Papa V. Urban'ın çabalarıyla Balkanlar’da bulunan Hristiyan devletler olan Macar Krallığı ile Eflâk ve Bosna prenslikleri birleşik olarak bir Haçlı seferi yapmaya karar verdiler ve Osmanlı Devleti’ne karşı ilk kez Haçlı ittifakı oluşturuldu.

1364 yılında Macar Kralı I. Lajos, Pirlepe bölgesinin Sırp kökenli beyi Vukašin Mrnjavčević, Jovan Uglješa, Eflak Prensi ve Bosna Prensi idaresindeki birliklerden oluşan 30.000 (bazı kaynaklar 60.000) kişilik bir Haçlı ordusu kurulup Macaristan Kralı Lajos komutasında Edirne üzerine yürümeye başladı.

Trakya'daki Osmanlı birlikleri Lala Şahin Paşa idaresinde olup 12.000'i geçmiyordu. Osmanlı hükümdarı olan I. Murad Karabiga Kalesi’ni ellerinde bulunduran, kendilerini Anadolu'ya getirten Bizanslılara isyan etmiş Katalan Paralı Asker Birliği kalıntıları ile uğraşmaktaydı. Murad Bey, kendisinden düşmanın sayıca fazlalığı sebebiyle yardım isteyen Lala Şahin Paşa'ya Haçlı ordusunun ilerleyişini yavaşlatma emri vermişti. Lala Şahin Paşa ise takviye gelene kadar Hacı İlbey emrine bir akıncı birliği verip Haçlı ordusunun Meriç'i geçişini durdurmakla görevlendirmişti.



Fakat Haçlı ordusu Meriç'i geçmiş ve Edirne'ye iki günlük rahat yürüyüşle gidilebilecek mesafede olan bir mevkide Meriç Nehri kıyısında kampa girmiş ve Edirne hemen ellerine geçeceğini umarak rahatlarına bakmaya düşmüşlerdi. Hacı İlbey, Lala Şahin Paşa'nın emrini dinlemedi, gece karanlığından yararlanarak askerlerinin kendilerini sayıca fazla göstermek için iki meşale taşımalarını istedi ve bu türden çeşitli taktiklerle kendi birliklerini sayıca fazla göstererek; komutasındaki daha çok hafif süvari, akıncı, şeklinde olan Osmanlı kuvvetleriyle Meriç'i çevreleyen bataklıkları aşarak Haçlı kampına saldırdı. Bu gece saldırısını beklemeyen, uykuda veya akşamki eğlenceleri dolayısıyla içkili olan Haçlı ittifakı askerlerinin çoğu, Osmanlı ordusunun tamamının üzerine geldiklerini zannedip, geldikleri yola doğru kaçıp çekilmeye çalıştılar. Fakat bu geri çekilme bir paniğe dönüştü. Birçoğu sel suları ile yüklü geniş ve derin Meriç'i yüzerek karşı tarafa geçmek isterken boğuldu.

Muharebe’nin kazanılmasıyla Edirne ve Batı Trakya, Osmanlı Devleti için daha güvenli hâle geldi. Meriç Nehri, Osmanlı kontrolüne geçti. Balkanlar’daki Macar üstünlüğü kırıldı. Bulgaristan vergiye bağlandı ve Bulgar İmparatorluğu’nun düşüşü ve Bulgaristan'ın Osmanlı eline geçiş süreci hızlandı. Osmanlı ilk kez Haçlı ordusunu yendi. Balkanlar’a geçiş kolaylaştı. Bununla birlikte bu savaş Sırplarda intikam duygusu da uyandırdığından Çirmen Savaşı’nın yapılmasında Sırplar için başlıca nedenlerden biri olmuştur.
Hacı İlbey ise Lala Şahin Paşa tarafından, kimi kaynaklara göre kendi emrini dinlemediği için kimi kaynaklara göre ise kendisi kuvvet fazlalığından korkup padişahtan kuvvet isterken altındaki bir kimsenin düşmana saldırması ve başarı kazanmasını içine sindirememesi, mahcup duruma düşmesinden, zehirlenerek öldürüldü

YORUMLAR

  • 0 Yorum