DÖVİZ'E MÜHADELE İLE KUR DÜŞMEZ...

     Dövizi ateşini söndürmek için, yapılan müdahalelere bir bakalım? 

     Döviz'in kur'u yükselmesin diye döviz rezervlerini kullanır kur'a müdahale ederseniz rezervler düşer, rezervler düşünce riskler artar, riskler artınca kur yükselir ve tekrar aynı noktaya gelirsiniz. Buna kısır döngü deniyor, bu şekilde davranarak döviz'i frenleyemezsiniz.

      Döviz kuru yükseldiği dönemlerde piyasayalarda oluşan edişe ile bol miktarda döviz sürüldüğü zaman, yüksek oranda döviz alımları gerçekleşmesi sayesinde döviz anlık bir düşüş göstererek yine dalgalı kur sayesinde döviz kuru yukarı doğru hareket gösterir. 

    Dalgalı kur dediğimiz sistemde böyle bir ekonomi yönetmek akıl karı değildir. Çünkü bir ülkede paranın değerini belirleyen unsur üretimin gücüdür. Niçin hep yerli ve milli üretim ekonomisi diyoruz? Siz ürettiğiniz sürece güçlüsünüz, Rant ekonomisi dediğimiz imar oyunlarıyla, yani inşaat sektörü ile ancak buraya kadar gelebildik?

    Bu zaman dilimi içerisinde üretim ve ekonomi üzerinde çok durmadık, çünkü Türkiye Cumhuriyet'i Devletinin elinde olan arsa kaynaklarını TOKi aracılığı ile müteahhitlere hasılat paylaşımı altında büyük paralar kazandırılması sayesinde sektör dinamik tutularak geçirildi ve mevcut konut ihtiyacı da böylece giderilmiş oldu. Ve böylece var olan çürük yapı stokumuz da bir nebze olsun iyileşme eğilimi göstererek yenilendi.

   Pandemi sonrası geldiğimiz nokta itibarıyla, ülkemizde üretim düşmüş özellikle Avrupa da otomobil sanayisi durma noktasına gelince konut ve taşıt kredilerinin yapılan indirimlerle bir anda büyük bir hareketlilik oluşmuş ve fiyatlar tavan yaparak enflasyonnun oluşmasına sebebiyet vermiştir. Özellikle otomobil sektöründe talepler karşılamaz duruma gelince insanlar sıraya girerek araç alabilmek için ön ödemeli fiyat garantisi olmayan siparişler vererek sıra beklemeye başlamıştır.

    Bunun adı borçlanma ekonomidir. Kredilerin geri dönüşlerinde inşallah problem yaşanmaz, fakat döviz rezervlerinin kullanılarak kura müdahale edilmesi ile birlikte dövizin ateşi bir türlü sönmemektedir. İnsanlarımız, dövizle borçlananlar da endişe ile beklemektedirler, piyasaların hali ortada, ekonomik verilerimiz kötü durumda, israf adına tasarruf tedbirleri de hayata geçirilmiyor, o zaman nasıl düzelecek bu işler ve ekonomik verilerimiz?

   Vatandaş cebine bakar, döviz kurunun hızla tırmanması, başta piyasalar olmak üzere herkesi tedirgin etmektedir. Yapılacak olan şey, Covit-19 virüsü salgını hastalığı da göz önünde bulundurarak hantal yatırımları ve döviz üzerinden yapılan antlaşmaları bozmak olmalıdır. Yerli ve milli olan Türk lirasına dönüş mutlaka teşvik edilmeli ve cari açıkta ki fark dengelenmelidir. 

   Her şey iyi olacak sloganı şimdilik, sözde kalacak gibi görünüyor. O zaman tasarruf tedbirlerini hayata geçirerek bu işleri biraz frenlemek görevimiz olmalıdır.

Ali KARACA