FERDA AKGÜL

FERDA AKGÜL

Sabrın Hududu
akgulgida@hotmail.com

KUR-AN AKLI İLE 15TEMMUZ.!

08 Ağustos 2022 - 02:08

Müslümanları ilk cemaatlere bölüp parçalama planı olan Kur-an’ı Kerim’in anlattığı zararlı mescit Allah’ın emri ile yıkıldı.

Evet yanlış duymadınız Allah’ın emri ile cami yıkıldı ki insanlık, cami, mescit, Kur-an Kursu oyununa gelmesin diye.
Öyle taş duvarlara kutsiyet yüklenmemesi gerektiğini de buradan anlayabiliriz...
Elimizde Kur’an gibi bir kitap olduğu sürece, hiçbir dinci, müşrik, kafir, yağcı, kaypak bizi kendine kul yapamaz...
Peygamberin hayatında yapılan iki mescitten biri olan ve Allah’ın emriyle yıkılması emredilen caminin günümüzdeki, dinsel, sosyolojik, psikolojik kısa yansıması...
Dinci müşrikler peygambere mescidi yaparken “sizin için iyilik arzu ettik” dedilerse de Allah bu oyunu bozdu.
Peygamber dincilerin yapmış olduğu mescitte belki bir vakit namaz kılsaydı bölüme başlayacaktı.
Cebrail’in hemen ayeti getirip, peygamberi uyarması bizi düşünceye sevk etmiyor mu.?

Lütfen okuyun..

Peygambere “o zararlı mescidi yık” emri gelmeseydi, Allah’ın resulü belkide o mescitte namaz kılacaktı, değil mi.?
Çünkü çok masum bir istekti.
Ve gelip peygambere:
“Biz sizin için yalnızca iyilik arzu ettik” dediler...
(Allah’ın ifadesidir...)
Kur-an aklına göre bırakın sakal bırakmayı, cami, mescit yaptıran bile kâmil insan sayılmaz...

Bu hadiseyi mutlak güç ve de otorite sahibi olan Allah:
İslam dünyasına, magazin olsun diye göstermedi.

Meseleyi tavuk yumurta ilişkisinden çıkartıp akıl ile idrak ettiğimizde, hikmet sahibi Kur-an’ın önünde eğilmek zorunda kalıyoruz...

Ey akıl sahibi dostlarım:
Allah’ın “yıkın” dediği mescitten ibret alsaydık, 15temmuz yaşanmaz, yetiştirdiğimiz subaylarımızı terör örgütüne teslim etmezdik.
Düşünün, neleri kaybettik...
Ne kadar zeki çocukları elimizden aldılar.
Onların zeki çocuk avcısı olduğunu, bilmeyen var mı.?
Zira beni de zeki çocuk sanıp, yanlarında barındırmak istemişler ama, kontrol altına alamamışlardı.
En büyük serzenişleri “keşke şu Allah’ın sana verdiği aklı bizimle birlikte kullansan” olmuştu.

Biz Gülen’in şiirleri besteleyen Reşit Muhtar dinlemek yerine, gençliğin de verdiği enerji ile, Samsunlu Orhan, Rahmetli Müslüm ve Metallica dinlerdik...
Bu anımı okullarda nasıl çalıştıklarını anlatmak için yazıyorum...
Yazı-yorum....
Bakü’den Karadeniz’e nasıl çalıştıklarını kısmen bilirim...
Bakü’de her sıranın altında Kur-an vardı...
Herkes Arapça Kur-an okur, anladığı dil ile Gülen’in kitaplarını okurdu...

Dikkat edin...
Anlaşılmayan dil ile Kur-an okunur, anlaşılan dil ile Gülen kitapları...
Anlatabildim mi.?
Şu ifade Gülen’e aittir.
“Şimdi mi Kur-ancılık diye sapık bir hareket ortaya çıkardılar bunlar sapıktır bunlara dikkat edin.”

Televizyon hocaları da “ben Kur-an hareketini doğru bulmuyorum” demiştir.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar:
Ama er, ama geç, mutlak güç ve otorite sahibi olan Allah’a yemin olsun ki, Kur-an anlaşılan dil ile okunup evrene hâkim olacaktır.

Diyorum ki;
Yazık etmeyin bu millete.
15temmuzlar tekrar etmesin istiyorsak, Kur-an anlaşılan dil ile okullarda okutulmalı.
Türkçe bilen insanlara Arapça ayet ezberletmek ancak ezberciliği hayata geçirir.
Oysa Allah: fikir üretmeyi, aklı işletmeyi, arka planları görmeyi, sabır ile hedefe giderken, zulme karşı öfkemizi diri tutmayı emreder...
Kurtuluş İslam'da ise ki öyle, İslam'da Kur-an’da.!

Kırk yaşını devirmiş, inandığı Allah’a biraz daha yaklaşmış bir kardeşiniz olarak diyorum ki,
İnsanlığın ve İslam dünyasının kurtuluşu, izmleri ve Hegel diyalektiğini yıkıp, adaleti tesis etmekle mümkündür...
Çünkü iddia ediyorum ki: tüm diyalektikler Kur-an aklına secde eder.
Kur-an aklının anlaşılması ise, Allah bu ayette ne mesaj vermiştir diye tartışmaktan geçer...
Tüm Kur-an müfessirlerini saygı ve rahmetle yad ederken, iddia ettiğim sistem hayata geçerse, her bireyin bir müfessir kadar Kur-an’ı anlayacağına imanım tamdır.
Bu durum ise, dinimizde olmayan ama islama sokulan din adamı sınıfını ortadan kaldırır..
Kimse insanlığı, Allah ile aldatamaz...

Bölücü hareketin ve Allah ile aldatanların yaşayan örneği olan, Fethullah Gülen’in “şimdi mealcilik diye bir sapıklık çıkardılar” sözü durup dururken söylenmiş bir söz değildir...
Said Nursi ve Fethullah Gülen’in nerede ise tüm kitaplarını okudum desem yeridir.
Bilmeden konuşmuyorum.
Eğer biz Kur-an aklını hayata geçirmezsek, bugün Fethullah olan, yarın Lütfullah, Mahmudullah olarak karşımıza çıkar.
Yine aldatılanlardan oluruz.

Sevgili dostlarım:
Şimdi 15temmuz şehitleri için Mevlit okuyoruz dua ediyoruz ya...
Tüm bunlara saygı duymakla birlikte asıl maksadı da söylemeden geçmek, inandığım değerlere hakaret olurdu...
Neden 15temmuz şehitleri anısına, “Allah ile aldatmak” konulu bir makale yarışması yapmıyoruz....

Düşünüyorum da.....

Neden.?

15temmuz’u Çanakkale ile bir görenler var..
Yerinde haklılar ancak böyle inanmak en büyük hakkı elimizden alıyor...
Çanakkale, fiili emperyalist güçlerle savaştı.
Oysa 15temmuz, “sakın ola ki onların sizi Allah ile aldatmasına müsaade etmeyin” ayetini unuttuğumuz için, Allah ile aldatanlarla, dincilerle savaştı...

Yine aynı hataya düşmemek dileği ile.
Doğru yolda olana selam olsun.!

Dipçe: Makalenin daha anlaşılır olması için, “zararlı mescit” ve “Allah ile aldatmak” olay ve kavramlarını Kur-an’ dan incelemekte fayda vardır....

YORUMLAR

  • 0 Yorum