Elindeki tırpanı indirip doğruluyor tarlada çalışan adam, oturduğu kayadan ağır ağır kalkıp öylece kalıyor genç çoban,
yaşmaklı kadın pencereyi açıyor ve nefesi kesiliyor, elinden ağını düşürüyor balıkçı hayretten,
atlar şaha kalkıyor, köpekler korku dolu gözlerle tehditler savurarak koşuyorlar deli gibi,
aşlı adam "Dünyanın sonu geldi işte" diyor, salavat getiriyor, alçaklardan bir rüzgar dalgalandırıyor ekinleri bir deniz gibi, ayakların altında bir titreşim, depremler kopacak işte şimdi; 19. yüzyılın ortalarında Anadolu'da ilk tren geçtiğinde.
Orada olmak isterdim, öyle çok isterdim ki, yüreğim ağzıma gelsin çocuklar gibi. Keşke bu demirden ejderhaya binip gitsem kurtulsam bu bozkırdan diyen bir genç kız gibi zihnimde bir isyan başlatsaydım ve ilk kez el sallayanlardan, ilk gidenlerden, ilk hayali kuranlardan, ona ilk mektubu verenlerden, ilk mendili sallayanlardan olsaydım.
YORUMLAR