Kevser Çakır

Kevser Çakır

Hayata Dair Gözlemlerim
kevsercakir@gmail.com

Kız Kulesi restorasyonuna gelecek olursak;

12 Mayıs 2023 - 14:02

Kız Kulesi restorasyonuna gelecek olursak; yapının taşlarının temizliği nedeniyle oluşan renk değişimi, özgününde olup da ortaya çıkarılan dendanlar ve kule gövdesindeki metal kelepçenin çıkarılmasının silüeti değiştirmesi, genel olarak pek hoş karşılanmadı ama işin aslı bu projenin başında bir mimarlık duayeni olan Zeynep Ahunbay hoca vardı. 

Çok zorlu ve kompleks restorasyon işlerini ayağa kaldırma çalışmalarını yapmış çok tecrübeli bir mimar. Kendisini tanıma ve dinleme fırsatım olmuştu. 

Restorasyon sadece bir temizleme düzenleme çalışması değil. Yapıların temellerine dünya standartlarında güçlendirme elemanları yerleştiriyorlar, duvar örgüsünde gerekirse taşları yenileyebiliyorlar. 
Ayrıca tarihi değeri olmayan gelişigüzel yapılmış onarım eklerini kaldırmak da yapının özgün haline dönmesi için çok önemli. 
Restorasyon deyince aklımıza hep trajikomik örnekler geliyor, benim de aynı şekilde ama bu yapıda çok başarılı bir çalışma yapıldı ve yüz akıyla sonuçlandı. Dokunulmasaydı olası bir depremde yorgun duvarlar yerle yeksan olacaktı. 

Işıklandırmada da talihsiz bir kare yayılmış sosyal medyaya, asıl hali de yetkililer tarafından paylaşılmış daha sonra. Son dönemde bu tarihi yapıların ışıklandırılmaları konusunda çok başarılıyız. 

Ayrıca son 20 yıl bu ülkede olan biten her şey doğrudan siyasi değil. Çok da acımasız olmayalım. Avrupa standartlarında bilim insanlarımız hocalarımız var. Raporlar onlar tarafından hazırlanıyor, kurullar tarafından titizlikle yürütülüyor. Gözümüzün alışması zaman alabilir ama yapının hem silüet hem strüktür olarak en sağlıklı durumuna geldiği konusunda gönlümüz rahat olsun.

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Abdullah Gözaydın
    2 hafta önce
    Zeynep Ahunbay değerli bir mimar TMMO'nun duayenlerindendir, Yaşına rağmen her etkinlikte ön safta yerini alır . Kız kulesi restorasyonunda oldukça çok vandallık yapıldı İşi ucuza kapatmak için çok beton kullanıldı, ambalaj yapılırken hepsi örtülmüş oldu, Burada Zeynep hanım tepki koymuştur mutlaka ama Ülkemizde mimaride öncelikle parayı/emir verenin düdüğü ötüyor . Çin ışıklandırma teknolojisi icat edildiğinden beri amatörce ışıklandırma yapılıyor cocukça herşeyi yedi renge boyama hastalığına kapıldık. burada tek renksiz ışık kullanılmalıydı, ama söz sahibi marabalar olunca akademisyenlerin Tarihi doku hassasiyeti olanların hükmü pek geçmiyor. Bu günlerde İstanbul Surları (Restorasyon değil) basit onarımla elden geçiriliyor, oralarda dahi bu tür ışıklandırma uyguluyorlar. Elbette tarihe saygı erozyona uğramış oluyor sekiz bin yıllık fatih ilçesi çarpık çurpuk kaçak otellerle modern bir şehir havasına girdi gelen Turist Türk yaşam tarzını görecek yerli halk kalmadı mevcudu da P yabancı kaçkınlardan oluşuyor Üzülmekte bir işe yaramıyor
  • BAZI ÖNEMLİ YORUMLAR
    2 hafta önce
    Sedat Özdilek Tarihi eser restorasyonları bi ara mutfak dekorasyoncu mantığı ile yapılıyordu şimdi çok güzel işler görüyorum bende Bizim semtte feshane nin ilk restorasyonunada şahit olmuştum sıvama usulü yapıp çıktılar işin içinden şimdi açılmak üzere olan restorasyonu inanılmaz güzel ve tarihi dokuya uygun işinin ehli yaptığı apaçık belli tebrik ediyorum emeği geçenleri tarihi eserlerin balkonu mutfağa katar gibi yapılması hep üzüldüğüm bir mevzu olmuştur ???? ************************ Kevser Cakir Sedat Özdilek bunun nedenlerinden biri bizim ülkemizde adım başı tarihi eser olması ve bakanlığın hepsine yetişememesi. Mesela bir yapı belediyeye bağlı oluyor, bir köprü karayollarına biri valiliğe biri bir üniversiteye, hiçbiri de bakanlıktan habersiz müdahale edemese de onarım bağlı olduğu kurumun görevi oluyor. Ne yazık ki bir cezai yaptırımı da yok. Bir defasında bir imam caminin duvarlarının dibini kazdırmış, yapı gece tamamen yıkılmıştı. Ya da bakıyosun bir Selçuklu hanikahı mescit yapılmış, içine giriyorsun takvimler prizler klimalar orda burda lambalar, adam her sene bişey yapmış bin yıllık mihraba plastik süsler asmış. O kadar zor bir iş ki ************************ Sedat Özdilek Kevser yoldaş mesele zaten olayı baştan organize etmek kurumları birbirine doğru iliştirmek aradaki saçma sapan emir komuta zinciri yüzünden İstanbul surlarının son kalan parçalarının geçmişte restorasyonları inşaat firmasına verilmiş ve surlar alçı ile sıvamaya başlanmıştı bu feshane de o dönemin mağduru olmuştu ???? ************************ Kevser Cakir Sedat Özdilek feshane yanlış kullanımda zaten. Restorasyonu firmaların yapması da tuhaf. Devlet kendi yapmalı ama????????‍♀️????????‍♀️ ************************ Zeynep Koşucu Kevserciğim bizde tarihi dokuya uygun olmadığı gerekçesiyle, yapılan restorasyonlar çok eleştiriliyor. Ama emin ol Avrupa'da da benzer restorasyonlar yapılıyor. Mesela Aspendos tiyatrosunun taşları çok eleştirildi. İlk yapıldığı zaman yeni taşlar ile eski taşlar arasındaki renk farkı çok barizdi. 2019dan beri gitmedim. Şu andaki durumu nedir bilmiyorum. Ama şunu söyleyeyim yakın zamanda gittiğim yerlerden Pompei ve Akropoliste de benzer durum vardı. Sagra da Familia o kadar eski bir yapi olmamasina rağmen orada da eski taslar ile yeni yaslar arasinda buyuk bir renk farkı var. Birisi yıllar boyu oluşmuş, hava şartlarından dolayı belli bir renge ulaşmış. Öbürü yeni olduğu için haliyle bir renk farkı oluyor. Önemli olan doğru malzemeyle, aynı cinsten taşlarla aslına uygun tarzda restorasyonun yapılması. Renk farkı, zaman ve tabiat şartları ile esitlenecek diyor orada da insanlar. Bizdeki gibi ideolojik bakış açısıyla eleştiri yapılmıyor. ************************ Kevser Cakir Zeynep Koşucu hocam taş renginin farklı olması restorasyon kurallarından biri aslında. Bizim için önemli olan bir duvara bakınca, eski ve yeniyi ayırt edebilmek. Bunun için ya taşın boyutunu ya örgüsünü ya da rengini değiştirmek zorundalar. Yoksa o taşın birebir aynı rengini bulup örmek hiç zor değil. Ama tarihin izlerini sırf güzel görünsün diye yok etmek çok tehlikeli bir iş. Duvara baktığımız zaman hem özgünü hem her dönem onarımı bir şekilde okunabilir olmalı. Yoksa üzerinde çalışılamaz ve bu tam anlamıyla bir suikast olur. Şimdilerde bazı yapılar duvarla değil çelik ve camla tamamlanıyor. Günümüze gelmiş olan kısımlar bu şekilde daha iyi okunuyor.???? ************************ Dogan Yıldızlı Entel kesim onlara daha fazla hizmet etmesine rağmen hükümetin herşeyine karşı. Bırakın doğru restorasyon yapmayı yurt dışından bir sürü tarihi eserimiz geri getirildi. Buna rağmen hükümeti ve devleti aciz göstermek için, bu projeleri üstlenen akademik olarak işin ehli hocaları bile blendera atıp acımadan kıyıyorlar. (Örneğin İstanbul havalimanı sanki bir sabah uyanıp aha buraya ne güzel havaalanı olur denmiş de yapılmasına karar verilmiş.) Neyseki o hocalarda o zihniyetten olduğu için damdan düşenin halinden belki biraz anlarlar. Bu zihniyet kız kulesi'nin restorasyonunu da devleti karalamak için kullanabiliyor, boğazdaki çinekopların boylarınıda. Mimariden ve rastorasyondan anlamam, öyle bir zorunluluğum da yok, işi bilenlere güvenmeliyiz o nedenle tespitlerinizi paylaştığınız için size de teşekkür ederim. ************************ Kevser Cakir Dogan Yıldızlı keşke restorasyon seçimlerden sonra bitseydi. Sonucun siyasi algılanması kötü oldu. Yani bu tamamen tarihi belgelerle, uzun raporlarla, yeni tekniklerle birsürü profesörle akademisyenle oturulup uzun uzun çalışılan bir iş. Halkın zevkine hitap etme koşulu olamaz. ************************ Dogan Yıldızlı Kevser Cakir Ben mi yanlış ifade ettim? Demek istediğim şu. Bahsettiğiniz bir sürü akademisyen ve profesör buraya emek vermişken, doğru akademik çalışma yapılmışken hala bu yapılan restorasyonları siyasi linç malzemesi yapılmasına olan tepkimi dile getiriyorum bir İstanbullu olarak. Çünkü restorasyon süresinde kız kulesi çok eleştirildi. ************************ Kevser Cakir Dogan Yıldızlı anladım da anlatamadım galiba. Seçimler insanları biraz fazla gerdi. Bu ortamda siyaset malzemesi olacağına, seçimden sonra sular durulunca açılması daha iyi olabilirdi demek istedim☺️ ************************ Özkan Çam aslına rücu derken bir kaç nesil ile bağını koparıp atmışlar... gayet rezil Bi şey olmuş... resterozyon olmuş... ************************ Kevser Cakir Özkan Çam aslına rücu ettirmenin karşılığı stilistik rekompozisyon, Fransız Devriminden sonraki ilk resyorasyonlar bu şekilde üslup birliğine ulaşma kaygısı ile yapılmış. Ama şu an en günceli, çağdaş restorasyon kuramının ilkelerine göre hareket etmek zorundalar. Teşekkür ederim yine de☺️ ************************ Orhan Kaya öyle diyorsanız öyledir ???? baktım fotoğraflarada sırıtan birşey yok..fakat işin başka yönleri de var..yanlış hatırlamıyorsam son ifşa videolarının birinde bu restorasyonu saray avenelerinden birinin yaptığı söylendi..kaça yapmış..ihale süreci hakkında bir irdeleme yok henüz..gönlümüz rahat değil ???? ************************ Kevser Cakir Orhan Kaya valla finans kısmı beni aşar ama az çok biliyoruz. Toplu SMS atıp partiye bir araba parası fatura edenleri bile gördüm. Devlet bir işi kendi yapmıyor başkasına yaptırıyorsa orada parasal olarak illa işler karışıyordur ************************ Hüseyin Öztürk Sanırım pek çok kimse aslını değil bir simge olarak kendi hikayelerine sirayet etmiş hâlini istiyor. Öyle anlıyorum ki bir gösterge, değerini müşterek belleğe işlenen yaşantılar yoluyla kazanıyor. Yüzlerce filmde, kartpostalda, binlerce fotoğrafta gördükleri sembol yapının aynısını göremeyince 30 senelik dostları estetik operasyon geçirmiş de yüz ifadesi değişmiş gibi hissediyorlar muhtemelen ama dediğiniz gibi kısa bir süre sonra yeni yaşantılar, yeni fotoğraflar, diziler derken Kız Kulesi'ni yeni haliyle de hafızalarına işler insanlar... Bu işin siyasileşmesi, bir süre hocanın ve proje ekibinin canını sıkabilir fakat ne yaptıklarını bilen, deneyimli insanlar belli ki... Kısa süre sonra pek çok şey gibi unutulur ve yaşam akıp gider. Yazı için teşekkürler ???? ************************ Kevser Cakir Hüseyin Öztürk aynen öyle oldu hocam. Zamanında bu tip müdahalelere şiddetle karşı çıkan romantikler, hiç dokunulmamasını önermiş hatta bazı onarımları durdurmuşlar. Halkın talepleri hiçe sayılır mı sayılmaz mı bilmiyorum ama sanırım kule gövdesindeki metal kısım sadece görsel olarak geri konulsa bu kadar tantana olmazdı belki. Benim gördüğüm (abartılı dudak dolgusuna tekabul eden) en göze batan kısım o oldu☺️ ************************ Hüseyin Öztürk Kevser Cakir Restorasyonların tarihi de ayrıca yazmaya değer gibi görünüyor. Belki de yazılmıştır, bilmiyorum. Öte yandan kötü restoranyonlardan şikayet etmek, ortalama okumuş yazmış için kolayca entelektüel muhalif pozu kesme imkânı tanıyor ama gerçekten bu işten anlıyoruz da mı şikayetleniyoruz yoksa bu konuda gündem oluşturma gücüne sahip olanların yarattığı dalgalarla mı sürükleniyoruz bir bahs-i diğer. Tabii göz var izan var dedirten gülünç tamiratlar da gördük hepimiz. Neyse efendim, seçim arefesi gündem dışı konular konuşmak, yazmak pek keyifli. Bu arada gerçekten o metal kasnağın abartılı dudak dolgusuna tekabül ediyor olması mükemmel benzetim???? ************************ Hüseyin Öztürk Habil Mert Ben kendi aslımı ararken sancının büyüğünü gördüğümden ne demek olduğunu biliyorum galiba. Hikayeyi kazırsanız geride bir hiçlik kalır. Asıl da bir idealdir. Yeni hikayeden eski hikayeye kaçış. Fakat aslın da aslına doğru bir arkeolojik kazıya yeltenenin var hâline...