Marifet Derneği
KİM BU MARİFET?
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının Ehli Sünnet inancına muhalif görüşlerini dile getiren ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Fransada düzenlenen cenazeye katılmaması gerektiğini ifade eden, Marifet’in Abdülfettah Kevseri tarafından kaleme alınan yazısı medya tarafından gündeme getirilince ortalığı bir telaş aldı. Her biri farklı siyasi görüşü temsil eden yayın organları meseleyi kendi dillerinde okudular.
İsmailağa Camii Yönetim Kurulu kendileriyle alakası olmadığı halde derhal kaleme aldığı basın açıklamasıyla Marifet’in camiayı temsil etmediğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Sonuç olarak, daha önceki sayılarında da kışkırtıcı bir siyasi muhalefet diliyle İsmailağa Cemaati’ni muhalifleştirme çabası içinde aynı paralel amacı güden medya çevrelerinin istismar vesilesi yapan söz konusu Marifet dergisinin ilgili yazısı cemaatimizi bağlamamaktadır.
” Bu cümle içinde özellikle kullanıldığı anlaşılan paralel kelimesiyle, Yeni Şafak Gazetesinin Marifet’i hükümet düşmanı ilan etmesi için attığı; “Paralelin son Marifeti” başlığı adeta birbirini tamamlıyordu. Mahmud Efendi Hazretlerini seven ve cemaate gönül veren bir çok insan Sosyal medya üzerinden itibarsızlaştırmaya yönelik bu saldırıyı kınadı. Bir çok vatandaş,
Marifet’in Ehli Sünnet çizgisinde yaptığı yayınlarını desteklediklerini belirtti. Gerek toplum, gerekse kurum düzeyindeki aksaklıklara karşı sorumluları uyarmanın, alimlerin görevi olduğu özellikle vurgulandı. Bu uyarıları, siyasi bir başkaldırı saymak ve kendilerini bir İslam alimi olmaktan çok, siyasi bir görüşün savunucusu olarak görmek tek kelimeyle omurgasızlıktır denildi.
Yeni Şafak Gazetesinin “Yeni Türkiye’nin Yeni Paraleli” olduğunu söyleyen bir takipçi, gazetenin özellikle son dönemde takip ettiği yayın politikasının, bu iddiayı kanıtladığını söylüyor. Yeni Şafak Gazetesi ile birlikte hareket ettiği anlaşılan İsmailağa Heyetinin, Daha önce de Cübbeli Ahmet Hoca ve Hizmetkarlara yaptıkları gibi Marifet’i paralel ilan ederek hükümeti göreve çağırıyor olması gözlerden kaçmayan önemli bir ayrıntı.
Çavuşbaşı sürecinde konjektüre göre önce “Ergenekoncu”, Çeçenistan meselesinde “Rus yanlısı”, son olarak da “Paralelci” olmakla itham edilen Marifet’in aslında ne olduğu yaptığı hizmetlerle apaçık ortadadır. Yeni Şafak Gazetesi ve İsmailağa Heyeti Marifet’ten ne istiyor?
Mahmut Efendi Hazretleri 2006 yılında çok ağır hastalıklar geçirmiş, yatağından kalkamaz hale gelmişti. Doktorların tavsiyesi ile havası temiz, sakin bir sayfiye arayışı Çavuşbaşındaki evin bulunmasıyla son buldu. İstanbul’un en güzel tepelerinden birinde yemyeşil doğası ve tertemiz havasıyla bu yeni hane Efendi Hazretlerine çok iyi gelmişti.
Yenilikler birbirini izledi. Hizmet ekibi ve doktorlar değiştirilerek Efendi Hazretleri tedavi için hastaneye kaldırıldı. İlk kriz burada patlak verdi. Hastanede tedavi sürerken Mahmud Efendinin hayatında yapılan bu değişiklikler birilerinin planlarına uymadı.
Önce tehdit ettiler, hatta bir gece hastaneyi kurşunladılar. Bu da yetmedi Mahmud Efendiyi hastaneden kaçırmaya kalktılar. Mahmud Efendi Hazretlerinin eşi M.Ustaosmanoğlu’nun sabrı ve çabalarıyla tedaviye yılmadan devam edildi. Heyet ise Mahmud Efendi Hazretlerinin sağlık durumunu bahane ederek, kendisinin yerine başka bir hocaefendinin Şeyh olarak atanmasını önerdi.
Efendi Hazretleri henüz hayattayken böyle meselelerin konuşulmasını istemedi. Bu hususta “Ben kimseye söz vermedim” buyurdu. Heyet de şimdilik bundan vazgeçmek zorunda kalmıştı. Doktorlar temiz hava ve bol oksijen alabileceği Çavuşbaşına dönmesini önerdiler.
Efendi hazretleri sedye ile geldiği hastaneden yürüyerek çıktı. Hatta bu sürecin ardından yurt içi ve yurt dışına bir çok ziyaret geçekleştirdi. Mahmud Efendi Hazretleri bundan sonra İsmailağa’ya dönmedi.
Çavuşbaşı’nda “Dine davet Binası” adını verdiği yeni evinde irşad faaliyetlerine devam etti. Yeni hizmet ekibinin kurmuş olduğu Marifet Derneği ile yepyeni çalışmalara imza attı. Fakat ihvan üzerinde, Mahmud Efendi’nin İsmailağa’dan kaçırıldığı, Çavuşbaşında zorla tutulduğu dedikoduları yayıldı. Tüm bunlar ihvan ve kamuoyu karşısında meşruiyetlerini kaybetmekten korkan kimselerin çabaları olarak ortaya çıktı.
Marifet, 2010 yılında 42 ülkeden 320 İslam aliminin katıldığı Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumunu tertipledi. Efendi Hazretlerine “İnsanlığa Hizmet Ödülü” verileceği, Sinan Erdem Spor Salonundaki son gün programının Yeni Şafak Gazetesi tarafından atılan “Cübbeli Ahmet Hoca’dan Provakasyon” manşeti ile iptal edilmesi artık niyetleri iyice ortaya çıkarıyordu.
Bunun üzerine Mahmud efendi Hazretleri bir ses kaydı ile yaptığı basın açıklamasında şöyle diyordu; “Benim bu işlerden haberim var, ben emrediyorum. Alimlerin toplanmasını ben istedim. Benim emrimle geldiler, biiznillah! Herşeyden haberim var. Beni kimse kandıramaz. Yeni Şafak Gazetesinin yaptığı iftiradır. Fitnelerden sakınalım.” Son beş yıl içinde Yeni Şafak ve Heyet her fırsatta Marifet aleyhinde yayın yapmayaya ve faliyetlerini engellemek üzere girişimlerde bulunmaya devam etti.
Marifet’in yayınladığı bir videoda Mahmud Efendi Hazretlerinin Yeni Şafak Gazetesini kast ederek “Millet cemaate diyemiyor mu; bunlar yalancıdır, yalancı! Albayrak’ın adamları” demesi bütün meseleyi tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu. Heyetin ve Yeni Şafak Gazetesinin “paralel” hareket etmeleri “Albayrak’ın adamları” mefhumunun gazete çalışanlarıyla sınırlı olmadığını ispatlıyor.
Marifet’e “paralel” suçlaması isnad ederek hizmetkarların derdest edilmesi ve hizmet ekibinden yoksun bırakılan Mahmud Efendi ve ailesini tekrar baskı altına alarak, hareket sahasını kısıtlamak istedikleri artık apaçık ortadadır. Kimse unutmamalıdır ki; herkesin bir hesabı vardır ama Allah’ın da bir hesabı vardır. Hesap yapanların en hayırlısı Allah’tır.
Fi Emanillah!
Ersoy ERYAN
Marifet Medya
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
MarifetHaber