TC DEVLETİ DİYE BİR DEVLET KALMAYACAK!

Türk milleti!
Teyakkuzda ol!
Hedef sensin, hedef senin devletin!
Terörsüz Türkiye aldatmacasıyla kurulan masa, sana kefen biçip, tabut çakan yeni bir Sevr masasıdır!
Bilesin ki;
AKP- CHP- MHP, aynı yolun yolcuları olup, her üçü de Türk'e ne yardır, ne dosttur, ne de hayrına rüya görür!
Bu üç partiden biri seni dinle- imanla, biri Atatürkçülükle, bir diğeri ise milliyetçilikle aldatmakta. Aslında hiçbirinin, ne dinle, ne Atatürk ile, ne de milliyetçilikle (Türklükle) en küçük bir bağları yok.
Bakınız, nereye doğru sürüklenmekteyiz;
Büyük Ortadoğu Projesi ile İstanbul tarafsız bir komisyon tarafından yönetilecek ve kurulması tasarlanan Birleşik Ortadoğu Devleti'nin böylece başkenti olacak...
Türklüğün izleri silinecek. Bölge uluslararası serbest bölge haline getirilecek…
Çok kısa bir zamanda nüfus çoğunluğu Türklerden gayrimüslimlere geçecek…
İstanbul, Zeytinburnu- Sur içi- Üsküdar diye üç ayrı Vilâyete bölünecek…
Sur içi Vilâyeti Vatikan tarzı bir yapıya kavuşacak ve devletleşecek...
Birleşik Orta Doğu Devletleri kurulacak ve İstanbul bu devletlerin ortak Başkenti olacak…
Barzani, yıllar öncesinde, "İstanbul'u ortak başkentimiz olarak görmek istiyoruz" demişti...
Talabani de 1996 yılında, "Hayalim, İstanbul'un başkent olduğu Orta Doğu Birleşik Devletleri" demişti.
Bu kirli senaryoları Aytunç Altındal rahmetlisi yılar önce anlatmıştı. İşte bugün Ankara'da kanunsuz bir şekilde kurulan ''Terörsüz Türkiye- Kardeşlik ve barış'' Komisyonun görevi, bu kirli projenin yolunu açmaktır.
EY TÜRKOĞLU!
Senin iki Mustafan var!
Bu ikisinin yolundan sapma!
Türk milletinin iki Mustafa'sından ilki, iki cihan güneşi Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa olup, diğer ikinci Mustafa’sı ise Mustafa Kemâl Atatürk’tür.
Birinci Mustafa'mız (sav), şeytanın istilâsından gönüllerimizi ve imanlarımızı kurtarırken, ikinci Mustafa’mız ise, Sevr sonrası müstevlilerin istilâsından vatan ve namusumuzu kurtarmıştır.
Türk milleti, iki Mustafa’sının gösterdiği yoldan sapmadığı müddetçe; Malâzgirt 1071 den sonra tapusu ikinci kez 9 Eylül 1922 de düşmanın İzmir’den denize dökülmesi sonucu Allah tarafından Türk milletine kesilen bu topraklarda ebediyen var olacak, hür ve başı dik olarak yaşayacaktır!
BU YAZIYI YAZDIM DİYE NİCELERİ BANA SALDIRACAKLARDIR.
2004 de M.E.B'nın Tâlim Terbiye Kurulunun oluru ile Din Kültürü Ders kitaplarında Kelime-i Tevhit'ten Hz. Muhammed ismi çıkartıldığında ağzını açmayan dalkavuklar, bu yazımda Atatürk'e ''vatanımızı düşman işgâlinden kurtaran ikinci Mustafamız'' dediğim için iğrenç ve aptalca yazılmış yorumlarla şahsıma karşı saldırıya geçerek ''Sen kimsin ki, Atatürk'ü Peygamberimizle eş tutuyorsun. Atatürk şöyledir, böyledir'' diyecekleri kesindir. Burada Peygamber Efendimizle Haşa Atatürk'ü eş tutma gibi bir durum söz konusu değildir.
Bilinsin ki;
Atatürk'e din üzerinden saldıranların İslâm diye bir meseleleri yoktur. Bunların Atatürk düşmanlıkları, Pontusu, Ermenistan, Kürdistan ve Bizansı kuramayan dedelerinden kendilerine kalan mirastır.
7 Kasım 2025
ORHAN KILIÇOĞLU