Bir dostum ALO DEYİP sordu; dedi ki:
Hocam, ESTAĞFİRULLAH” kelimesini
günlük dilimizde sıkça kullanıyoruz.
Bu, bazen “ESTAĞFÜRULLAH” şeklinde de söylenirmiş.
Biri kabul manasına; diğeri de red manasında imiş.
Doğru mudur, ne dersiniz?
Ben de bu soruyu bir bilene sordum.
O da dedi ki:
“Dostum, bu söz Arapçadan dilimize geçmiştir..
Evet, bazen kabul, bazen red anlamında kullanırız.
Meselâ; “Ben o anda bir eşeklik yaptım,” diyene,
“ESTAĞFİRULLAH Efendim,” dersek,
“Asla size eşekliği yakıştıramayız,
Siz böyle bir şey yapmazsınız, tenzih ederiz sizi
anlamında kullanmış oluruz estağfirullah’ı.
Ama, “Şu davranışımdan dolayı beni bağışlayınız,
Sizden özür dilerim” diyen birine de:
“ESTAĞFİRULLAH” deriz. Burada da,
“Ne demek, özür dilemenize gerek yok,”
anlamında kullanırız bu sözü.
Kesinlikle FİRULLAH- FURULLAH gibi
iki şekilde söylenmez.
Ne yazık ki, günümüzde Arapça
ve Farsça’dan geçen kelime ve
terkipleri yaygın biçimde yanlış telaffuz ediyoruz.
İşte bir kaç örnek. Meselâ;
TEVEKKELTÜ TEALALLAH değil;
TEVEKKELTÜ ALÂLLAH
(Allah’a güvenir, O’nu vekil kılarım.)
HASBİNALLAH değil;
HASBÜNALLAH (Allah bize yeterli).
Lailâhe illallah MUHAMMEDEN RASÜLALLAH değil;
Lailâhe illallah MUHAMMEDÜRRASÛLULLAH
YA RASÜLULLAH değil; YA RASÛLALLAH.
SA OL, değil; SAĞ OL
Dİ Mİ değil; DEĞİL Mİ?
Bİ Şİ DİYİM Mİ, değil; BİR ŞEY DİYEYİM Mİ?....”
Eskiler: “Yaygınlaşmış yanlışlar,
doğru olan sözcüklerden daha çok
geçerlidir,” anlamında şöyle derler:
“Galât-ı meşhur, lugât-ı fasihten evlâdır”.
Ben de derim ki, bizler yine de yanlışlarımızı düzeltelim
Ve güzel Türkçemizi kuşa çevirmeyelim..”
Evet, bir bilen bunları söyledi.
Ben de paylaşmak istedim.
Edebiyatçılarımız ne derler, bilmiyorum.
Şerif Simavi