Yakın arkadaşı Hasan Basri’nin ısrarı üzerine
İstiklâl Marşımızı yazmaya söz veren Merhum Âkif,
Milletin ve vatanın halini düşünürken,
bir de, Allah Resûlü’nün yaşadıklarını
bir film şeridi gibi hayalinden geçirir.
O’nun Taif’te taşlanmasını,
Hicret anında müşrikler tarafından
takip edilişini; Sevr mağarasında
Sevgili arkadaşı Ebubekir’e:
“Ya Eba Bekir! La tahzen.
İnallahe meana!” yani:
“KORKMA, EBÛ BEKİR!
ALLAH BİZİMLE BERABERDİR,”
dediğini hatırlar.
Ve yazacak defter olmadığı için
Odanın duvarına marşımızın ilk mısraını yazar.
“KORKMA sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
…………………………………………………….”
"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın"
diyen o güzel insan, kaldığı Tacettin Dergahı'ndaki
gecesini uykusuz geçirir ve marşımızı yazar..
Evet, "Allah bu millete bir daha
İstiklal Marşı yazdırmasın"
NOT: Âkif, bunları merhum Eşref Edip Bey'e anlatmıştır..