Reklam

Yüksek Ezan Sesi Yasak Ama!

Camilerimizdeki İmam+Kayyım personel Hocalık görevlerini genelde yapmıyor, Kendilerini Ezan okumak+ Namaz kıldırmakla sorumlu görüyorlar. (Halbuki İbadet memurluğu Ruhbanlıktır ve İslamda ruhbanlık yoktur) Camiler cem olma mekanları olmaktan çıkmış salt mescit konumuna düşmüştür. Oldukça çok sayıda Namaz memuru Ezan ve Kuran tilavetini yanlış okuduğunu görüyoruz, Fatihada yanlış kıraat azımsanmayacak kadar fazla.

Yüksek Ezan Sesi Yasak Ama!
07 Ekim 2019 - 23:32
Birde Camilerde çok yüksek seslerde Ezan ve Kuran-ı Kerim okunmakta, mevlid eda edilmektedir, Adeta "Diskotek" gibi yanındaki kişi ile bağırarak bile konuşamıyorsunuz.

Üstelik bazı camilerde okunan ezan sesi sokakta camları sallamakta, kulakları çınlatmaktadır.

Vatandaş konuyu görevliye şikayet ettiğinde (Son seste müzik dinliyorsunuz zarar vermiyorsa ezan hiç vermez) demiş...

DİYANETİN KARARINA UYULMADIĞINI GÖSTEREN EZAN KARMAŞASINA BİR ÖRNEK İÇİN TIKLAYINIZ

İstanbul müftülüğü bu konuda bir emir yayınlamış, Ezan sesi 80 DB den yüksek olmayacak, Bu konuda Sultanahmet Yerebatan camii imamı Mehmet Zeki VELİOĞLU'na ses ölçüm aleti verip camilerin ezanlarını kontrol etme görevi verilmişti, Hala uygulanıyormu bilmiyorum Fakat hem ezan hem içerideki ibadet seslerini harici hoperlörlerden bütün mahalleye duyuran camiler çoğunlukta.

Bu konuda benim gibi vahşi uygulamaya isyan eden biri daha çıktı, Ak Parti’li Tosun: Yüksek ezan sesi bir eziyete dönüştü dedi…

Star Gazetesi yazarı Resul Tosun, ezanların yüksek sesle okunmaması için Diyanet’e çağrıda bulundu. Tosun, “Türkiye genelinde hoparlörleri sonuna kadar açmak gibi bir hastalık var maalesef.” dedi.

İktidarın yayın organlarından Star Gazetesi’nin yazarı ve eski AKP milletvekili Resul Tosun, köşesinde şaşırtacak bir şikayette bulunarak ezanın sesinin yüksek olduğunu yazdı.

Resul Tosun “Diyanet’e açık çağrı!” başlıklı yazısında, camilerden okunan ezanların sesinin sonuna kadar açılmasından rahatsız olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili yakın zamanda yaşadığı bir olayı paylaşan Tosun, “ezan başlayınca bomba patlamış gibi hissettiğini”, ezanın “dinleyene huzur vereceği yerde kulak zarlarını patlatan bir eziyete dönüştüğünü” yazdı.

Tosun’un dünkü yazısında bazı bölümler şöyle:

“Çevre Bakanlığı yıllar önce 85 desibelin üstündeki seslerin sağlığa zararlı olduğunu ve sorumlularının cezalandırılacağını belirleyen bir yönetmelik yayınlamıştı.

Bu yönetmelik kimi yerlerde uygulansa da maalesef camilerde uygulanmamakta, itiraz etmek isteyenler ‘ezan düşmanı’ olarak yaftalanmaktan korktukları için çekimser kalmaktadırlar.

Özellikle bitişik bina sistemi olan semtlerde yüksek volümlü ezanlar küçük çocukları korkutmakta büyükleri de rahatsız etmektedir.

Oysa ezanın sevdirilmesi gerekir değil mi?

Mehmet Görmez hoca döneminde konuyla ilgili yayınlanan genelgeyi bir camiin ilan panosunda görmüştüm.

Ama maalesef bu konu halledilmek bir yana ayarı kaçmış vaziyette.

***

Hafta içinde dostlarımla ikindi namazında Valide-i Cedid Camii’nde buluşmak üzere anlaştık. Camiin kıblesinde bulunan Uncular caddesindeki Fütüvvet Vakfı’nın balkonunda ezana kadar dostlarla sohbet ettik.

Ezan başlayınca sanki bir bomba patladı.

Valide Camii’nin minaresindeki hoparlörler sonuna kadar açılmış kulakları patlatacak şiddette bir ezan.

Mihrimah Sultan müezzini de aynı tonda münavebeli okumaya başladılar. 7-8 dakika boyunca müezzinlerin o güzel sesleri ve makamları hoparlörlerin şiddetinde boğulmuş, dinleyene huzur vereceği yerde kulak zarlarını patlatan bir eziyete dönüşmüştü.

Bu durum sadece bu iki camimize mahsus bir şey değil. Türkiye genelinde hoparlörleri sonuna kadar açmak gibi bir hastalık var maalesef.

***

Günde beş kez semaya yükselen bu çağrının, insanın beden ve ruh sağlığına zarar vermeyecek düzene kavuşturulması öncelikli olarak Diyanet’in sorumluluğundadır.

Unutmayalım nefret ettirmek değil sevdirmekle emrolunduk!”

Dikkat: Videonun 4:01 dakikada Müezzini dileyin (Eşhedü el lâ ilahe illalah, yerine Eşhadüel lâ illalah) diyerek "İlahe"  kelimesini yutuyor, ve bunu hep yapıyor, (Burada küfre düşülen hata vardır)...


YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • Müslümanım Elhamdulillah
    3 yıl önce

    Can Azerbaycan'da hoperlörden ezan okumak yasaklandı. Hasta ve çocukların rahatsız olması üzerine gelen şikayetler sonrası Kafkas Müslüman İdaresi, ezanın artık çıplak sesle okunacağını açıkladı. Sultanali Camii İmamı İbrahim Yarıyev ise, "Biz Suudi Arabistan veya İran gibi din devleti değiliz. Demokratik bir devletiz. Rahatsız edilmemek isteyenlerin haklarına saygı göstermemiz lazım." açıklamasını yaptı. Umulur ki böyle harika imamlar bizim ülkemizde de çoğalır ve aynı ezan uygulaması başlar.

  • Ezan sesi artık 80 desibeli aşmayacak
    3 yıl önce

    Diyanet İşleri Başkanlığı ezanın usulüne uygun yeni standartları açıkladı. Buna göre artık ezan sesi 80 desibeli aşmayacak.
    haber metninin boyutu  
    haber metnini yazdır 
    Diyanet İşleri Başkanlığı, 8 Şubat'ta Ankara'da 'Ezan ve Cami Odaklı Din Hizmetleri Çalıştayı' düzenledi.


    Yeni Şafak'ın haberine göre, çalıştayda 85 desibelin üzerindeki ses şiddetinin insan sağlığı açısından tehlikeli olduğu göz önünde bulundurularak camilerde ses cihazı kullanımına makul bir desibel sınırı getirilmesi ve bunun 80 desibel olması kararlaştırıldı.


    Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal, Diyanet'e gelen şikâyetlerin kahir ekseriyetinin ezanın okunuş biçiminin rahatsız etmesi, yanlış mikrofon kullanımı gibi konularda olduğunu söyledi.

    20.02.2017 - 10:16 | Son Güncelleme: 11.12.2018 - 14:21
    https://www.cnnturk.com/turkiye/ezan-sesi-artik-80-desibeli-asmayacak

  • RESUL TOSUN KÖŞE YAZISI
    3 yıl önce


    Diyanet’e açık çağrı!
    Beş vakit namazı camide kılmaya özen gösteren, imam olmadığı zaman mihraba da minbere de geçen biriyim. 

    Bunları özellikle baştan yazıyorum ki aşağıda yazacaklarımdan dolayı kimse beni yanlış anlamasın. 

    Kuran tilavetinin ve ezanın güzel sesle ve güzel makamla icra edilmesi Müslüman’ı da gayr-i müslim’i de memnun eder. 

    Müslüman zaten kelamın en güzeli olan Kuran ayetlerini usulüne uygun, güzel bir ses ve makamla dinleyince huzur bulur, huşuu artar. Manasını anlıyorsa imanı da güçlenir. Gayr-i müslim de güzel ses ve makamla icradan etkilenir. Bu etkiyle Müslüman olanlar da vardır. 

    *** 

    Ama günümüzde yüksek sesli hoparlörle okunan ezan ve Kuran tilaveti müminin umduğu huzuru ve huşuu vermek bir yana kulakları tırmalamaktadır, rahatsız etmektedir. 

    Bu durum aşırı derecede ses kirliliği yapmakta ve beyin hücrelerini öldürdüğü için insan sağlığına zarar vermektedir. 

    Çevre Bakanlığı yıllar önce 85 desibelin üstündeki seslerin sağlığa zararlı olduğunu ve sorumlularının cezalandırılacağını belirleyen bir yönetmelik yayınlamıştı. 

    Bu yönetmelik kimi yerlerde uygulansa da maalesef camilerde uygulanmamakta, itiraz etmek isteyenler ‘ezan düşmanı’ olarak yaftalanmaktan korktukları için çekimser kalmaktadırlar. 

    Özellikle bitişik bina sistemi olan semtlerde yüksek volümlü ezanlar küçük çocukları korkutmakta büyükleri de rahatsız etmektedir. 

    Oysa ezanın sevdirilmesi gerekir değil mi? 

    Mehmet Görmez hoca döneminde konuyla ilgili yayınlanan genelgeyi bir camiin ilan panosunda görmüştüm. 

    Ama maalesef bu konu halledilmek bir yana ayarı kaçmış vaziyette. 

    *** 

    Özellikle selâtin camilerdeki imam ve müezzinlerimizin kıraatleri ve ezanları insanın ruhunu okşayan bir gıda gibi geliyor insana. 

    Ben bazen onları dinlemek için bu camilere giderim. 

    Yolumun ürerinde olduğu için de en fazla Üsküdar’daki Mihrimah Sultan ve Valide-i Cedid camilerine uğrarım. 

    Bu iki camiin imamları da müezzinleri de düzgün ve başarılı kıraatleriyle cemaatin huzur ve huşu içinde namaz kılmalarına sebep oluyorlar ki her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum. 

    Hafta içinde dostlarımla ikindi namazında Valide-i Cedid Camii’nde buluşmak üzere anlaştık. Camiin kıblesinde bulunan Uncular caddesindeki Fütüvvet Vakfı’nın balkonunda ezana kadar dostlarla sohbet ettik. 

    *** 

    Ezan başlayınca sanki bir bomba patladı. 

    Valide Camii’nin minaresindeki hoparlörler sonuna kadar açılmış kulakları patlatacak şiddette bir ezan. 

    Mihrimah Sultan müezzini de aynı tonda münavebeli okumaya başladılar. 7-8 dakika boyunca müezzinlerin o güzel sesleri ve makamları hoparlörlerin şiddetinde boğulmuş, dinleyene huzur vereceği yerde kulak zarlarını patlatan bir eziyete dönüşmüştü.

    Bu durum sadece bu iki camimize mahsus bir şey değil. Türkiye genelinde hoparlörleri sonuna kadar açmak gibi bir hastalık var maalesef. 

    Rahmetli Şevket Eygi, Sultanahmet Camii’nin hoparlörlerinden duyduğu rahatsızlığı yaza yaza kaleminde tüy bitti. 

    *** 

    Bu eziyeti dile getirenleri ‘ezan düşmanı’ ilan edenler de çıkmadı değil. Oysa mesele ezana karşı çıkma meselesi değil. 

    Mesele ezanın insan sağlığına zarar verecek bir ses tonu ile okunması meselesidir. 

    Rahatsızlık ezandan değil, yüksek sestendir. 

    Sadece ezan değil fısıldansa sesin duyulacağı camilerde bile hoparlör kullanılması namazda huşu ve huzuru ihlal etmektedir. 

    Günde beş kez semaya yükselen bu çağrının, insanın beden ve ruh sağlığına zarar vermeyecek düzene kavuşturulması öncelikli olarak Diyanet’in sorumluluğundadır. 

    Unutmayalım nefret ettirmek değil sevdirmekle emrolunduk! 
    Resul TOSUN
    rtosun@stargazete.co