Geliyorum ey İstanbul Ruhum Karaca Ahmet Gönlüm Beyoğlu
Geliyorum ey İstanbul
Ruhum Karaca Ahmet
Gönlüm Beyoğlu
Ben sevdim mi
İstanbul'u sever gibi severim
İçinde yaşamak sıkar
Ayrılığı üzer beni
Delişmen hallerim vardır
İki farklı kişilik yaşarım
İki kişilik yaşarım
Mevlevihaneye koşar
Semazenlerle coşarım
Çıkarım Pıyer Loti'ye
Sürünürüm lavantamı
Haliç'in dudaklarından
Alırım avantamı
Bir İstanbul türküsüdür
"Kadifeden kesesi"
Kahveleri dolaşır
Selamlarım herkesi
Aksaray meydanında bir yurtsuz
Saçları yosun tutmuş
Giysisi lime lime
Yurtsuz mutsuz ben mutsuz
Sızısı kulunç gibi saplanır boş yerime
Kış uzun geçeceğin benzer
Beyoğlu-Pera
Sana da elbet gelecek sıra
Hem Galata'da
Mehmet Aydın a uğrarım bir ara
Kahvesi bende ilk günkü ihtirasta
İçeriz boğazı seyrederken terasta
Eskiyi yeniyi harmanlar
Ağır takılırız
Kalemlerimiz gibi
İstanbul bu
İnsanı dört yandan kuşatır
Bakarken şiir olur
Yaşarken zehir
" Tövbe olsun bir daha"
Deme be şair
--Bu kadar mıydı
+Yok; devamı bir dahaki gelişte
--O günü zor görürsün işte
Tahir BULUT