Son Günlerin Şiirleri

Tahir Bulut tahirbulut@hotmail.com

T A Ş L A M A 
Fikriniz nedir ey millet 
Kendin üret, kendin hallet 
'Korona' denilen illet 
Bana insan işi gelir 
***
Ekonomiyi sor Çin'den
Kazançlıdır iki yönden 
Virüsü salarlar önden 
Arkasından aşı gelir 
***
Amerika'nın yok farkı 
Beraber döndürür çarkı
Bu bizim eski bir türkü 
Körle giden şaşı gelir
***
O Trump denilen alçak 
Mevlâ'yı yok mu sanacak
Zalimin hakkından ancak 
Mazlumun göz yaşı gelir
***
Hele bakin fırlamaya 
Harbiden ters doğmuş baya
Çocuk gelirken dünyaya 
Ayak değil başı gelir
***
Baktı ki boş kaldı meydan 
Tamamiyle çıktı raydan 
Girdiği Beyazsaray'dan
InşaAllah leşi gelir 
***
Hiç hayrı yok rüyamızin
Demi geçti sevdamızın
Bundan böyle dünyamızın
Yazı gider, kışı gelir
***
Saptırma gündem yaratan
Bahseder havadan, sudan
Yattığın derin uykudan
Uyanmazsan peşi gelir
***
Yazık değil mi canlara 
Serildiler meydanlara 
İşte böyle şeytanlara
Bu Tahir'in taşı gelir 
Tahir Bulut 
Pandemi ilk çıktığı zaman yazmıştım, bi ara çıkışa geçti ya, yine getirmek istedim gündeme; hayırlı vakitler.
*************************

Y E T E R 
Akmış, akmış, durulmuşum
Uçmuş, uçmuş, yorulmuşum 
Konar elbet gönül kuşum 
Tüneyecek dal ol yeter 
***
Dağlayarak şu sineyi
Devirdim onca  seneyi 
Ben vururum tezeneyi 
Sen sazıma tel ol yeter 
***
Sevgidir her zaman haklı 
Odur mağlup eden aklı
Kor'um küllerimde saklı
Ateşime yel ol yeter 
*** 
Aşığın budur muradı
Birlikte geçmek sıratı
Gelir damağımın tadı 
Çanağımda bal ol yeter 
***
Başka neyi dileyeyim 
Bülbül gibi çileyeyim
Gece, gündüz sulayayım 
Viranemde gül ol yeter 
Tahir Bulut  
Şiir de bir hiyerarşik düzen ister; önce tuneyecek dal arar. Sonra sazına tel arar ki, içli nağmeler dökülsün. 
Ya sonra; içsel yangınını ateşlemeye yel arar ve bulur kıvamını maşuktan aldığı bal tadıyla ve
Çiler bülbül gibi...
Öyle... T.B.
*********************

M E Z A R 
Ne yüzümde tebessüm, ne de sitem sesimde;
Bekliyorum sabırla bu en son adresimde...
Tahir Bulut
*************************

Ş İ İ R E  R İ C A M
Ey şiir ! ruhuma ışık ol ! Yansı !
Ukba'nın ritminden lütfeyle dansı...
Ağyarın göğünde çırpamam kanat;
Bana söz değmemiş âsuman donat !
Hakk'ın lugadını işle dilime;
Cennet mumu harlansın fitilime...
Her harfimle bir gözyaşı sileyim;
Mutlular çoğalsın ben eksileyim...
Gel etme! Bu demden doldur çayımı;
Yalnız sen bilirsin dudak payımı...
Tahir Bulut
*****************

Dertliyim derdim bitmez 
Duman başımdan gitmez 
Yedi bin beşyüz lira 
Yalnız anama yetmez 
Bize yaptığınızı 
Gavur gavura etmez 
Bu ne rezilliktir.!
Bu ne aymazlıktır.!
Bu ne adaletsizliktir.!
Kişinin üzerinde 300m² çaylık var diye 100 yılda bir alacak olduğu 5 bin lirayı çok gördünüz öyle mi? 
Sizin düzeniniz ve sisteminiz; "zengin semirsin, fakir kemirsin" üzerine öyle ya.! 
Lanet olsun böyle düzene.!!!
**********************

Bugün sayfa arkadaşlarıma hem eğlenmek hem de farklı bir zaviyeden dilbilgisi dersı vermek istedim.
Hem eğlencelik, hem öğrenmelik...
Yalnız insanların değil, kelimelerin,harflerin de ruhu var;harflerden birkaç örnek vereyim,diğerlerini bu kıstas üzre sizler yorumlayın.
Önce sesli harfler;
A,O mesela,hayret ve abartıyı anlatır yan yana dizildiğinde.
E; yan yana dizilirse devamını bekliyorsunuzdur.
I; iki tanesini art arda söylerseniz bir şeyi istemiyorsunuzdur.
U; Yan yana dizilip söylendiğinde çokluk ifade eder.
Sert sessiz harfler adı üzerinde;serttir.
S mesela; S/amimi görünse de S/erttir S/ıkar insanı arada S/u verir ki,ölmeyesin. Bu yüzden kelimeye S/es verirken bu S/ertliği her zaman dikkate almalı,S/ertlik ruhudur kelimenin.S/iktir et ruhsuzları.!.
T; T/okat gibi çarpmalı.!. Öyle bir çarpmalı ki,T'li harflerle başlayan kelimelerin geçtiği cümle ünlemle bitmeli.!. T/ahir olmalı,yani T/emiz...
H, sert sessiz harflerin en yumuşağıdır lakin en asaletli olanıdır
H/akikatı söyler, H/akk'ı söyler,dahası H/ür olmanın ruhunu taşır.
P; vurgudur; P/arlaklığın cilasıdır,P/atlamanın şiddetini anlatır.
Ş; Ş/iddet içerir, biraz Ş/ımarıktır ruhu.
Ç; Ç/okluğa vurgu yapar,Ç/alışkanlığa;patlama sonucu meydana gelen Ç/atlamanın ruhunu taşır.
K; anarşist ruhludur,K/abadır, K/arşıt olmanın ruhunu taşır.
F; gizemlidir;F/aili meçhul ruhu taşır.
Yumuşak sessizlerden birkaç örnek:
M; M/uzur olmanın,M/eraklı olmanın ve bunların yanında M/akam sahibi olmanın ruhuyla sürdürür yaşamını.
R; R/üzgarın fısıltısını getirir kulaklarımıza.
N; N/arindir,N/aziktir,N/adandır,arada N/efret içerip çift ruhlu görünse de N/aiftir.
J; batı ruhu taşır,Fransızları hatırlatır,1789 Fransız İhtilalini hatırlatır.
Öyle hazıra konmak yok;ben ekstrem örnekler verdim ve yoruldum;diğerlerini sizler tamamlayın...
İşte dostlar; şiirlerimi yazarken kelimelerin ve harflerin ruhlar alemine gidip oradan getiriyorum dizeleri.
Bunlar okullarda-üniversitelerde öğretilmez;insanın kendi melekelerine ilaveten okumak,okumak,çok okumakla elde edilen bir olgudur bu.
Tüm dostlara mutlu,huzurlu,sağlıklı günler  dilerim...
Tahir Bulut
********************

B E N 
Insanda bir "ben" var ki, "nefis" derler adına;
Hayallerini salar göklerin son katına.
Çalıştığı kurumda şef bile olmamışken 
Genel müdürlük  ister; bakmaz liyakatına...
Tahir Bulut
Gücünüz kadar iş, liyakatınız kadar mevki, emeğiniz kadar para kazanacağınız sağlıklı haftalar dilerim...
---------------------

Uğur Işılak bir zamanlar neyin isyanını yaptıysa "Neyimiz Kaldı" diye bir beste yapmıştı.
Ben de nazire olarak bu şiiri yazmıştım.
Uğur Işılak'a nazire: 
"Neyimiz kaldı" ha, neyin yok Uğur 
Vatanına geldin, daha nen olsun 
Dön de yaratana şükrünü bağır 
Gönülleri çaldın, daha nen olsun 
***
Cıva mı gizledin attığın zara 
Sana düşeş geldi, bize dubara 
Girdiğin yarışlar hep uzak ara
Zirvelerde kaldın, daha nen olsun 
***
Gurbetçiydin, gelmiştin  Türkiye'ye 
Ne bir dakka durdun, ne bir saniye
"Vatan, millet, Sakarya" diye diye 
Duyguları yoldun, daha nen olsun
***
Sazına düşürdün birkaç kafiye 
Ne varsa doldurdun senli kefeye 
Artik minnetin yok tefe-tüfe'ye
Parayı da buldun, daha nen olsun
***
Boşa sebep olma yanlış algıya 
Şöhretin yayıldı bütün ülkeye
Hele bir bak elindeki belgeye 
Vekil bile oldun, daha nen  olsun 
Tahir Bulut
******************

DÜŞTÜ 
İhanet yüzünden bozuldu doku
Ülkem bir çıkmazın rayına düştü
Sırtımızdan vuran Ermeni ok'u
Fırlatmak kürtlerin yayına düştü
***
Müslüman olmayı bırak bir yana
Bir kere ''La-havle'' dedik mi sana
Bin yıllık kardeşlik büründü kana
BARIŞ'ın ayağı mayına düştü
***
Cahil bırakılmış günahsız çoğu
Mümkün mü ey doğu.! ateşte soğu
Gözleri kör etmiş bu sis,bu buğu
Alaz senin kaçak çayına düştü
***
Tezgahı kotaran vicdansız batı
İçimize soktu türlü fesadı
Millet Meclisinde APO sıfadı 
'Çocuk katili'nden 'SAYIN'a düştü
***
Buylusu boş kalmış kara sabanın
Sonu buymuş yirmi yıllık çabanın
Sinesi dağlanan ana-babanın
İçten içe yanmak payına düştü
***
Sardı sizi 'develet kurma' büyüsü
Huysuz atı uslandırır seyisi
Karadenizlidir kürdün dayısı
Bu toprak dedenden dayına düştü
***
Tahir BULUT
Karasaban: toprağın altını üstüne getirmek için yapılmış, genellikle sert iki ağacın birleşmesinden oluşur. Ağacın sivri olan yerine takılan özel yapılmış saban demiri denen parçayla toprağın aktarılması sağlanır. İkinci parçanın ucuna boyunduruk denilen sabanı çekecek hayvanların bağlanacağı bir düzenek takılır. Uzunca oku, okun ucunda gevelesi, gevelenin arkasından öküz veya manda derisinden yapılmış kayışla boyunduruğa bağlanan öküzler, arkada BUYLU dediğimiz meşeden yapılan tutulan ve demir takılan bölümü, ucun gerisinde BUYLU ile oku bağlayan ağaç.