Avrupa birliği
temsilcileri 1996 yılında başladıkları görevlerine son vererek ülkelerine
döndü. Fatih Belediyesinin 1998 yılında yayınladığı proje
planı kitapçığında
açıkça görüleceği gibi, yayınlanan projenin büyük bölümü
gerçekleştirilemedi, Ortaya çıkan manzara içler acısı.
Birçok fırsatçı bilhassa basın yolu ile şöhretli
gazeteci,televizyoncu,sanatçıyı kullanarak Balat-Fener Ortaköy oluyor
haberleri ile Haliç'in kenarındaki bu tarihi mahallelere rağbetin artmasına
çok yüksek ücretlerle evlerin el değiştirilmesi sağlandı. Buradaki
amaç UNESCO projesi doğrultusunda evler bedavaya onarılacak haberleriydi,
1267 bir alanda 255 bina onarım bütçesi hazırlanarak (15.596.670 EURO ) projenin ihale
aşamasına gelindi, Projenin ana harcamaları binalardan çok semtin sosyo
ekonomik, Kültürel, Sanatsal kalkınması için ayrılmış olmasına rağmen
(Bakınız)
Zanaatkar evi, Ana çocuk merkezi, Okul
sonrası eğitim merkezi, Reahabilitasyon merkezi, Tekstil Teknik enstitüsü,
Dispanser, Çocuk oyun alanları, Açık hava spor alanları, Semt sakinleri evi,
Semt Kooperatifi, Semt Atölyesi
Reel olarak hiçbir zaman hizmete girmedi.
Projenin sosyal merkez ayağı 15 veya 20 M2 alanı olan 3 katlı
bir binada çeşitli devrelerde ,
mavi kalem derneği,
Kültür bilincini geliştirme vakfı,
Sıcak yuva vakfı tarafından semt sakinlerine hizmet
verildi. Bu hizmet projede açıkça beyan edilen hedeflerin yapılmasına imkan
verilecek ortama asla ulaşamadı, şimdi bina açılışı yapılan sosyal merkezde
10 bilgisayar, 30 kişilik konferans salonu teşrif edildi, maalesef halen
faaliyete ne zaman geçeceği belli değil.
Projede semtin rehabilitasyonu çalışmalarında çalıştırılacak personel semtin
mukimlerinden seçilecekti, yeterli kalifiye eleman proje gereği açılacak
mesleki kurslarda yetiştirilecekti. Tekstil Enstitüsü, Çocuk oyun alanları,
Açıkhava spor alanları, Semt atölyesi, Semt sakinleri evi hiç gerçekleşmedi,
projenin start aldığı 1998 yılından beri bu konularda girişim yapılmadığına
bakarak, ileride bu unsurların hayata geçeceğine olan inancımız pek
kuvvetli değil
on yıldır devam eden imar faaliyetleri taşeron firmalara
ihale edildi, firmalar kendi işçisini genelde semtin dışından temin etti,
Show
Tv den Haber Özel programından Kameraman Metin Karaaslan,
yapımcı
Mahmut İlhan semtimizin içler acısı halini ulusal bilince
duyurmak amacıyla program çalışması yapıyorlar.
Umarız bir felaket gelmeden, yapılan bu yayınlar ve duyurular
netice verirde tatsız bir kazaya maruz kalmadan bu tehlikelerin
ortadan kaldırılması yönünde çalışma yapılır.
Bu projenin
dünyaya örnek proje olmasını sağlayan özelliği " Bir semti onarırken o
semtte yaşayan insanların sosyal, kültürel, sanatsal, ekonomik şartlarının
da iyileştirilmesi " amaçlanmasıydı.
Uzun bir zamana yayılan imar projesi belediyenin rakamsal
olarak açıkladığı 121 binanın çeşitli oranlarda bakımının , imarının
yapılmasından ibaret kaldı.
Kimse bu projeye sosyal kalkınma projesi diyemez, Çünkü
halka bu konuda hizmet gerçekçi anlamda asla ulaştırılmadı.
Şimdi mevcut projeye dahil olarak bedavaya binasının
yapılacağını sanan pek çok vatandaş, yüksek ücretlerle satın aldıkları
harabe binalar ellerinde kaldı. buralar madde bağımlılarının, karanlık
kişilerin işgalinde, Balat - Fenerin Ortaköy oluyor hayalini
düşünenler başka bir baharı beklemek zorunda kalacaklar.
Bu arada zorla ayakta duran bu binalar acil olarak
sahipleri tarafından yıkılmalıdır, çevresine hayati tehlike arz eden
binalar belediyece acilen yıkılmalıdır.
2010 Dünya Kültür başkenti kutlamalarına ne kaldı
? acilen buralar temizlenerek, güvenliğimizi ve itibarımızı zedeleyen bu
gayri insani uygulamalar terk edilerek çağdaş medeni sosyal çevre tesis
edilmelidir.
Bir
tarafta çeşitli oranda bedavaya onarılmış binalar, diğer yanda çevresine
tehlike saçan enkaz binalar, Fatih belediyemizin bu metruk binaların
kapısına teneke panel çekmesi bu binaların sebep olabileceği felaketlere
ne kadar engel olacak acaba, bu binalar yıkıldığında (Allah korusun)
yoldan geçen,kapısında oyun oynayan çocuklarımız hiç düşünülmez mi ?,
Belediyemiz kapısına mühür, binaya bir metre geriden teneke panel ile
kanuni sorumluluğunu yerine getiriyor olmalı, Ya insani sorumluluk, bunu
düşünen yok mu ?