Joost
Lagendijk (Sulukule ) Neslişah mahallesini gezdi !
ORTAYA ÇIKAN İHANET
Atalarımızın
Viyana kapılarına dayandığı, Oralarda yüzlerce yıl kalarak,
batının bu günkü medeniyet çizgisini yakalama fırsatının
oluşturulduğu savaş değil medeniyet seferlerinde batı Türk
Osmanlıdan çok önemli ilmi, kültürel deneyimler öğrendi.
Osmanlının batıdan ayrılmasından sonra
toplumsal aşağılanmaya sebep olduğu için Osmanlının batı
ülkelerinde imar ettiği kültürel, sosyal bütün değerleri asimle
ederek kendilerine mal ettiler. bilhassa mimari eserleri asimle
edemediklerinden yıkarak, yakarak yok ettiler. Avrupa'da
Türk-İslam unsurlarını kaybederek, Türklerin ne büyük bir millet
olduğunun bilinmesini toplumsal anlamda kararttılar.
Batı bitti şimdi sıra Bizans'ta, Batının
vazgeçmediği bir hastalık büyük Roma imparatorluğunun tekrar
ihyası için Maddi , manevi bütün imkanların seferber edilmesi
şeklinde uzun yıllardır çalışmaları devam ediyor.
1453 den beri Türk Osmanlı medeniyetinin
silinmez izleri ile önemli bir İslam başkenti olan İstanbul , Bu
kadim kimliğinden sıyrılması için her türlü ihanet yapıldı,
yapılmaya devam ediyor.
Önce kaçak yapılaşma ile sur içinin
tarihi kimliğini oluşturan Ahşap,Kagir evler yok edilerek yerleri
çok kötü çarpık, çurpuk betonarme hanlarla dolduruldu. Bu
yasadışçılığa göz yumanlar bilerek veya rant uğruna Büyük Roma
idealine hizmet edenlerdi. Bu şekilde sur içinde Kayıtlarda olan
1500 civarında Cami, Medrese, Külliye, Hamam, Çeşme, İmaret gibi
Türk İslam eseri yok edilmiştir.
Çok
yakın tarihlere kadar bazı camiler, içkili ve fuhşun yapıldığı
batakhane olarak kullanılıyordu (Sirkeci,Anadolu sazı)
Unkapan'ında Spor kulübü adı altında bir camimiz kumarhane olarak
kullanılıyordu, Bunlara çok örnek ekleyebiliriz. sadece Fatih'te
350 civarında camii tapu kayıtlarında görünmesine rağmen yerinde
şimdi ilgisiz binalar yükselmektedir.
Bu gün geldiğimiz konumda Türk-İslam
kimliğine yapılan saldırılar bitmemiş şekil değiştirmiştir. Önce
orijinali yok edilen şehir, şimdi imara açıldı, hem de nasıl
sadece Büyük Roma kimliğine hizmet edecek tarzda.
Önce kiliseler birliğinin bağışlarıyla Eski
surlar ihya edilmeye başlandı, Hümanist vitrinlerle şehrin imarı
için Avrupa birliği komisyonu 1994 Habitat konferansı esnasında
Bazı dünya mimarlarının ilgisini çeken Türk-İslam sosyal
hayatını anlatan Zeyrek Konaklarının ihyası için oluşturulan
proje, sonradan Büyük Roma idealine hizmet eden Rum-Yahudi
mahallesi olarak uzun yıllardır lanse edilen Fener-Balat semtleri
rehabilitasyon projesine dönüştürüldü. Bölgedeki sivil toplum
örgütleri bu projenin Bizans'ın ihyasına hizmet edeceğini, batının
2. Vatikan projesine hizmet ettiğini gerekçe göstererek
engellemeye çalıştı aradan geçen 14 senede proje maliyeti 8 milyon
T.C, 7 Milyon AB olmak üzere 15 milyon EURO olmasına rağmen bugün
yapılan bütün işler 3milyon EURO yu geçmemiştir.
Projenin
can damarını oluşturan bir milyon EURO luk bütçe payı olan semt
sosyal merkezi hiçbir zaman gerçekçi olarak hizmet
üretmemiştir. sadece zaten genelde sağlam olan binalar dış
görünüşleri restore edilerek Bizans öğeleri ön plana
çıkarılmıştır.
Büyük reklamlarla Dünyaya duyurulan "bir semti
mukimleri ile ihya ediyoruz" iddiası büyük bir yalandan ibarettir.
Bugün 15 yıl evveline göre bölgede oturan eski mukimlerin %70 i
semti terk etmiş, kırık,dökük binalara doğudan göç eden maddi
durumu zayıf vatandaşlarımız sığınmışlardır.
Şimdi sulukule tabir edilen Neslişah mahallemizin
bir kısmında mukim olan Roman diye adlandırılan
vatandaşlarımızın sefalet boyutundaki hayatlarına anlam
kazandırmak, sosyal çevrelerini medeni normlara göre oluşturmak
adına mahallede yapılmak istenen yeniden yapılanmanın adına
"Osmanlı Türk mimarisi örnek mahallesi " adı konulunca Avrupalı
dostlarımız ayağa kalktı,
olmaz !!!! neden olmaz ? Burası Bizans diyemediler bu niyetlerinin
başka bir ifadesi olan , burada Fener-Balat projesi gibi bir proje
olursa olur ve biz bu projeyi maddi anlamda destekleriz dediler.
İşte ihanetin belgesi burada "Fener-Balat projesinde 16
yılda ne yapılmıştır, halkın sosyal seviyesinin yükselmesi için
hangi adım atılmıştır. bölgede yaşayan biri olarak hayat
şartlarının eskiye oranla %90 gerilediğini, semt mukimleri
tarafından terk edilen virane bir mahalleye dönüştüğünü herkes
söyleyebilir. Bu gün görünende budur zaten.
Şimdi
Neslişah mahallesinde oluşturulan "Sulukule
Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği" adı altında
oluşturulan derneğin bazı
üyelerinin, birilerinin finansörlüğünde Avrupa'ya götürülerek,
Avrupa kentlerinin kendilerine gösterilmesi, Sulukuleninde Roma
kültürüne göre inşa edilmesi halinde batıdan buraya büyük turistik
akımın olacağını anlatıp halkın gözlerinin boyanması sonucu ,
ufukta görünen maddi menfaatler milli menfaatleri örterek, semt
sakinlerinin bir kısmı mevcut projenin uygulanmaması için olanca
gayretle mücadele etmektedirler.
Elbette mevcut projenin rant uğruna sömürülen
yönleri var, Bugün pekçok fırsatçı buradaki parselleri yok
pahasına kapatarak uygulanacak projeden maddi yararlanmayı
hedeflemektedir. bu duruma meydan veren belediyenin kendisidir.
burada halkı koruyacak düzenlemeler yerine ortalığı toz dumana
boğarak , durumdan bazı vatandaşlarımızın umutsuz olmasını
sağlayarak rantiyeye fırsat vermektedir.
10 Şubatta semti gezen
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk
projeye karşı olmadıklarını beyan ederken,
dilinin altındaki baklanın ne olduğunu da çıkardı; Burası
Fener-Balat gibi olursa sorun yok. Ne var Fener-Balatta sadece
roma mimarisinin hayata kazandırılması. Batı buraya gelirken
Osmanlı kültürünü değil, Roma kültürünü görmek istiyor,Kapıkuleden
sonra Yok ettikleri Türk Kültürünü İstanbul'dan silinmesini
istiyor, Buna fırsat vermeyelim. İstanbul ilelebet "İslambol "
olarak yaşamalı ancak o zaman büyük millet, büyük kültür, büyük
insanlık örneği olduğumuzu dünyaya anlatabiliriz.
Aksi
takdirde 1453ten beri ukdemizde bulunan bir şehre adımızı
yazamayan ilkel ortadoğu kabilesi olarak adlandırılmamız
kaçınılmaz olacaktır. Atalarımıza ve insanlığa bu kadar
büyük zulmü layık göremeyiz, gözlerini para hırsı sarmış bir avuç
kişinin menfaatleri doğrultusunda bu millet kararlar vermemeli,
verilen kararlara susmamalı.
yarın varlığımızın yok olduğuna şahit olmak istemeyenler, bu suça
ortak olmak istemeyenler, geçimi değil geleceği düşünerek
elinizden ne geliyorsa yapmalısınız, yapmalıyız, aksi takdirde
batının bize biçtiği kefene girmekten başka önümüzde tercih
yapacağımız bir başka yol kalmayacaktır.
Abdullah Gözaydın
NESLİŞAH ve HATİCE
SULTAN Yardımlaşma ,Dayanışma ve Geliştirme derneği
Neslişah ve
Haticesultan mahallesinden karşı görüşte olanların düşünceleri
Lagendijk Sulukule'de inceleme yaptı
14 Şubat, 2008 11:29:00 (TSİ)
Joost Lagendijk mahalleyi gezdi
Orada Neler Oluyor ?
Hüseyin Yılmaz / CNN TÜRK
İstanbul Fatih Belediyesi'nin Sulukule'ye yönelik kentsel dönüşüm
projesi üzerindeki tartışmalar iyice alevlendi. Belediyenin
projesine karşı çıkan bir grup, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu
Lideri Joost Lagendijk'ı ağırladı.
Geçtiğimiz cumartesi günü mahalleyi gezip, sıkıntıları dinlemeye
hazırlanan Lagendijk, Belediye Başkanı Mustafa Demir ile Sulukule
Platformu üyelerinin sert tartışmasının ortasında kaldı.
Başkan Demir' in süpriz şekilde Sulukule Derneği'ndeki toplantıya
katılması gergin anların yaşanmasına neden oldu.
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu lideri Lagendijk'ın Sulukule
ziyareti sakin başladı. Ancak yıllardır süren tartışmanın
gölgesinde kaldı.
Lagendijk Sulukule Derneği'nde ziyaret amacına ilişkin basın
açıklaması yaparken sözleri Fatih Belediye Başkanı'nın aniden
toplantıya gelmesiyle bölündü.
Lagendijk, Başkan Mustafa Demir'den de randevu almıştı. Önce
Sulukule de dolaşacak, sorunları dinleyecek sonra da başkandan
proje hakkında bilgi alacaktı. Ancak Başkan Demir, Lagendijk'ın
yanlış yönlendirileceği endişesiyle duruma müdahale ettiğini
söyledi. Başkanın bu süpriz çıkışı ortamı gerdi.
Hem mahalle sakinleri hem de Lagendijk'ı Sulukule'ye davet eden
Platform sözcüleri başkana tepki gösterdi. Tartışma uzadı. Basın
açıklaması sözlü sataşmaya dönüştü ve Joost Lagendijk hiç de
ummadığı bir tartışmanın ortasında tercüman yardımıyla olanı
biteni anlamaya çalıştı.
Başkan Mustafa Demir'in ayrılmasıyla ortalık sakinleşti, Lagendijk
bir mahalle turuna çıktı. Ancak bu kez de kentsel dönüşümü kabul
edenlerin tepkisiyle karşılaştı.
Avrupalı Parlamenter'in iyi niyetle başlayan mahalle ziyareti,
Türk usulü kavgayla gölgelendi. |