Allah'ı Görebilecek miyiz?

İnsan ve Cinler olarak öncelikle Allah'ı bilmek ve İman ile teslim olmakla yükümlüyüz. Çünkü bu hayat bize Kâlu-Belâ günü teklif edildi, Hepimiz kabul ettiğimiz için Dünyadayız. Sınav olan bu hayatın sırrı Allah'ı idrak etmek ile başlar. Allah'ı Dünya içinde veya uzayda fark etmez ikisi de aynıdır, Şirke düşmek demektir. Aklımız ile Allah'ın var olduğunu ilim ile anlarız ve İman ederiz.

Allah'ı Görebilecek miyiz?
24 Mart 2025 - 15:08
En’âm Suresi 103. Ayet : Gözler O’nu(n Zatını görüp kavrayıp) idrak edemez; O ise bütün gözleri (ve gönülleri kapsayıp kuşatıp) idrak eder. O, (her şeyin içyüzünü ve inceliklerini ayrıntılarıyla bilen) Lâtif’tir, Habîr’dir.
***************
Kâf suresi 16. ayeti: Yemin olsun ki insanı biz yarattık. [Nefs]inin ona neler fısıldadığını bilmekteyiz. Biz ona şah damarından daha yakınız. [*]
Benzer mesajlar: Bakara 2:186; Enfâl 8:24; Hûd 11:61; Vâkı‘a 56:85; Mücâdele 58:7.

"Göz Allah’ı görür ancak idrak ve ihata edemez."

Bakın, ayette “görmemekten” değil, “idrak edememekten” bahsediliyor. Görmek başkadır, idrak başkadır. Aralarındaki farkı büyük müfessir Fahreddin er-Râzî şöyle izah ediyor:

Görme ikiye ayrılır. Birincisi, sınırları ve sonu olan bir şeyi görmektir. Bir şey sınırları ve sonuyla görüldüğü zaman o şeyin görülmesi idrak ile ifade edilebilir. Bu durumda, görme ile idrak aynı şeydir.

İkincisi görme ise hudutsuz ve nihayetsiz olan bir şeyin görülmesidir. Bu görme onun idrak edilmiş olduğu anlamına gelmez. Hudutsuz ve nihayetsiz bir varlık görülür ancak idrak edilemez.
Her idrak görmedir fakat her görme idrak değildir. 
Eğer Allah görülmekle idrak edilseydi mahlukatından farkı kalmazdı. Ayet-i kerime bu farka işaret etmektedir.

Daha basit anlatmak istersek, Hiç insanın yaşamadığı bir çölde, Dağların zirvesinde, Yerin derinliklerinde Taş/Demir bir heykel bulsak Bunun kendiliğinden olduğunu iddia etmeyiz. Bu hassas kıvrımları olan heykeli bir insanın veya Cinnin yaptığına karar veririz.
Aynı şekilde sadece kendimize baksak Böyle bir canlı tesadüflerle olamaz, Çünkü tesadüflerde istikrar yoktur, Canlıların nesli istikrarlı bir şekilde devam ediyor (Evrimcilerin Mutasyon, Adaptasyon, Sekesiyon) iddiaları desteksiz palavradır.Bu iddialar 18-19.yy masalları olarak kalmıştır.

Günümüzde teknolojik gelişmelerle yapay nesiller oluşturuluyor (DNA) üzerinde oynamalarla Genetik şifre değiştirebiliyor, Fakat bu değişim kalıcı değil. Genetiği değiştirilmiş bir bitki veya hayvan nesli 3-4 nesil sonrası doğal yaratılış fıtratına döndüğü bir gerçektir.

Evet Allah'ı cc. maddeden yaratılan beden azalarımız ile değil, Allah'ın zatından bize üflediği ruhumuzun bir azası olan Akıl ile bilebilmekteyiz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Günün Başlıkları