Fatih Belediyesinden ağaç kıyımına devam.

Belediyemiz Yol kenarlarındaki ağaçları adeta kuruması için kelaynak gibi budaması, Tarihi camilerimizin etrafındaki birkaç asırlık çınarları bir oldubitti ile kesip yok etmesi, Kesemediklerini bir şekilde kurutması yetmedi, Dünde Ayvansaray Hz. Cabir camiinin bahçesindeki 16 yetişkin ağacı dibinden sıfırladı.

Fatih Belediyesinden ağaç kıyımına devam.
31 Ocak 2017 - 17:26
Fatih ilçemizde oldukça yoğun yapılaşma var ve Yeşil alanlarımız her geçen gün azalıyor.

Diyebiliriz ki Fatihte en yoğun yeşillik Camiler ve türbelerimizin bahçelerinde olan ağaçlardır.

Fatih belediyesi bu son dönemde bir ağaç düşmanlığı ortaya koymaya devam ediyor, Bilhassa Anıt tescilli tarihi çınarlar bir bir yok edilirken İşin hukukunu yerine getirdiğini görmedik. Bir anıt ağaç hangi kararlarla kesilir gerekçesini öğrenemedik.



Bu gün Ayvansaray Atik Mustafa paşa camii çevresinde esnaf bir vatandaş bize aşağıdaki videoyu gönderdi. Birde biz görelim diyerek Bir adı da Hz. Cabir camiine gittik. Cami cemaatinin videosunda beyan ettiği 16 yetişkin ağacın kesildiğini müşahede ettik.

Durumu fotoğraflarken Cami Diyanet görevlisi kişi yanımıza gelerek ne yaptığımızı sordu, Bizde ağaçların nasıl, hangi kararla-izinle kesildiğini sorduk, Cami görevlisi İzine gerek olmadığını, Kesilen ağaçların kavak olduğunu, Caminin restorasyona alınacağını, Bu nedenle bahçeye prefabrik mescit yapılacağını, ağaçların kendisinin bilgisi dâhilinde kesildiğini beyan etti.



Öncelikle beyan edelim ki kesilen 16 ağacın 13 adedi kenar duvarların dibinde, Burada yapılacak geçici mescide engel değiller.

Diğer yandan kesilen ağaçların bir bölümü kavak hepsi değil.

Fatih belediyesi personelinin kestiği ağaçlar cemaati rahatsız etti, Cami bahçesinde Cenaze namazı kılarken gölge ediyorlardı, Saf tutmaya engel değildi diyerek şikâyetlerini dile getirdiler.

Cami derneğini ciddiye almayarak bu konuda yönetime bilgi vermeyen Diyanet görevlisi açıkça ben yaptım oldu demek istedi.

Bir din görevlisinin İslam dininde Ağacın ne olduğunu bilmemesi veya ciddiye almaması çok vahim bir durum...

 

Bu konuda olsun, İmam-Kayyım, Cemaat ilişkilerinde olsun, Bu dönem kadar sıkıntılı zaman görmedik.

İmam-Kayyımlar Adeta cemaati yok sayıyorlar, Camiye kimse gelmese daha mutlu olacak gibiler. Cemaatin haklı şikâyet ve isteklerini hiç ciddiye almıyorlar. halbuki İslam dini kurallarına göre namazı cemaatin en takvası kıldırabilir, İslam’da Ruhbanlık yoktur, Mevcut namaz memurları Açık seçik Ruhban sınıfı gibi davranıyor, mesai ortaya koyuyorlar.

 

Bu konuda bizim hükümetimizden talebimiz Namaz memurluğu Laik Cumhuriyet ilkelerine aykırıdır. İslam’da da böyle bir görev yoktur.

Acilen Diyanet sivil toplum kuruluşu konumunda örgütlenmeli, Bütçesi hazineden değil Atalarımızın bu amaçla vakfettiği vakıf mülklerinden sağlanan gelirlerden oluşmalı, İslam hükümlerine göre namazı cemaat kendi kılar, Devletimiz sadece cuma hutbesi için hatip görevlendirir, Bir STK'ya dönüşen Diyanet her cami için kayyım atar, Bu kayyımlar camiye sahip çıkar, bakımını üslenir.

Medresesi olan camilere devlet öğretici hoca atayabilir, Namaz memurluğu kesinlikle kaldırılmalıdır.

 

Laik Cumhuriyet gereği Kilisenin papazına, Havra-Sinagog ‘un hahamına, Cem evinin Dedesine maaş-görev verilmediği gibi Cami namaz memurları da kaldırılsın.

İstisnalar kaideyi bozmaz ben cemaate hocalık yapan, Halkın-semtin dini sorunlarıyla uğraşan bir diyanet görevlisi görmedim.

Bu vesileyle bu isteğimizi de buradan devlet büyüklerimize bir defa daha duyurmuş olduk.

 

İSLAM DİNİ AÇISINDAN AĞAÇ VE ÖNEMİ

Ağaç dikmek ile ilgili hadisler

* “Kıyamet kopmaya yakınken elinizde bir ağaç fidanı varsa ve onu dikmeye vakit bulabilirseniz onu dikin”.

(Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 184, 191)

-------

* “Kim bir ağaç dikerse onun için ağaçtan hasıl olan ürün kadar Allah sevap yazar.”

(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/415)

---------------

* “Her kim boş, kuru ve çorak bir araziyi ihya ederse bu amelinden dolayı Allah tarafından mükâfatlandırılır. Herhangi bir canlı ondan faydalandıkça orayı ihya edene sadaka yazılır.”

(Münavi, Feyzu’l-Kadir, 6/39)

-------------

“Müslümanlardan bir kimse bir ağaç dikerse o ağaçtan yenen mahsul mutlaka onun için sadakadır. Yine o ağaçtan çalınan meyve de onun için sadakadır. Vahşi hayvanların yediği de sadakadır. Kuşların yediği de sadakadır. Herkesin ondan yiyip eksilttiği mahsul de onu dikene ait bir sadakadır.”

(Müslim, Müsakat, 7-10, 12)

------------

Ağaç/Fidan ekmek ile ilgili bir hadis

Sevgili Peygamberimiz, “Kim bir fidan diker veya ekin eker de bundan insanlar ve kuşlar faydalanırsa bunlar onun için hayır ve berekettir”buyururlar

[Hadisin kaynağı] Ahmet b. Hanbel 3/391

-----------------

Kuranda ağaç kelimesi geçen ayetler

22. Sure (Hac Suresi), 18. Ayet

Görmedin mi ki şüphesiz, göklerde ve yerde olanlar, güneş ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde etmektedir. Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi alçaltırsa ona saygınlık kazandıracak hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz, Allah dilediğini yapar.

----------------

23. Sure (Mü'minûn Suresi), 20. Ayet

Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.

--------------------

24. Sure (Nûr Suresi), 35. Ayet

Allah göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile, neredeyse aydınlatacak (kadar berrak) tır. Nur üstüne nur. Allah dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah insanlar için misaller verir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

-----------------------

27. Sure (Neml Suresi), 60. Ayet

Yahut gökleri ve yeri yaratan ve size gökten yağmur indirip, onunla, ağaçlarını sizin yetiştiremeyeceğiniz gönül alıcı güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah ile birlikte başka ilah mı var!? Hayır, onlar (Allah'a) eş tutan bir kavimdir.

--------------------

28. Sure (Kasas Suresi), 30. Ayet

Mûsâ, ateşin yanına gelince o mübarek yerdeki vadinin sağ tarafındaki ağaçtan şöyle seslenildi: "Ey Mûsâ! Şüphesiz ben, evet, ben âlemlerin Rabbi olan Allah'ım."

----------------------

36. Sure (Yâsîn Suresi), 80. Ayet

O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.

KONU İLE İLGİLİ BİRKAÇ HABER İÇİN TIKLAYINIZ

1 - 2 - 3 - 4 - 5 

YORUMLAR

  • 0 Yorum