400.000 $la Ekümenik devlet kurulur mu?
400.000$ MÜLK ALANA VATANDAŞLIK VERİYORUZ Şimdi muhalefet Türkiyeden vatandaşlık alan arapları tehlike olarak ileri sürüyor. Bu uygulamada Asıl tehlike İstanbul'un elimizden kayıp gitmesi olduğunu biliyormuyuz? Bu uygulamayı sadece Araplar mı kullanıyor acaba?

İstanbulda Ekümenik Rum Ortodoks devleti kurmak isteyen ABD, Yunanistan bu vatandaşlık uygulaması ile Türkiyedeki nüfusu ikibin küsürlere düşmüş Rumların tekrar etkin bir nüfusa ulaşıp ABD desteği ile Türkiye içinde bir kilise devleti kurmasından endişe edenimiz çok, Son duyumlara göre Rumların Nüfusu beşbinleri aşmış olduğu iddia ediliyor.
Yunanistanda bu şekilde siyasi çalışma yapanlar olduğunu biliyoruz
2. Dünya savaşı sonrası ABD merkezli Dünya yönetimi iki şeye odaklanmış olduğunu görüyoruz.
1. cisi İsrail'in "Arz-ı Mevud" Nilden Fırata vaad edilen topraklar üzerinde büyük israil'in kurulmasını sağlamak.
2. cisi Ortodoks Dünyanın Ekümenik Moskova Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’e karşı Fener Ortodoks patriği Bartholomeos'a Ekümenik ünvan verilmesini sağlamak.
Bartholomeos Ortodoks devlet başkanı olmadığı için, Lozan'da patrikhanenin evrensel olamayacağı, sadece Türkiye Rum Ortodoks kiliseleri partiği olması kendisinin ekümenik patrik olmasını engelliyor.
Bu nedenle ABD'nin amacı İstanbul'da Sur içi veya daha geniş bir alanda Vatikan benzeri Ortodoks Rum patrikliği devleti tesis etmeye çalıştığını biliyoruz.
Fener patrikhanesi 1453 yılı öncesinde Bizans yöneticileri nezdinde bir özerkliği yoktu, Fatih Sultan Mehmet han hem Fener patriğine Hem İstanbul Ermeni kilisesine özerklik vermişti.
Türkiye Lozan'da bu şartı kabul etmedi, Bu nedenle İstanbul Fener patriği Bartholomeos ekümenik patrik olmadığı halde yasaya aykırı davranmaya devam ediyor
Ortodoks dünyasında eşitler arasında birinci olarak hareket eden ve Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin özerkliğini destekleyen Ekümenik Patrik Bartholomeos TC. yasalarına göre, Lozan anlaşmasına göre suç işliyor ama bu görülmezlikten geliniyor.
Rus Ortodoks Kilisesi önemli bir konumda olmasına rağmen kiliselerde gerçekleşen merasim ve dualarda, sırasıyla İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi, İskenderiye Rum Ortodoks Patrikhanesi, Antakya Rum Ortodoks Patrikhanesi ve Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi’nden sonra ancak 5. onur sırasında yer alıyor.
Konu hakkında bazı haberler: Haber 1 -- Haber 2 -- Haber 3 -- Haber 4 --
***********************************
KONU İLE İLGİLİ GÜNCEL BİR YAZI
KANAL İSTANBUL, BİZANS SINIRI !!!!!!!!!!
* Bilgiler sürekli eklenebilir. Age of Empires II'nin 1999 ve 2019'daki oyunlarına göre Kanal İstanbul, Bizans sınırı. Hristiyanlar'ın yeni Bizans kurma hayali var mı, anlatalım.
Öncelikle Fatih Sultan Mehmet Han'ın, 65 metrelik ceylan derisi üzerine yazdırdığı, Ayasofya ve İslambol Vakfiyesi'ndeki bedduasının Ayasofya'yı camilikten çıkaranlara ve İstanbul'u emlak yoluyla yabancılara satanlara gittiğini belirtelim.
Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi ve paraların üzerinde basıldığı yer olarak İslambol yazdığı halde İslambol'un adının İstanbul'a çevrilmesiyle, Hristiyanlar'ın Bizans'ı yeniden kurma konusunda umutlanmaları için ilk adım atıldı. Buraya kadar tepkiler normal, ancak çok daha kötüsü olan, İstanbul'un emlak yoluyla yabancılara satılmasını Ayasofya'ya sahip çıkanların çoğunun ses çıkarmaması anormal.
İkili oynayan, ters düz etmeye uğraşan dış güçlerin tuzaklarına dikkat etmeli, çünkü onlar Bizans hayalinden hiçbir zaman vazgeçmediler ve adım adım bu hayallerine yaklaşıyorlar.
Bunun en önemli örneklerinden biri de, Ayasofya'nın çıkış kapısının üzerinde bulunan mozaiğin ortaya çıkartılmasıdır. Mozaiğin üzerinde Paganistler'in İsa olarak gösterdiği Sahte Mesih Deccal'e Ayasofya ve İstanbul'un hediye edildiği resim var. Resimdekilerin kafalarının etrafında Güneş Tanrısı'nı simgeleyen güneş çemberi var. Özellikle Meryem olarak tanıtılan kadının başındaki çemberin kırmızılığının Pet Goat II'de örtünen kadının başındakiyle aynı olması, yine Pet Goat II'deki çocuğunun sağ gözü mor ve kapalı olması detayları gösteriyor ki, Çamlıca Camii'nin bombalanmasından sonra çocuğun Baphomet tarzı dönerek yükselmesi, İstanbul'da Deccal'in Tek Dini'nin yükselmesinin ve bu yeni dinin merkezinin İstanbul olmasının planlandığı anlaşılıyor.
Pet Goat II'de, İstanbul'un sular altında kaldığı, sonra deniz, kara ve havada savaş hazırlıkları yapan, üzerinde Nato'daki haç işareti olan Kali'nin görünmesinden hemen sonra deprem olduğu, depremden sonra Deccal'in gözlerini açarak ortaya çıktığı görünüyor (Güneşin karşısında gözlerini açtığı sırada Dame Katedrali ve Tapınakçıların, cami olmadan önceki, ilk toplanma yeri olan Mervan Mescidi detayı var. İkisini de aynı günde yakıp, Tapınakçılar'ın küllerinden doğduğu mesajını gönderdiklerini söylemiştik). Nato ve deprem detayı çok önemli, çünkü Türkiye'yi Nato'dan çıkarmak, bu sayede özellikle Karadeniz'de yalnız bırakmak istiyorlar, bunun için Libya'ya asker gönderilmesini bile bahane edebilirler. İstanbul'da deprem konusu ise yıllardır gündemde, papazların planlarına da kehanet olarak işledikleri görünüyor, Haarp, Chemtrail Sprey ve hidrojen bombası ile yapay deprem oluşturabildikleri biliniyor. Depremden sonra saldırabileceklerine dair de Nevada Çölü'nde tatbikat yaptıkları, Abd üst düzey askerlerinin kitaplarından anlaşılıyor.
Kanal İstanbul'u istedikleri, öncelikle Yahudiler'in çıkarttığı oyun olan Age of Empires II'nin 1999'da çıkan The Conquerors oyunundaki ve 2019'da çıkan Definitive Edition oyunundaki haritalarda Bizans'ın sınırının Kanal İstanbul güzergahında olmasından anlaşılıyor.
Bu konudaki bir diğer önemli oyun olan BioShock'ta ise uçan şehirde dini kullanarak Mesihliğini ilan eden ve şehri diktatörlükle yöneten Comstock'ın Fener Rum Patrikhanesi'nin liderini temsil ettiği, uçan şehrin ise Kanal İstanbul ile oluşacak olan ada şehir olduğu anlaşılıyor.
Özellikle Binali Yıldırım'ın tepkiler üzerine sonradan kaldırdığı mesajında Patrik Bartholomeos'un isim günü için "Ekümenik Patrik" şeklinde bahsetmesi ve Yusuf Halaçoğlu'nun, "Kanal İstanbul, Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümeniklik alanını genişletir" demesinden Fener Rum Patrikhanesi'nin, adım adım ekümeniklik yani Vatikan gibi coğrafi ve siyasi ünvan elde etmeye yaklaştığı anlaşılıyor.
Sevr haritasının nerdeyse aynısı olan 1982'de Yunanistan Kültür Bakanı Melina Merküri'nin paylaştığı haritadaki genişletilmiş Yunanistan sınırlarında görünen 18 Türk adası ve 1 kayalığın 2004'ten sonra işgal edilmesine hükümetin ses çıkarmaması da çok önemli. Haritada, Türkiye toprakları, Yunanistan, Pontus, Ermenistan, Kürdistan ve Suriye tarafından işgal edilmiş görünüyor, Kanal Projesi'nin güzergahının üstündeyse Constantinople yazısı dikkat çekiyor.
Yunanistan'ın Kanal Projesi ile ilgili yayınladığı haritada ise Kanal Projesi ile oluşan adada Bizans Devleti'nin Ecumenopolis Projesi adıyla yeniden kurulmasının hedeflendiği anlatılıyor.
Megalo İdea'da anlatılan bu haritaların sınırları ve Kanal Projesi, Dünya'nın öbür ucundan yayınladığı 70 sayfalık manifestoda Türkler'i tehdit eden Brenton Tarrant'ın işgal etmekten bahsettiği Trakya Bölgesi sınırları ile de örtüşüyor.
Brenton Tarrant olayı, çok yeni olmasına rağmen nasıl da gündemden düşürüldü, oysa özellikle Kanal Projesi'yle ilgili videolarda olması gerekirdi.
BRENTON TARRANT OLAYI VE AYTUNÇ ALTINDAL'IN ÇEVİRDİĞİ HRİSTİYANLAR'IN KEHANETLER KİTABI'NDA ANLATILANLARIN BAĞLANTISI
Brenton Tarrant, diğer deyişle Kabalist Pagan Black Sun Teşkilatı'nın yayınladığı manifestoda anlatılanlar, Aytunç Altındal'ın Fransızca'dan çevirdiği kitap olan Hristiyanlar'ın Kehanetler Kitabı'nda anlatılanlarla örtüşüyor. Kitabın yayınlanmasından 20 gün sonra, Aytunç Altındal'ın polonyum ile zehirlendiği ortaya çıktı. Anlaşılan, kitaptaki, Türkiye'nin 11. prens döneminden sonra yıkılmaya başlayacağı, Türkiye'yi Hristiyanlar'ın işgal edeceği, minarelerin yıkılıp haçların dikileceği gibi detayları, Türkler'den gizli tutmayı planlıyorlardı.
Aytunç Altındal, Kanal Projesi'ne karşı da uyardı, bu projenin Abd projesi olduğunu, Abd'nin Montrö'yü değiştirerek Karadeniz'e yerleşmeyi planladığını, Vatikan'ın da bu sayede Ortodokslar'ı kendine çekeceğini, buna izin verilmesinin geri dönüşü olmayan çok büyük stratejik hata olacağını, defalarca söyledi.
Oktan Keleş de "Kanal İstanbul Mu, Grek İstanbul Mu" başlığındaki yazısında, Kanal İstanbul Projesi'nin Vatikan projesi olduğunu anlattı. Aytunç Altındal ilk olarak 2007'de, Oktan Keleş 2011'de uyardı.
Aytunç Altındal, üst kimliğinin Türk olduğunu, alt kimliğininse Çerkez olduğunu, ancak her zaman ve her yerde Türk olduğunu söylediğini, olması gerekenin de bu olduğunu, çünkü burasının Türk Devleti olduğunu söyledi. Alt kimliklerin, üst kimliğin üstüne çıkartılmasının ise bölücülük ve İsrail'in Büyük Ortadoğu Projesi'ne hizmet demek olduğunu söyledi.
Yeniçağ gazetesinden Ahmet Bulut, "İstanbul İçin Abd Raporu" başlığındaki yazısında, Kanal İstanbul ile Montrö'yü değiştirerek, İstanbul'un uluslar üstü statüye getirilmesinin ve Büyük Ortadoğu Projesi'nin başkenti yapılmasının planlandığını anlattı.
BU HABERİN KAYNAĞI YENİÇAĞ GAZETESİNDEN

MOSKOVA KİLİSESİ İLE FENER KİLİSESİ ARASINDA GERGİNLİK HAD SAFHADA

LOZANA VE TC. YASALARINA AYKIRI ULUSLAR ARASI BİR UYGULAMA UKRAYNA KİLİSESİNE BAĞIMSIZLIK VERİLMESİ

FENER PATRİKHANESİ FATİH SULTAN MEHMET HANIN KENDİLERİNE VERDİĞİ EKÜMENİK ÖZERKLİĞİ TEMSİL EDEN PATRİKHANEDEKİ BİR MOZAİK TABLO
Fakat bu artık Lozan şartları ile değişmiştir, Fener patrikhanesi TC dışında bir kilise ile resmi bir iritibat kuramaz

Yunan medyasında batı Ege ve istanbul'un kanal istanbul tarafı Ekümenik rum devleti yeni Roma, Olası kanalın batısı Yunanistan olarak gösteriliyor. Bu gün ege adalarına ve Dedeağaca ABD nin yaptığı yığınağın sebebi bu harita olmasından endişe ediyoruz.
YORUMLAR