Bu Gün Süleymaniye Cinayetini İzledik

Anadolu'da Türk-İslam Sanatı, Kültürü eserlerin zaman içinde nasıl tahrip edildiğini biliyoruz, son yüzyıl içinde İstanbul ve özellikle Fatih bu anlamda büyük saldırılara maruz kaldı, En vahşi saldırı günümüzde yaşanıyor. İSTANBUL'UN KALBİ FATİH BETONARME OTEL-REZİDANS-LAŞTIRILARAK YABANCILARA SATILIYOR. Şehrin Osmanlı izleri SİT hukukuna aldırmadan YOK ediliyor, Biz ancak geriden seyrediyoruz, Yetkisiz ve Etkisiz bir şekilde...

Bu Gün Süleymaniye Cinayetini İzledik
23 Şubat 2019 - 04:54
Tarihsel Çevre ve Yapı Korumacıları derneği ve TAÇ Vakfı üyeleri Süleymaniye Yenileme alanında 508 Adada başlayan "Adı Yenileme, Uygulaması dönüşüm" projesi olan Dünya kültür mirası koruma alanındaki tarih katliamını (1958'den beri Semtte yaşayan biri olarak) yerinde göstermek, geçmişinden örnek fotoğraflar sunarak gezdiriyordum. Bu sırada  İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümünden  Prof.Dr. Zeynep Ahunbay'a da alanı gezerken karşılaştık.

Tevafuklar bu kadar değil, 508 Adadaki inşa faaliyetlerini izlerken İstanbul 2 Numaralı Yenileme Alanı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü üyeleri ile karşılaştık Müdür Mustafa Barış Harmankaya'ya bu uygulamanın hangi hukuka göre yapıldığı?, Kurul olarak bu tarih katliamına nasıl ? izin verdiklerini sorduk, Sayın Harmankaya her soruya (Burası bu hale gelmiş, Bir şekilde kurtarmak gerekiyor, Mecburen izin verdik) gibi savunmasına bende müdahil olmak zorunda kaldım. 



1961 yılında bölgenin detaylı fotoğraflarından oluşan bir albümü kendisine gösterip, Kanunen böyle olması gerekmiyormuydu gibi sorularımıza (Burası çöküntü alanı olmuş, Sakinleri burayı tahrip etmiş, Böyle bir fırsat çıktı, Biz enkazı temizliyoruz) gibi savunmasına Biz kanunları hatırlatarak, Burada yapılan betonarme+Modern binaların şehrin tarihini ne kadar yansıttığını,  38 Ada 780 parselde takriben bin adet binada 4-5 bin daire inşa edileceğini, en az 25 bin Katarlı Arap'ın burada yaşayacağını, Şehrin kimliğinin araplaşacağını hatırlattığımızda ise "hiddetlenerek" kim yaşarsa yaşasın, benim için önemli olan bu enkazın kaldırılmasıdır demesi, Korumacıdan çok, Tam bir belediyeci+emlakçı ağzı gibiydi.



Misafirim olan STK mensupları şaşkın ve çaresiz gezimize devam ettik, İstanbul'un merkezi Fatih, Fatihin merkezi Süleymaniyenin sayfiye yerlerindeki villalara benzer betonarme yapılar ile, yaşayacak olası Arap sakinleri ile, Türk-İslam tarihinde önemli bir yeri olan, Dünya kültür mirası örneği Süleymaniye ahşap konaklarının hazin vedasının hüznünü paylaştık.



Öncelikle milletime ait olan bu kültürün yok edilmesinde etkisi olan Kültür bakanlığı  İBB - KİPTAŞ, Fatih Belediyesi, 2 numaralı yenileme kurulu üyelerini Eski bir Süleymaniyeli olarak kınıyorum, Milli-Manevi acılarımı milletimle paylaşıyorum. 

Duygularımı buraya aktarmam mümkün değil, Dünyada hiçbir medeni ülke yetkilileri, Ülkenin Şehrin kimliğine bu denli tahribat yapmaz, yapamaz, Mümkün değil.

Bu millet Henri Prost'u, Onun İstanbul'a yaptığı ihanete izin veren yerli suç ortaklarını unutmadı.

1980'li yıllarda SİT ilan edilen ilçemizde "çok katı kurallar koyarak" Ahşap binalarda basit onarımlara dahi izin vermeyen yukarıda konu ettiğimiz kurumları, onların yetkililerini unutmayacaktır.

Fatih halkına Ve Fatih severlere ithaf olunur

YORUMLAR

  • 0 Yorum