Dünya hayatı oyun ve Oyuncak olsun diye yaratılmadı
Allah cc. Kimseye Zulmetmez, Allah merhametlilerin en merhametlisidir, Allah bağışlamayı sever, Son pişmanlık fayda vermez (Azraili görmeden tövbe etmek) Allah cümle insanlığa nasip eylesin. BU DÜNYA HAYATINI, İÇİNDEKİ İNSAN UNSURUNUN NE MÜKEMMELLİKLER İLE DONATILDIĞINI GÖRÜP KABUL ETMEMEK BUNLARI YARATANA KARŞI NE BÜYÜK DÜŞÜNCESİZLİKTİR..!
05 Nisan 2021 - 11:28
Bir ülke düşünün, Nüfusunu arttırmak istiyor.
Bütün insanlığın duyacağı şekilde vatandaşlık teklifi yayınlıyor.
Bu teklifin içeriğinde ülkedeki kanunların tamamı var
Hangi davranışların Suç, Hangi davranışların Mükâfat içerdiği açıkça yazılmış.
Suç işleyenlerin Müebbet cezaya mahkûm olacağı, Cezanın içeriğindeki bütün acı ve iğrençlikler açıklanmış, Bu mekânlar gösterilmiş ve af edilmenin söz konusu olmadığı beyan edilmiş.
Kanunlara saygılı olanların ebediyen en güzel mekânlarda diledikleri her şeyin kendilerine verileceği açıklanmış Bu mekânlar gösterilmiş.
Kendi özgür iradesi ile vatandaşlığa başvuranlar, Bütün şartları kabul ettiklerini, Hiçbir itirazlarının olmadığını beyan eden bir antlaşma imzaladıktan sonra sınava girmeye hak kazanırlar.
Sınavın en önemli şartı, Sınava girildiğinde daha evvel imzaladığı taahhütname kendisine unutturulacak, Bunun yerine Sınav kurallarının beyan edildiği bir kitabın kendilerine verileceği, Bu kitabı okuyup anlayacak akıl ve irade ile donatıldıklarını, Akıllarını kullanarak bu kurallara uyulması istenmektedir.
Sınava girilen yerde bir yaşam alanı vardır, Buradaki İnsanlar ve Cinler Kalû-Belâ denilen (Sınav sözleşmesinin yapıldığını unutmuşlardır) Fakat kendilerine verilen kitapta Bu devletin sahibinin kim olduğu, Kanunların neler olduğu, Ceza ve Mükâfatların neler olduğu açıkça yazılmaktadır.
Şimdi bu sınavda aklını kullanmayarak nefsi duygularına teslim olan, Sözleşme kitabında yazılanların gerçek olduğunu inkâr ederek, ceza-i davranışlar sergileyenler,
Sınav sonucunda tekrar mahşerde toplandıklarında daha önce Kalû-Belâ sözleşmesinde altına imza koyduğu şartları nasıl ihlal ettiğini, Hatta bu ülkenin sahibine, memurlarına nasıl isyan-hakaret ettiğini bildiğinde pişmanlıkları fayda etmediğinde şikâyetçi olabilir mi?
***********************
O BÜYÜK MAHKEMENİN HÂKİMİ-SAVCISI YOK, SUÇLANDIKLARIMIZIN İTİRAFINI KENDİ UZUVLARIMIZ DİLE GELEREK İTİRAF EDECEK
Yalan ve hilenin olmadığı o mahşerde, Kendi kendimizi yargılayacak, Kendi hakkımızdaki hükme itirazsız şahit olacağız.
Bu sınavın en önemli bir gerçeği; Hayatımız bitmeden yaptıklarımızdan pişman olup ihlasla samimiyetle tövbe eder, Kalan ömrümüzü sözleşme kitabına uygun yaşarsak bütün suçlarımız af edilecektir.
***********************
Dünya hayatının özeti budur, Burası yaşam alanı değil sınav alanıdır.
Allah Kuranı kerimde her İnsan ve Cinden söz aldığını, Ahitleştiğini beyan ediyor.
Bu sınavı kabul etmeyenlerin kesinlikle Dünya'ya gönderilmediğini beyan ediyor.
Bütün insanlığın duyacağı şekilde vatandaşlık teklifi yayınlıyor.
Bu teklifin içeriğinde ülkedeki kanunların tamamı var
Hangi davranışların Suç, Hangi davranışların Mükâfat içerdiği açıkça yazılmış.
Suç işleyenlerin Müebbet cezaya mahkûm olacağı, Cezanın içeriğindeki bütün acı ve iğrençlikler açıklanmış, Bu mekânlar gösterilmiş ve af edilmenin söz konusu olmadığı beyan edilmiş.
Kanunlara saygılı olanların ebediyen en güzel mekânlarda diledikleri her şeyin kendilerine verileceği açıklanmış Bu mekânlar gösterilmiş.
Kendi özgür iradesi ile vatandaşlığa başvuranlar, Bütün şartları kabul ettiklerini, Hiçbir itirazlarının olmadığını beyan eden bir antlaşma imzaladıktan sonra sınava girmeye hak kazanırlar.
Sınavın en önemli şartı, Sınava girildiğinde daha evvel imzaladığı taahhütname kendisine unutturulacak, Bunun yerine Sınav kurallarının beyan edildiği bir kitabın kendilerine verileceği, Bu kitabı okuyup anlayacak akıl ve irade ile donatıldıklarını, Akıllarını kullanarak bu kurallara uyulması istenmektedir.
Sınava girilen yerde bir yaşam alanı vardır, Buradaki İnsanlar ve Cinler Kalû-Belâ denilen (Sınav sözleşmesinin yapıldığını unutmuşlardır) Fakat kendilerine verilen kitapta Bu devletin sahibinin kim olduğu, Kanunların neler olduğu, Ceza ve Mükâfatların neler olduğu açıkça yazılmaktadır.
Şimdi bu sınavda aklını kullanmayarak nefsi duygularına teslim olan, Sözleşme kitabında yazılanların gerçek olduğunu inkâr ederek, ceza-i davranışlar sergileyenler,
Sınav sonucunda tekrar mahşerde toplandıklarında daha önce Kalû-Belâ sözleşmesinde altına imza koyduğu şartları nasıl ihlal ettiğini, Hatta bu ülkenin sahibine, memurlarına nasıl isyan-hakaret ettiğini bildiğinde pişmanlıkları fayda etmediğinde şikâyetçi olabilir mi?
***********************
O BÜYÜK MAHKEMENİN HÂKİMİ-SAVCISI YOK, SUÇLANDIKLARIMIZIN İTİRAFINI KENDİ UZUVLARIMIZ DİLE GELEREK İTİRAF EDECEK
Yalan ve hilenin olmadığı o mahşerde, Kendi kendimizi yargılayacak, Kendi hakkımızdaki hükme itirazsız şahit olacağız.
Bu sınavın en önemli bir gerçeği; Hayatımız bitmeden yaptıklarımızdan pişman olup ihlasla samimiyetle tövbe eder, Kalan ömrümüzü sözleşme kitabına uygun yaşarsak bütün suçlarımız af edilecektir.
***********************
Dünya hayatının özeti budur, Burası yaşam alanı değil sınav alanıdır.
Allah Kuranı kerimde her İnsan ve Cinden söz aldığını, Ahitleştiğini beyan ediyor.
Bu sınavı kabul etmeyenlerin kesinlikle Dünya'ya gönderilmediğini beyan ediyor.
YORUMLAR