Fatih katlediliyor, Yetkililer Çaresiz
Devletin zirvesine kadar uzanan şaibeler, Reis emretti tehdidi ile engellenemeyen ihanet projeleri devam ediyor. Bu yıkımdan CB.'ımızın birebir doğru bilgilendirildiğini sanmıyorum, Eksik bilgi ile devam eden projeler Sulukule örneği iç dış yargıya takılınca Reisinde elinden bir şey gelmiyor. Ama bizim görevimiz sadece kral çıplak demektir, En güçlü gayretimizle, Artık maruz görün yanan-yıkılan bizim tarihimizdir... İLÇEMİZDE YAŞAMAMIŞ, ÇOCUKLUK HATIRASI OLMAYANLAR, O KÜLTÜRÜ ANLAYAMAZLAR
13 Ocak 2019 - 07:11
Dün ilçemizde bulunan kültürel mimarimizi korumakla görevlenmiş bir STK’mızdaki konferansa katıldım.
Konferans sunumunu yapan Akademisyen Belediye ve Kültür bakanlığı nezdinde devlet memuru, Bir nebze duyarlı bir vatandaşımız, katılımcılar konuya duyarlı vatandaşlar, ilgili kamu personeli ve öğrenciler.
Sayın akademisyen sunumunun %50’sinde görev yaptığı sokaktaki 3-5 uygulamadan dışarı çıkamadı. İlçemizdeki bu vahşi dönüşümden şikâyet ederken dinleyicileri ikna edecek, Durumun vahametini ortaya koyacak bilgi ve belgeleri sunamadı, Zorlamayla müdahale etme girişimlerimiz he, he diyerek pasivize edildi, 19 yıldır bu hassasiyetle yayın yapan 30 bin sayfasının kahhar çoğunluğunu bu uygulamalar olan web sitemizden de maalesef haberi olmadığına şahit olduk.
ZATEN BUNCA YILDIR NİCE DUYARLI VATANDAŞ BU NEDENLE CELANDIRILDI, HOŞ GÖRDÜK..
Bu duyarsızlığı daha pek çok akademisyende! Gördük ve şaşırmadık. Aldığı emri yerine getirmek konusunda itiraz hakkı bulunmayan 657’li bir vatandaşın bilgi birikimini STK’lar ile somut belgeleri ile paylaşmasının doğrusu olduğuna inanıyorum, maalesef 19 yıldır istisnalar hariç bu duyarlılığa şahit olamadım.
İlçemiz ve İlçemiz nezdinde Osmanlı medeniyeti gömülüyor, Mezarı belli belirsiz ilçemiz tarihi sur içi oluyor Ve maddi manevi sorumlulardan tık müdahale yok, Biz kral çıplak demeye devam ediyoruz.
FATİHİN GERÇEK KİMLİĞİNİ BOZMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR
Üç İmparatorluğa ev sahipliği yapmış tarihi sur içi Fatih ilçemizin dönüşümünü seyreden STK’lar Akademisyenler, Belediye personeli, Kamu personeli, Yargı mensupları çılgınca bir sessizlik içinde ilçenin dönüşüme imza attıklarının farkında değil.
Dünya kültür başkenti olmamız gerekirken RANT uğruna 16 yıldır Süleymaniye bölgesini çöplük, virane, Yasadışı varoş, göçmen merkezi yapılmasına seyirci kalanlar TARİH SİZİ AF ETMEYECEK!
Süleymaniye projesi diye “Belli-Belirsiz” gayrı resmi açıklamalarla 8 mahallede dönüşüm başladı. En yetkili kişiler Akademisyenler Proje hakkında somur-resmi hiçbir şey bilmiyoruz diyorlar. Hukuk devleti ülkemizde Osmanlı Türk mimarisinin Dünyada tek örneği olan Süleymaniye ahşap konakları bir bir yok edildi, Bölge bilinçli şekilde işgalcilere açıldı, son kalan tarihi konaklar periyodik olarak yakıldı, yıkıldı. Semtin tarihi kimliği yok edildi.
DEVASA BİR PROJE 8 MAHALLE MODERNİZE EDİLİYOR, ORTADA RESMİ BİR PAYLAŞIM YOK
Semti ihya ediyoruz diye ortaya çıkan siyasi irade ve sermaye gücü Tamamı SİT alanı olan ilçemizde Tamamı ahşap konaklardan oluşan Hatice Sultan, Neslişah mahallelerini ahşap kaplı beton yığınına dönüştürdü.
Tamamı ahşap binalardan müteşekkil Ayvansaray Toklu İbrahim dede diye bilinen Türk mahallesi diye adlandırılan bölgenin tamamını SİT hukukuna aykırı betonarme ihya ettiler ve En acısı mahalle bazında otel yapıldı ABD’li bir şirkete devredildi.
YANGINDAN MÜLK KAÇIRILIR MI, BURADA KAÇIRILIYOR
Tarihi Yedikule bostanlarının bir bölümü vakıf mülkü olmasına rağmen Bir bakan marifeti ile Betonarmeye çevrildi Adına Yedikule konakları dendi.
Tarihi Yedikule TCDD bakım atölyeleri modern konut alanına dönüştürülerek Korunması gereken 18.yy. Sanayi müzesi olabilecek bir alanı Ranta havale ettiler.
Bütün prosedürü biten, GAP’tan alınıp Kolin’e devredilen Fener-Balat-Ayvansaray dönüşüm projesi yerel seçimler sonrası hızla hayata geçmemesi için bir engel kalmadı, UNESCO ve AB fonları ile restore edilen binaların 2. Derece SMÖ kararlarının kaldırıldığı, mevcut yeşil alanların imara açıldığı şeklinde duyumlar var. Ve her gün yerli yabancı turist akınına uğrayan semt Tarlabaşı projesi gibi çok katlı betonarmeye dönüştürülüyor.
Aynı metot uygulanarak yapılması gündemde olan 18 ayrı dönüşüm Rant projesi hızla hayata geçirileceğini sanıyoruz.
Bu dönüşüm projelerinin yüklenicileri ise hep yabancı sermaye oluyor, Her yıl Fransa’da gerçekleşen emlak fuarlarının müdavim satıcısı Türkiye ve İstanbul oluyor, Bu pazarlama yöntemleri ile 800’e yakın binanın projelendirildiği Süleymaniye projesi de Tamamı Katarlı bir şirkete verildi. Ve tanıtım amaçlı paylaşılan fotoğraflarda proje alanının büyük bölümü çok katlı betonarme-modern binalardan oluşuyor. Ayrıca
Korkumuz o ki bu tarihi semt 25-30 bin kişinin yaşayacağı Arap semtine dönüştürülecek. Çünkü muadil örnek projedeki satış fiyatlarına baktığımızda buradaki dairelerin 5-10 milyon TL. den az olmayacağını biliyoruz, Fakat 16 senedir bin bir hile ile bölgeden uzaklaştırılan mülk sahiplerine çok basit paralar verilmişti.
Söz konusu proje sahipleri ve onlara imkan sunan yetkililer binaları modernize olmuş Fatihin daha fazla turist alacağını sanıyor, İlçenin tamamını Turizm+Ticaret+Konaklama alanı yapmaya kararlılar.
Dünyada böyle tarihi kimliği olan şehirlerde asla dönüşüm yapılamaz “aslına uygun yenileme” yapılması gerekiyor.
Büyük rant hırsı söz sahibi kişilerin gözlerini kör etmiş, Hırslarının kölesi olmuş gibiler. Ve karşılarında Dur ne yapıyorsunuz diyecek irade maalesef Yok!
Cılız bir sesle gündeme getirmeye çalıştığımız bu yıkım-dönüşüm felaketi 35-55 arası ilçeye büyük darbe vuran Henry Prost projelerinin finali olacak gibi.
Bir gizli el 1960 sonrası Tarihi sur içinin Osmanlı ahşap-kâgir kimliğini yok etti, Apartmanlaşmanın tamamına yakını yasadışı gerçekleştirildi, Bu nedenle ilçe iskânsız toprak tapulu apartmanlarla doldu.
Şimdi 6306 sayılı afet yasası kullanılarak ilçenin tamamına yakını yıkılacak, Bu yıkımlara hala gündemde olan İmar barışından kazanılan haklar asla geçerli sayılmayacak.
Günümüzde 420.000 civarındaki nüfusun %80’i ilçeyi terk etmek zorunda kalacak, Çünkü günümüze kadar gelinen uygulamalarda proje müellifleri mülkleri günümüz değerinde almak istiyor, Projeye ortak olmaya kalktığın zaman proje fiyatında dayatıyor, Bu dayatılan fiyat ise en az 10-15 misli oluyor, Bu bedeli ödeyebilecek belki de bir aile çıkmayacak.
Tarihi İstanbul öncelikle kültürel bir ağırlığı var, Ayrıca Dünya siyasetinde çok önemli bir bölge, Sahip olduğu tarihi kimlik dini-siyasi rant odağı, İstanbul’un kalbi konumunda bir yer işgal ediyor.
Bu muhteşem sur içi insansızlaştırılarak, modern yapılaşmaya maruz bırakılarak, Bedevi Araplara tahsis edilerek ihtişamından oldukça çok taviz verilmiş olacak.
Burayı görmeye gelen turistler tarihi Süleymaniye, Ayasofya, Fatih camileri vs. gibi Osmanlı Türk kültürü de görmek istemektedir. 700 yıllık Osmanlıyı Sur içinden çıkarıyorsunuz, Bunun vebali çok ağır olacaktır.
Bu ihaneti Tarihi sur içine yapmaya kimsenin hakkı yok Ama sahip çıkanda yok maalesef..
Birkaç fotoğrafla dünü bu günü yarını anlatmaya çalıştık.
DETAYLI BÜYÜK BOY FOTO ALBÜM AŞAĞIDA
Konferans sunumunu yapan Akademisyen Belediye ve Kültür bakanlığı nezdinde devlet memuru, Bir nebze duyarlı bir vatandaşımız, katılımcılar konuya duyarlı vatandaşlar, ilgili kamu personeli ve öğrenciler.
Sayın akademisyen sunumunun %50’sinde görev yaptığı sokaktaki 3-5 uygulamadan dışarı çıkamadı. İlçemizdeki bu vahşi dönüşümden şikâyet ederken dinleyicileri ikna edecek, Durumun vahametini ortaya koyacak bilgi ve belgeleri sunamadı, Zorlamayla müdahale etme girişimlerimiz he, he diyerek pasivize edildi, 19 yıldır bu hassasiyetle yayın yapan 30 bin sayfasının kahhar çoğunluğunu bu uygulamalar olan web sitemizden de maalesef haberi olmadığına şahit olduk.
ZATEN BUNCA YILDIR NİCE DUYARLI VATANDAŞ BU NEDENLE CELANDIRILDI, HOŞ GÖRDÜK..
Bu duyarsızlığı daha pek çok akademisyende! Gördük ve şaşırmadık. Aldığı emri yerine getirmek konusunda itiraz hakkı bulunmayan 657’li bir vatandaşın bilgi birikimini STK’lar ile somut belgeleri ile paylaşmasının doğrusu olduğuna inanıyorum, maalesef 19 yıldır istisnalar hariç bu duyarlılığa şahit olamadım.
İlçemiz ve İlçemiz nezdinde Osmanlı medeniyeti gömülüyor, Mezarı belli belirsiz ilçemiz tarihi sur içi oluyor Ve maddi manevi sorumlulardan tık müdahale yok, Biz kral çıplak demeye devam ediyoruz.
FATİHİN GERÇEK KİMLİĞİNİ BOZMAK KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR
Üç İmparatorluğa ev sahipliği yapmış tarihi sur içi Fatih ilçemizin dönüşümünü seyreden STK’lar Akademisyenler, Belediye personeli, Kamu personeli, Yargı mensupları çılgınca bir sessizlik içinde ilçenin dönüşüme imza attıklarının farkında değil.
Dünya kültür başkenti olmamız gerekirken RANT uğruna 16 yıldır Süleymaniye bölgesini çöplük, virane, Yasadışı varoş, göçmen merkezi yapılmasına seyirci kalanlar TARİH SİZİ AF ETMEYECEK!
Süleymaniye projesi diye “Belli-Belirsiz” gayrı resmi açıklamalarla 8 mahallede dönüşüm başladı. En yetkili kişiler Akademisyenler Proje hakkında somur-resmi hiçbir şey bilmiyoruz diyorlar. Hukuk devleti ülkemizde Osmanlı Türk mimarisinin Dünyada tek örneği olan Süleymaniye ahşap konakları bir bir yok edildi, Bölge bilinçli şekilde işgalcilere açıldı, son kalan tarihi konaklar periyodik olarak yakıldı, yıkıldı. Semtin tarihi kimliği yok edildi.
DEVASA BİR PROJE 8 MAHALLE MODERNİZE EDİLİYOR, ORTADA RESMİ BİR PAYLAŞIM YOK
Semti ihya ediyoruz diye ortaya çıkan siyasi irade ve sermaye gücü Tamamı SİT alanı olan ilçemizde Tamamı ahşap konaklardan oluşan Hatice Sultan, Neslişah mahallelerini ahşap kaplı beton yığınına dönüştürdü.
Tamamı ahşap binalardan müteşekkil Ayvansaray Toklu İbrahim dede diye bilinen Türk mahallesi diye adlandırılan bölgenin tamamını SİT hukukuna aykırı betonarme ihya ettiler ve En acısı mahalle bazında otel yapıldı ABD’li bir şirkete devredildi.
YANGINDAN MÜLK KAÇIRILIR MI, BURADA KAÇIRILIYOR
Tarihi Yedikule bostanlarının bir bölümü vakıf mülkü olmasına rağmen Bir bakan marifeti ile Betonarmeye çevrildi Adına Yedikule konakları dendi.
Tarihi Yedikule TCDD bakım atölyeleri modern konut alanına dönüştürülerek Korunması gereken 18.yy. Sanayi müzesi olabilecek bir alanı Ranta havale ettiler.
Bütün prosedürü biten, GAP’tan alınıp Kolin’e devredilen Fener-Balat-Ayvansaray dönüşüm projesi yerel seçimler sonrası hızla hayata geçmemesi için bir engel kalmadı, UNESCO ve AB fonları ile restore edilen binaların 2. Derece SMÖ kararlarının kaldırıldığı, mevcut yeşil alanların imara açıldığı şeklinde duyumlar var. Ve her gün yerli yabancı turist akınına uğrayan semt Tarlabaşı projesi gibi çok katlı betonarmeye dönüştürülüyor.
Aynı metot uygulanarak yapılması gündemde olan 18 ayrı dönüşüm Rant projesi hızla hayata geçirileceğini sanıyoruz.
Bu dönüşüm projelerinin yüklenicileri ise hep yabancı sermaye oluyor, Her yıl Fransa’da gerçekleşen emlak fuarlarının müdavim satıcısı Türkiye ve İstanbul oluyor, Bu pazarlama yöntemleri ile 800’e yakın binanın projelendirildiği Süleymaniye projesi de Tamamı Katarlı bir şirkete verildi. Ve tanıtım amaçlı paylaşılan fotoğraflarda proje alanının büyük bölümü çok katlı betonarme-modern binalardan oluşuyor. Ayrıca
Korkumuz o ki bu tarihi semt 25-30 bin kişinin yaşayacağı Arap semtine dönüştürülecek. Çünkü muadil örnek projedeki satış fiyatlarına baktığımızda buradaki dairelerin 5-10 milyon TL. den az olmayacağını biliyoruz, Fakat 16 senedir bin bir hile ile bölgeden uzaklaştırılan mülk sahiplerine çok basit paralar verilmişti.
Söz konusu proje sahipleri ve onlara imkan sunan yetkililer binaları modernize olmuş Fatihin daha fazla turist alacağını sanıyor, İlçenin tamamını Turizm+Ticaret+Konaklama alanı yapmaya kararlılar.
Dünyada böyle tarihi kimliği olan şehirlerde asla dönüşüm yapılamaz “aslına uygun yenileme” yapılması gerekiyor.
Büyük rant hırsı söz sahibi kişilerin gözlerini kör etmiş, Hırslarının kölesi olmuş gibiler. Ve karşılarında Dur ne yapıyorsunuz diyecek irade maalesef Yok!
Cılız bir sesle gündeme getirmeye çalıştığımız bu yıkım-dönüşüm felaketi 35-55 arası ilçeye büyük darbe vuran Henry Prost projelerinin finali olacak gibi.
Bir gizli el 1960 sonrası Tarihi sur içinin Osmanlı ahşap-kâgir kimliğini yok etti, Apartmanlaşmanın tamamına yakını yasadışı gerçekleştirildi, Bu nedenle ilçe iskânsız toprak tapulu apartmanlarla doldu.
Şimdi 6306 sayılı afet yasası kullanılarak ilçenin tamamına yakını yıkılacak, Bu yıkımlara hala gündemde olan İmar barışından kazanılan haklar asla geçerli sayılmayacak.
Günümüzde 420.000 civarındaki nüfusun %80’i ilçeyi terk etmek zorunda kalacak, Çünkü günümüze kadar gelinen uygulamalarda proje müellifleri mülkleri günümüz değerinde almak istiyor, Projeye ortak olmaya kalktığın zaman proje fiyatında dayatıyor, Bu dayatılan fiyat ise en az 10-15 misli oluyor, Bu bedeli ödeyebilecek belki de bir aile çıkmayacak.
Tarihi İstanbul öncelikle kültürel bir ağırlığı var, Ayrıca Dünya siyasetinde çok önemli bir bölge, Sahip olduğu tarihi kimlik dini-siyasi rant odağı, İstanbul’un kalbi konumunda bir yer işgal ediyor.
Bu muhteşem sur içi insansızlaştırılarak, modern yapılaşmaya maruz bırakılarak, Bedevi Araplara tahsis edilerek ihtişamından oldukça çok taviz verilmiş olacak.
Burayı görmeye gelen turistler tarihi Süleymaniye, Ayasofya, Fatih camileri vs. gibi Osmanlı Türk kültürü de görmek istemektedir. 700 yıllık Osmanlıyı Sur içinden çıkarıyorsunuz, Bunun vebali çok ağır olacaktır.
Bu ihaneti Tarihi sur içine yapmaya kimsenin hakkı yok Ama sahip çıkanda yok maalesef..
Birkaç fotoğrafla dünü bu günü yarını anlatmaya çalıştık.
DETAYLI BÜYÜK BOY FOTO ALBÜM AŞAĞIDA
YORUMLAR