Marmara depremleri ve İstanbul'a etkileri
Akıl alacak gibi değil, Birileri 17 yıldır yarın deprem var gibi açıklama yapmaktan sıkılmadı, Utanma zaten yok. çevre ve şehircilik yetkilileri Bazı belediyeler, Millete kendi evini "maliyetinden" on misli fiyatla yeniden satmak anlamına gelen yenileme/Dönüşüm projelerini hayata geçirmek için en büyük kozlar DEPREM GELİYOR Yaygaraları olsa gerek. bakın İnternet haberlerine hele son on yıllık haberler doğru olsaydı şimdi İstanbul Hiroşima gibi olması gerekiyordu..
15 Ağustos 2017 - 16:29
İstanbul deprem gerçeği, Tarihi kayıtlara bakacak olursak 15 asırdan bu yana her 250 senede bir onbinlerce can almış sarsıntılara kurban gitmesidir diyebilirz!
Meselâ 1509’daki felâketi 1766’da yaşanan bir başka büyük felâket takip etmiş, 10 Temmuz 1894 deremi büyük acılarla kentin yıkımına sebep oldu ve İstanbulda deprem korkusuyla taş yapı yerine ahşap binalar yaygınlaştı, Bu büyük depremden 105 yıl sonra 1999 büyük depremi olmuştur.
Hükümet hayal ettiği, projelendirdiği kentsel dönüşüm projelerine yapılan tepkiyi kırmak için günümüzde yoğun deprem haberleri, beyanatları vermeye devam ediyor.
Tarihlerden biliyoruz ki Büyük marmara depremleri 100-150 yıl aralığında gerçekleşiyor, Büyük bir depremin olası en yakın tarihi 2150 yıllarından itibaren beklenmesi gerekirken, Hükümetin acelesi var ve Bitmez tükenmez bir inatla, "5-10 yıl sonra deprem olabilir" açıklamaları artık kabak tadı verdi, Halk inanmıyor...
Bilim ve Tarih ortada, Japonların İstanbul çevresinde yaptıkları araştırmada; Dolgu alanları hariç İstanbulun zemini çok sağlam, Kuzey marmara fay hattı istanbul'u içine almıyor, Marmaranın ortasındaki 2200 metre derinliğe ulaşan Kuzey Marmara fayı hareketlerinden oluşan Marmara depremleri olmaktadır, istanbul depremi diye bir tanımlama yoktur, İstanbul'un etkilendiği depremler vardır demeliyiz.
Yalova -Kartal 16km., Kabataş-Yalova 47Km. Gölcük-M. Ereğlisi Fay yatağı 180Km. İstanbul -bandırma 110 Km.
Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliği’nin yayınladığı kitapta Türkiye’de varlıkları o zamanlarda da bilinen faylar hakkında açıklamalar yapılıyor, deprem bölgeleri konusunda ayrıntılı bilgiler veriliyor ve “Türkiye Deprem Bölgelerinin Tarifesi” başlıklı bölümde 2 bin yıl öncesinden bugüne kadar yaşanan büyük depremler sıralanıyor...
İşte, Marmara Bölgesi’nde Milâttan Sonra 29’dan bugüne kadar geçen 1986 sene boyunca yaşadığımız deprem maceramızın özeti:
MS- 29: Marmara tarihten önceki zamanlarda da sallanmıştı ama tarihçilerin hakkında detaylı bilgi verdikleri ilk deprem Milâttan sonra 29’da oldu. Sarsıntının merkezi Gemlik Körfezi idi; İzmit, yani o zamanki adıyla “Nicomedia” ile yine o devirde “Nicea” denen İznik yerle bir oldu.
- 1 Şubat 363: Sarsıntılar İstanbul’un etrafındaki geniş bir bölgede hissedildi ve zamanın Romalı tarihçileri hadiseyi “Bir felâket oldu” diye kaydettiler.
- 434: İstanbul dört ay boyunca sarsıldı, deniz surlarının bir bölümü yıkıldı.
- 26 Ocak 446: Sarsıntıdan şehrin bazı kapıları büyük hasar gördü ve deprem üç ay boyunca devam etti.
- 25 Eylül 477: İstanbul 40 gün boyunca aralıksız sallandı. Bir sonraki yılın Eylül’ünde yeniden büyük bir deprem oldu ve şehrin meydanlarını süsleyen heykeller devrildi.
- 15 Ağustos 553: İstanbul 40 gün boyunca tekrar sallandı. 554 yılının Temmuz ve Ağustos’unda da şehirde bir deprem fırtınası esti, Yedikule’nin etrafındaki surlar yıkıldı. Sarsıntılar tam bir yıl sonra yeniden geldi, bu defa kiliselerle surların geri kalan kısmı yerle bir oldu ve Marmara’da patlayan dev dalgalar şehrin iç kısımlarına kadar ilerledi. Aynı günlerde İzmit de sarsıldı ve baştan başa yıkıldı.
- Ekim-Kasım 557: Bu defa yeraltı gürültüleri, şiddetli bir fırtına ve yağmurla gelen deprem günlerce devam etti. O devrin tarihçileri, “sarsıntıların şiddetinden gökteki birkaç yıldızın bile yer değiştirdiğini” yazdılar.
- Ocak 1010: Ocak’ta başlayan sarsıntılar Mart’a kadar hiç kesilmedi. Depreme yeraltından yükselen korkunç gürültüler de iştirak etti ve bugün Fatih Camii’nin yerinde bulunan büyük kilise yerle bir oldu.
- 1034 ilkbaharı: Şehir tam 140 gün boyunca beşik gibi sallandı. Binlerce evde ve kiliselerde büyük hasarlar oldu.
- 18 Aralık 1037: İstanbul aralıklarla üç defa sarsıldı. Bu tarihten başlayarak 1040’a kadar şehirde dokuz büyük deprem oldu. İnsanlar yiyecek bulamadılar ve açlığın ardından salgınlar çıktı.
- 23 Eylül 1063 veya 1064: İstanbul, Trakya’nın hemen hemen tamamı, Erdek ve İznik iki yıl boyunca sallandı.
- 14 Eylül 1509: Artık Osmanlı’ya başkentlik etmekte olan şehir, bu defa 18 gün devam eden bir âfet yaşadı. Şehrin alçakta kalan mahallelerinde çok büyük hasarlar oldu, 109 cami ile 1070 ev yıkıldı. Kara ve deniz surlarıyla Topkapı Sarayı’nı çeviren duvarlar kısmen çöktü. O zamanın kayıtlarına göre 13 bin kişi can verdi ve sayısı bilinmeyen çok sayıda İstanbullu açılan yarıklara düşüp kayboldu.
- 12 Haziran 1542: 40 günlük sarsıntılar yeniden geldi.
- 1718’in yaz ayları: İstanbul üç gün boyunca cehennemi yaşadı. Yalı Köşkü ve etrafındaki binalar yıkıldı, Edirnekapı ile Yedikule taraflarındaki surlar yerle bir oldu. Birçok camiyle hamamın kubbeleri çöktü, sokaklar bina enkazlarından yürünemez hale geldi. 1719’un 5 Mart’ında gelen bir başka deprem ise 30 gün sürdü. Aynı senenin Mayıs’ında ise, bu defa İzmit tamamen yıkıldı ve sayılabildiği kadarıyla 1000 kişi can verdi.
- 3 Eylül 1763: Sarsıntı altı gün devam etti, Fatih ve Bayezid camilerinin kubbelerini çökertti, sonra 23 Aralık’ta tekrar geldi. -
- 23 Nisan 1766: İstanbul, tarihinin en büyük deprem serilerinden birini yaşadı. Merkezi Marmara Denizi olan ilk sarsıntı Çorlu ile Büyükçekmece’yi yerle bir etti. Şehir, Mayıs’ta yeniden sallandı ve birçok caminin kubbesi yıkıldı. O yılın sonbaharı hiç bitmeyen sarsıntılarla geçti. 5 Eylül’de İzmir harab oldu ve âfet 1767 Kasım’ında tekrar İstanbul’a döndü, Vezirhanı’nın ve Bayezid ile Fatih camilerinin kubbeleri çöktü. İstanbul’un yanısıra İzmir de bu tarihten sonra 28 yıl boyunca durmadan sallandı. Deprem fırtınasının son sarsıntısı 1795’in 29 Nisan’ında yaşandı ve şehir 15 Ağustos 1803’teki hafif depreme kadar yaralarını sarmaya çalıştı.
- 10 Temmuz 1894: Şehir ardarda üç defa sarsıldı. Kapalıçarşı çöktü, Sirkeci rıhtımında 40 metrelik yarık açıldı, deniz suyu ısınıp kaynar hale geldi, suların kıyılardan açığa doğru çekildiği görüldü ve binlerce ev yıkıldı. Depremin artçıları aylarca devam etti ve Edirne’den Marmaris’e kadar uzanan geniş bir alanı haftalar boyunca salladı.
- 17 Ağustos 1999: Yazmama lüzum yok, ne olduğunu hatırlıyorsunuz!
Bu konuda depremden hemen sonra yaptığımız bir haberi okumak için tıklayınız
Deprem uzmanı beklenen Marmara Depremi için tarih verdi!
Deprem uzmanı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, beklenen Marmara depremi için, olası tarihleri 2039-2040 olarak verdi.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin Kuzey Marmara’da 2030 yılına dek, 7.2 büyüklüğünde deprem beklendiği yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Ercan “Eğer, sayın bakanın sözünü ettiği gibi 2030’dan önce İstanbul’da deprem olacaksa, bunun büyüklüğünün 6.5’u geçmesi beklenmemelidir” dedi.
İki bin yıllık depremleri inceleyen Prof. Dr. Ercan “Kuzey Marmara’da son 2 bin yıldır olan depremler incelendiğinde 6.6 ile 7.2 büyüklüğü arasında bir depremin olma olasılığı yüzde 24’dür. Böyle bir deprem 6.7 büyüklüğünde 1935 yılında Erdek’te olmuştu. Bu büyüklükteki depremler her 104 yılda bir olmaktadır. Buna göre olası dönem sonu 2039-2040’dır.
BU TÜR İDDALARIN YAPILDIĞI BİR KAYNAĞI OKUMAK İSTERSENİZ TIKLAYINIZ
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan açıklamasına şöyle devam etti:
“Marmara’da 7.2’den büyük bir depremin olma olasılığı ise yüzde 5’dir. Bu büyüklükte bir deprem 570 yılda bir olmaktadır. Gölcük depreminin 7.5 olması nedeniyle, Marmara aşırı orada dinginleşmiş, büyük bir deprem yaratma olasılığı azalmıştır. Böyle bir deprem 2500 yılından önce olması şaşırtıcı olur. Ne var ki, Marmara’nın en çok olan depremleri, yüzde 71 olasılıkla; 6.0 ile 6.5 büyüklükleri arasındaki depremleridir ki, bunlar da her 30 yılda bir olmaktadır. Eğer, sayın bakanın sözünü ettiği gibi 2030’dan önce İstanbul’da olacaksa, bunun büyüklüğünün 6.5’u geçmesi beklenmemelidir” ifadesine yer verdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’da 7 şiddetinin üzerinde bir depremin beklendiğini açıklamıştı: “İstanbul’da korkunç bir manzara bizi bekliyor”
Bakan Özhaseki şöyle konuşmuştu:
“Son bir asırda 6 ve üzerindeki depremleri kast ederek söylüyorum. 56 tane deprem var ülkemizde. Ölen insan sayısı 81 bin 637 kişi, Ülkemizin yüzde 42’si ‘deprem bölgesi’ üzerinde. Hazırlık yapmamız lazım. Hazırlık yaparsanız Japonlar gibi ninni dinler gibi uyursunuz.
İstanbul da korkunç bir manzara bizi bekliyor. İTÜ’de bir profesör faylar arasındaki uyumu incelemiş. Kaç yılda bir geldiğini incelemiş. 15-20 yıl gibi fayların her biri patlamak üzere. Bilim adamlarının ortak görüşü 2030’a kadar Marmara denizinde deprem olacak. Yarın sabah da olabilir, şu an da olabilir, ama en geç 2030’a kadar bu gerçek ile yüz yüzeyiz. Bu depremin 7’nin üzerinde olması tahmin ediliyor. Belediye başkanlarının uyumamaması lazım. Vatandaşlar tedirgin olmalı. Bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Türkiye‘de yılda 500 bin bağımsız birimi değiştirebilirsek başarılı olduğumuzu sayarız. İstanbul’da 200 binin üzerinde bir binayı değiştirmemiz icap ediyor
Meselâ 1509’daki felâketi 1766’da yaşanan bir başka büyük felâket takip etmiş, 10 Temmuz 1894 deremi büyük acılarla kentin yıkımına sebep oldu ve İstanbulda deprem korkusuyla taş yapı yerine ahşap binalar yaygınlaştı, Bu büyük depremden 105 yıl sonra 1999 büyük depremi olmuştur.
Hükümet hayal ettiği, projelendirdiği kentsel dönüşüm projelerine yapılan tepkiyi kırmak için günümüzde yoğun deprem haberleri, beyanatları vermeye devam ediyor.
Tarihlerden biliyoruz ki Büyük marmara depremleri 100-150 yıl aralığında gerçekleşiyor, Büyük bir depremin olası en yakın tarihi 2150 yıllarından itibaren beklenmesi gerekirken, Hükümetin acelesi var ve Bitmez tükenmez bir inatla, "5-10 yıl sonra deprem olabilir" açıklamaları artık kabak tadı verdi, Halk inanmıyor...
Bilim ve Tarih ortada, Japonların İstanbul çevresinde yaptıkları araştırmada; Dolgu alanları hariç İstanbulun zemini çok sağlam, Kuzey marmara fay hattı istanbul'u içine almıyor, Marmaranın ortasındaki 2200 metre derinliğe ulaşan Kuzey Marmara fayı hareketlerinden oluşan Marmara depremleri olmaktadır, istanbul depremi diye bir tanımlama yoktur, İstanbul'un etkilendiği depremler vardır demeliyiz.
Yalova -Kartal 16km., Kabataş-Yalova 47Km. Gölcük-M. Ereğlisi Fay yatağı 180Km. İstanbul -bandırma 110 Km.
Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliği’nin yayınladığı kitapta Türkiye’de varlıkları o zamanlarda da bilinen faylar hakkında açıklamalar yapılıyor, deprem bölgeleri konusunda ayrıntılı bilgiler veriliyor ve “Türkiye Deprem Bölgelerinin Tarifesi” başlıklı bölümde 2 bin yıl öncesinden bugüne kadar yaşanan büyük depremler sıralanıyor...
İşte, Marmara Bölgesi’nde Milâttan Sonra 29’dan bugüne kadar geçen 1986 sene boyunca yaşadığımız deprem maceramızın özeti:
MS- 29: Marmara tarihten önceki zamanlarda da sallanmıştı ama tarihçilerin hakkında detaylı bilgi verdikleri ilk deprem Milâttan sonra 29’da oldu. Sarsıntının merkezi Gemlik Körfezi idi; İzmit, yani o zamanki adıyla “Nicomedia” ile yine o devirde “Nicea” denen İznik yerle bir oldu.
- 1 Şubat 363: Sarsıntılar İstanbul’un etrafındaki geniş bir bölgede hissedildi ve zamanın Romalı tarihçileri hadiseyi “Bir felâket oldu” diye kaydettiler.
- 434: İstanbul dört ay boyunca sarsıldı, deniz surlarının bir bölümü yıkıldı.
- 26 Ocak 446: Sarsıntıdan şehrin bazı kapıları büyük hasar gördü ve deprem üç ay boyunca devam etti.
- 25 Eylül 477: İstanbul 40 gün boyunca aralıksız sallandı. Bir sonraki yılın Eylül’ünde yeniden büyük bir deprem oldu ve şehrin meydanlarını süsleyen heykeller devrildi.
- 15 Ağustos 553: İstanbul 40 gün boyunca tekrar sallandı. 554 yılının Temmuz ve Ağustos’unda da şehirde bir deprem fırtınası esti, Yedikule’nin etrafındaki surlar yıkıldı. Sarsıntılar tam bir yıl sonra yeniden geldi, bu defa kiliselerle surların geri kalan kısmı yerle bir oldu ve Marmara’da patlayan dev dalgalar şehrin iç kısımlarına kadar ilerledi. Aynı günlerde İzmit de sarsıldı ve baştan başa yıkıldı.
- Ekim-Kasım 557: Bu defa yeraltı gürültüleri, şiddetli bir fırtına ve yağmurla gelen deprem günlerce devam etti. O devrin tarihçileri, “sarsıntıların şiddetinden gökteki birkaç yıldızın bile yer değiştirdiğini” yazdılar.
- Ocak 1010: Ocak’ta başlayan sarsıntılar Mart’a kadar hiç kesilmedi. Depreme yeraltından yükselen korkunç gürültüler de iştirak etti ve bugün Fatih Camii’nin yerinde bulunan büyük kilise yerle bir oldu.
- 1034 ilkbaharı: Şehir tam 140 gün boyunca beşik gibi sallandı. Binlerce evde ve kiliselerde büyük hasarlar oldu.
- 18 Aralık 1037: İstanbul aralıklarla üç defa sarsıldı. Bu tarihten başlayarak 1040’a kadar şehirde dokuz büyük deprem oldu. İnsanlar yiyecek bulamadılar ve açlığın ardından salgınlar çıktı.
- 23 Eylül 1063 veya 1064: İstanbul, Trakya’nın hemen hemen tamamı, Erdek ve İznik iki yıl boyunca sallandı.
- 14 Eylül 1509: Artık Osmanlı’ya başkentlik etmekte olan şehir, bu defa 18 gün devam eden bir âfet yaşadı. Şehrin alçakta kalan mahallelerinde çok büyük hasarlar oldu, 109 cami ile 1070 ev yıkıldı. Kara ve deniz surlarıyla Topkapı Sarayı’nı çeviren duvarlar kısmen çöktü. O zamanın kayıtlarına göre 13 bin kişi can verdi ve sayısı bilinmeyen çok sayıda İstanbullu açılan yarıklara düşüp kayboldu.
- 12 Haziran 1542: 40 günlük sarsıntılar yeniden geldi.
- 1718’in yaz ayları: İstanbul üç gün boyunca cehennemi yaşadı. Yalı Köşkü ve etrafındaki binalar yıkıldı, Edirnekapı ile Yedikule taraflarındaki surlar yerle bir oldu. Birçok camiyle hamamın kubbeleri çöktü, sokaklar bina enkazlarından yürünemez hale geldi. 1719’un 5 Mart’ında gelen bir başka deprem ise 30 gün sürdü. Aynı senenin Mayıs’ında ise, bu defa İzmit tamamen yıkıldı ve sayılabildiği kadarıyla 1000 kişi can verdi.
- 3 Eylül 1763: Sarsıntı altı gün devam etti, Fatih ve Bayezid camilerinin kubbelerini çökertti, sonra 23 Aralık’ta tekrar geldi. -
- 23 Nisan 1766: İstanbul, tarihinin en büyük deprem serilerinden birini yaşadı. Merkezi Marmara Denizi olan ilk sarsıntı Çorlu ile Büyükçekmece’yi yerle bir etti. Şehir, Mayıs’ta yeniden sallandı ve birçok caminin kubbesi yıkıldı. O yılın sonbaharı hiç bitmeyen sarsıntılarla geçti. 5 Eylül’de İzmir harab oldu ve âfet 1767 Kasım’ında tekrar İstanbul’a döndü, Vezirhanı’nın ve Bayezid ile Fatih camilerinin kubbeleri çöktü. İstanbul’un yanısıra İzmir de bu tarihten sonra 28 yıl boyunca durmadan sallandı. Deprem fırtınasının son sarsıntısı 1795’in 29 Nisan’ında yaşandı ve şehir 15 Ağustos 1803’teki hafif depreme kadar yaralarını sarmaya çalıştı.
- 10 Temmuz 1894: Şehir ardarda üç defa sarsıldı. Kapalıçarşı çöktü, Sirkeci rıhtımında 40 metrelik yarık açıldı, deniz suyu ısınıp kaynar hale geldi, suların kıyılardan açığa doğru çekildiği görüldü ve binlerce ev yıkıldı. Depremin artçıları aylarca devam etti ve Edirne’den Marmaris’e kadar uzanan geniş bir alanı haftalar boyunca salladı.
- 17 Ağustos 1999: Yazmama lüzum yok, ne olduğunu hatırlıyorsunuz!
Bu konuda depremden hemen sonra yaptığımız bir haberi okumak için tıklayınız
Deprem uzmanı beklenen Marmara Depremi için tarih verdi!
Deprem uzmanı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, beklenen Marmara depremi için, olası tarihleri 2039-2040 olarak verdi.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin Kuzey Marmara’da 2030 yılına dek, 7.2 büyüklüğünde deprem beklendiği yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Ercan “Eğer, sayın bakanın sözünü ettiği gibi 2030’dan önce İstanbul’da deprem olacaksa, bunun büyüklüğünün 6.5’u geçmesi beklenmemelidir” dedi.
İki bin yıllık depremleri inceleyen Prof. Dr. Ercan “Kuzey Marmara’da son 2 bin yıldır olan depremler incelendiğinde 6.6 ile 7.2 büyüklüğü arasında bir depremin olma olasılığı yüzde 24’dür. Böyle bir deprem 6.7 büyüklüğünde 1935 yılında Erdek’te olmuştu. Bu büyüklükteki depremler her 104 yılda bir olmaktadır. Buna göre olası dönem sonu 2039-2040’dır.
BU TÜR İDDALARIN YAPILDIĞI BİR KAYNAĞI OKUMAK İSTERSENİZ TIKLAYINIZ
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan açıklamasına şöyle devam etti:
“Marmara’da 7.2’den büyük bir depremin olma olasılığı ise yüzde 5’dir. Bu büyüklükte bir deprem 570 yılda bir olmaktadır. Gölcük depreminin 7.5 olması nedeniyle, Marmara aşırı orada dinginleşmiş, büyük bir deprem yaratma olasılığı azalmıştır. Böyle bir deprem 2500 yılından önce olması şaşırtıcı olur. Ne var ki, Marmara’nın en çok olan depremleri, yüzde 71 olasılıkla; 6.0 ile 6.5 büyüklükleri arasındaki depremleridir ki, bunlar da her 30 yılda bir olmaktadır. Eğer, sayın bakanın sözünü ettiği gibi 2030’dan önce İstanbul’da olacaksa, bunun büyüklüğünün 6.5’u geçmesi beklenmemelidir” ifadesine yer verdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’da 7 şiddetinin üzerinde bir depremin beklendiğini açıklamıştı: “İstanbul’da korkunç bir manzara bizi bekliyor”
Bakan Özhaseki şöyle konuşmuştu:
“Son bir asırda 6 ve üzerindeki depremleri kast ederek söylüyorum. 56 tane deprem var ülkemizde. Ölen insan sayısı 81 bin 637 kişi, Ülkemizin yüzde 42’si ‘deprem bölgesi’ üzerinde. Hazırlık yapmamız lazım. Hazırlık yaparsanız Japonlar gibi ninni dinler gibi uyursunuz.
İstanbul da korkunç bir manzara bizi bekliyor. İTÜ’de bir profesör faylar arasındaki uyumu incelemiş. Kaç yılda bir geldiğini incelemiş. 15-20 yıl gibi fayların her biri patlamak üzere. Bilim adamlarının ortak görüşü 2030’a kadar Marmara denizinde deprem olacak. Yarın sabah da olabilir, şu an da olabilir, ama en geç 2030’a kadar bu gerçek ile yüz yüzeyiz. Bu depremin 7’nin üzerinde olması tahmin ediliyor. Belediye başkanlarının uyumamaması lazım. Vatandaşlar tedirgin olmalı. Bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Türkiye‘de yılda 500 bin bağımsız birimi değiştirebilirsek başarılı olduğumuzu sayarız. İstanbul’da 200 binin üzerinde bir binayı değiştirmemiz icap ediyor