Yap-İşlet-Devret modeli faiz değil mi?
Ülkemizde hükümetler Yap-İşlet-Devret modeline göre bazı işleri özel sektöre, Dış sermayeye ihale ediyor, Belli süre sonunda bütün hakları ile söz konusu yatırımı devlete teslim ediyor, Burada sıkıntı yok.
Kamu özel işbirliği (KÖİ) ile yapılan yatırımların, Bu işlem yapılırken yatırımcı firmaya Maaliyet+Kâr belirleyip, Yatırım gelir getirsin veya getirmesin Aylık/Yıllık taksit ödeme şartı getirilmesi, İslam’a göre FAİZ vermek gibidir.
Görüyoruz ki Bu formülle yapılan birçok yatırım öngörülen taksit kadar gelir getirmiyor, Aradaki eksik hazineden (halkın cebinden) ödeniyor.
Kaldı ki bu yatırımlardan bazıları 3. Köprü, Bazı hava limanları, Otoyollar söz konusu geliri sağlayamıyor, Ama firmalar devletten sözleşme gereği açıklarını tahsil ediyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Üniter bağımsız bir devlet olduğu halde, Ödeme ve işletmelerde herhangi bir ihtilaf halinde TC. Kanunları ve Mahkemeleri değil de, Londra mahkemeleri yetkili kılınıyor. Ben bunu anlayamıyorum...
ALLAH cc. TİCARETİ HELÂL FAİZİ HARAM KILMIŞTIR
Bu konunun en doğru cevabını gelin erbabından alalım.
Sabit bir kâr garantisiyle ortaklık yapmak caiz mi?
-------------------------------------------------------------------------
SORU:
Benim bir miktar birikmiş param vardı. Bankalara faiz olur diye yatırmadım. Ben memur olduğum için ticarette kullanamıyorum. Ancak benim tanıdığım bir esnafa durumu açıkladım. Kendisi bu parayı ticarette kullanabileceğini ve bana da kâr payı olarak vereceğini söyledi. Nasıl diye sorduğumda şöyle cevap verdi: “Ben bir malı peşin alacak olursam 100 liralık bir malı 50-60 liraya alıyorum. Ve malı alırken kâr etmiş oluyorum. Senin paranı bu şekilde mal alımında kullanırım. Sana da kazandığım paradan kar payı veririm.” Böyle diyerek bir sözleşme metni hazırladı ve karşılığında bana bir senet verdi. Her ay belli miktarda kâr payı diye veriyor. Bu yaptığımız işlem doğru mudur?
CEVAP:
Bahsettiğiniz ortaklık fıkıhta mudarebe diye adlandırılır. Mudarebenin temel kuralı; sermaye bir taraftan onun çalıştırılması ise diğer taraftan olmak üzere kârın anlaşılan oranda bölüşülmesidir.
Zarar olması durumunda ise, sermayedar sermayesini işletmeci ise emeğini kaybeder. Bu tür bir ortaklığın meşru ve caiz olması için önceden sabit bir getirinin ve sermaye garantisinin olmaması gerekir. Soruda senet imzalandığı ve her ay belli oranda getiri ödendiği belirtilmiş. Bu durum, sermaye ve gelir garantili bir anlaşma olduğunu hissettiriyor. Şayet durum anlaşıldığı gibi ise ondan elde edilen gelir faiz olur.
Kaynak: Doç. Dr. Servet Bayındır
*************************************
İslami hassasiyetler içeren sözler vaatlerle iktidar olan partiler göreve geldiklerinde Kapitalist sistemin vazgeçilmezi "Modern Kölelik sistemi" faizle ticaret yapılmasını engellemek için neden tedbir almaz.
Batılılar faizin günah olduğunu bilirler (Tevrat ve İncilde haram) Bu nedenle faizi geçim kapısı yapmaz %1 gibi oranlarda faizli işlem yaparlar.
Güvensizlik durumunda bu oran biraz artabilir.
Fakat bilhassa Müslümanların çoğunlukla yaşadığı ülkelerinde bu faiz oranları devlet eliyle %100-200 lere çıktığını gördük.
Bu günlerde de döviz garantili faiz oranları %60ları geçmiş deniliyor, Bir Müslüman olarak bu konuyu araştırdım bakın karşıma neler çıktı.
Allah'tan korkun, Allah rızası için Allah'tan korkun.
Bu ülkedeki vekiller, yöneticiler, Günah özgürlüğü var diyerek yolsuzluk yaparak, yanlış yatırımlarla ülkenin geleceğini borçlanarak tehdit ediyor.
Acil bir durum yokken hasılat garantili borçlanarak Yol, köprü, Havalimanı, Şehir Hastaneleri gibi yatırımlar yapıyorlar.
Ticaretten hasılat garantisi nedir?
Faizden başka ne olabilir ki?
Ticari ortaklık olur hasılat paylaşılabilir, Ortağınız kârdan pay alırken Zarardan da payını alması gerekir.
Bu yap işlet devret Modelinde yatırımcıya Hasılat garantisi veriliyor.
Yatırım batsa iflas etse Yapılan sözleşmeye göre garanti altına alınan hasılat bedeli yatırımcıya ödenecek?
Bu açık seçik faiz-Riba uygulamasıdır.
Allah buyuruyor cc. Bakara Suresi - 275-278-279 . Ayet Tefsiri
Bakara Suresi -275: Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, “Alım satım da ancak faiz gibidir” demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır. Artık kime Allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri Allah’a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir.
Bakara Suresi - 278: Ey inananlar! Yolunuzu Allah ve kitabıyla bulun ve eğer müminseniz faizden doğan kazançların tümünden vazgeçin.
Bakara Suresi - 279: Yok, eğer bu fâizi terk etmezseniz bilin ki, Allah'a ve peygamberinize karşı harbe girmişsiniz. Eğer ribâ almaktan tövbe ederseniz anaparanız sizindir ve böylece ne zalim olursunuz, ne de zulme uğramış bulunursunuz.
YORUMLAR