BU DÜNYADAN BİR FATMA ÇEKİÇ ALBAYRAK GÖÇTÜ.

BU DÜNYADAN BİR FATMA ÇEKİÇ ALBAYRAK GÖÇTÜ.
(ÖLÜMÜNÜN 3. YILDÖNÜMÜNDE)
Bu fani dünyadan bir Fatma Çekiç Albayrak göçtü.
Hem de öyle bir göçtü ki;
Vatana adanmış bir can ve bir ülkü âbidesi olarak göçtü.
Sicim sicim yağan yağmur altında O'nu binlerce ülküdaşıyla beraber uğurlamıştık
Derler ya ‘’Bu dünyadan filânca gelip göçtü’’
Fatma Çekiç Albayrak ülküdaşımız, ‘’bu dünyadan gelip göçtü’’ sözünün aksine sadece gelip göçmedi.
O’ geldi ve ömrünü adadığı Türk milletinin uğrunda, Tirebolu MHP İlçe Başkanı rahmetli eşi ile birlikte kan kusan namluların önünde imanlı göğsünü siper ederek destansı bir mücâdele verdi.
O’ ne yıldı,
Ne geri durdu,
Ne bırakıp kaçtı.
O’ ne adres, ne de hak bildiği yolunu değiştirdi.
Balgat’ın, MHP’yi intikam alırcasına darmadağın edip ülkücüleri saf dışı bırakışı karşısında üzüldü, içi yandı, mâziye bakıp kahroldu.
Bütün bunlara rağmen bir tarafa gitmedi.
O’ sadece kahretti ve mütevâzi köşesine çekildi.
Bir bacağının kesilmesinden sonra daha da münzevileşti.
Zaman zaman yazdıklarından bir şey anlamayan beyinsizler tarafından kendisine kırıcı yorumlar yazıldı. O’ bu durum karşısında üzüldü, kahroldu lâkin onlara karşı tek bir kırıcı söz söylememe büyüklüğünü gösterdi.
Kendisine karşı yapılan tüm bu saygısızlıkları bir alev topu gibi içine atarak yorgun gönlünde kabuk bağlatmaya çalıştı.
Sık sık telefon la görüşürdük.
Ülkücü davanın hoyrat ellerce amacından saptırılıp düzene stepne yapılması karşısındaki üzüntüsünü, kahrını anlatarak içini dökerdi. O'nu teselli etmek için kelime bulmakta, cümle kurmakta bir hayli zorlanırdım.
Seni hep arayacağız Fatma Çekiç Hanım ülküdaşım.
Ve seni her dâim hayırlarla anıp, samimiyetinden, ihlâsından, Türk kadınlarına has mertliğinden, ülkü sevdandan, müstesna kişiliğinden söz edeceğiz.
Seni unutmak mı?
Seni unutmak tükenmek,
Seni anmamak vefasızlıktır.

Sen, GİRESUN’da bunca hastalığa, acıya, hüzne rağmen ülkücü davanın ayakta kalabilmeyi başaran KUTUP YILDIZIYDIN.
Çünkü sen;
Şerife Bacıların, Nene Hatunların, Kara Fatmaların hayatta olan son temsilcilerinden müstesna bir Bacımızdın ve Karadeniz Bölgemizde en önde olanı idin.
Ben seni hep böyle bildim
Ve seni hep böyle hatırlayacağım.
Şimdi sen âlem-i berzahta sevdiklerinle berabersin.
Bizler ise hayatta oldukça, senin gibi bir ülkü devini ebediyete uğurlamanın acısıyla kavrulacak ülkü yorgunu gönüllerimiz.
O âlem-i Berzah ki, Müminun sûresine göre dünya hayatında hayra yönelip haramdan kaçınanlar kıyamet gününe kadar orada rahat ve sıkıntısız bir uykuda olacaklardır.
Ve şimdi sen, hem eşin, hem ülküdaşın olup ülkücü dava uğruna KURŞUNLANAN rahmetliyle berabersin.
Biliyorum ki eşinize pek güzel haberle gitmediniz, çünkü O’na coşkuyla anlatacağınız bir MHP, Ülkücü teşkilâtlar yok artık.
Ben derim ki;
‘’Fatma Hanım bacım, MHP ve Ülkücü Teşkilâtlar konusuna hiç girme, bugünkü keşmekeşliğini duyup ruhu incinmesin, uğruna bedel ödediği davasının perişanlığıyla kahrolmasın’’
Ağır hastalığından sonra kendini ölüme öylesine hazırlamıştınız ki, her an bir müminin tevekkülüyle Şebi Aruz’u bekliyor gibiydin büyük bir metanet ve sükûnet içinde.
Seninle son bir kez daha görüşüp dertleşememenin üzüntüsü ve kahrını yaşayacağım bu can bu tende oldukça.
Çıktığın ebedi yolculukta yalnız değilsin.
Her namaz sonrası dualarımızda olacaksın.
Dualarımızda seni unutmamak için ismini Allah’a açılan ellerimizin ayasına kazıdık. Bil ki, avuç ayalarımızdan Fatma Çekiç Albayrak ismi hiç mi hiç silinmeyecek.
Benim ülkü devi bacım!
1980 öncesi kızıl kurşunlarla şehit edilen Tirebolu'nun o yiğit ülkücüsü EMİN TÜRKER'E çok selâmımı söyle.
Ruhun şâd, mekânın cennet olsun Karadeniz Bölgemizin en yiğit ve en ahde vefalı ülkücü Ablası.
RUHUN ŞÂD, MEKÂNIN CENNET OLSUN.
22 Eylül 2025
ORHAN KILIÇOĞLU