"AH ŞU SANDIK KURULLARI"
Bir umut pazartesi günü YSK 31 Mart seçimleri için nihai kararını verecek. YSK geçmiş seçimlerde kullandığı inisiyatifini bu seçimde ters yüz kullanabilir mi? Bu konuda garip bir karar beklemiyoruz lakin muktedir güçlerin tesirinde kalırlarsa her türlü kararı verebilirler herhalde, Verilecek karar ülkemizin yarınları için hayırlara huzura vesile olur inşaallah
05 Mayıs 2019 - 16:52
“AH ŞU SANDIK KURULLARI”
Ak Parti’nin itirazına konu olan iddiaların hemen hepsi fos çıktı.
Şimdi tek bir zorlama husus kaldı.
Sandık Kurulları’nın oluşumu.
Her ne kadar, seçim takvimine göre sandık kurullarının oluşumuna yapılan itirazlardan sonra 2 Mart’ta sandık kurulları kesinleşmiş ise de, yine de “Burası Türkiye” mantığı ile konuyu biraz daha kaşıyalım.
Seçim kanununda yapılan değişiklikle sandık kurulu başkanının kamu çalışanı olması zorunluluğu getirilmiştir.
İddia şudur ki, İlçe Seçim Kurulları, yeteri kadar kamu görevlisi bulamadıkları gerekçesi ile banka memurlarından sandık başkanı yapmışlardır.
Diyelim ki bu kanuna aykırıdır.
Ancak unutmayınız ki mühürsüz oy pusulalarının da geçersiz sayılması kanunun çok açık emriydi.
Buna rağmen YSK mühürsüz milyonlarca oyu geçerli saydı.
Neden?
Çünkü YSK şöyle bir iyi niyet yorumu yaptı:
“ Oy pusulalarının mühürlenmemiş olması, sandık kurullarının kusurudur. Onların kusuru nedeniyle bu pusulalarla oy kullanmış milyonlarca masum seçmenin ne günahı vardır.
Dolayısıyla kullanılmış olan bu oyları seçmen iradesine saygı gereği kabul etmeliyiz.”
YSK aynı YSK olduğuna göre yorum da aynı olmalıdır:
“Sandık Kurullarının oluşumunda bir hata yapılmış ise bu İlçe Seçim Kurullarının yaptığı bir hatadır.
Bu sandıklarda oy kullanmış seçmenlerin, bir başkasının hatası nedeniyle cezalandırılmaları, seçmen iradesine saygısızlık olur.”
Olay bu kadar açıktır.
Sandık kurullarının oluşumu nedeniyle bu seçimin iptali, hukukun, adaletin, vicdanların katlidir.
Benden söylemesi.
-----------------------------------
“SON SÖZ”
Yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik.
Dananın kuyruğu Pazartesi günü kopacak.
YSK Pazartesi günü kararını verecek.
Günlerdir herkes konuşuyor.
Bileni de, bilmeyeni de.
Aklı ereni de, ermeyeni de.
Yalancısı da, doğrucusu da.
Entrikacısı da, madrabazı da.
Cahili de, bilgesi de.
Ben, on yıllardır bu işleri takip ederim.
Kimse kusura bakmasın.
Henüz televizyon ekranlarında, bu mevzuatı benim kadar bilenine rastlamadım.
Bakınız, peşin peşin söyleyeyim.
Allah şahidimdir ki bu tablo tersine olsaydı, Binali Bey bu sayıyla önde olup, CHP benzer itirazlarda bulunsaydı, aynı şeyleri yazardım.
Bildiğim, izlediğim kadarıyla eğer bu ülkede hak, hukuk ve adalet varsa, YSK’nın verebileceği tek bir karar vardır:
Ak Parti’nin bu kof iddialarını külliyen reddetmek.
Yapılabilecek başka bir şey yoktur.
Eğer bu YSK, baskılara boyun eğer ve yandaşlaşarak, bu iddialar üzerine seçimi iptal ederse, bu ülkede hukuk kesinlikle bitmiştir.
Daha sonrasında ne yapılsa beyhudedir.
Seçim yapmanın bir anlamı kalmayacaktır.
Bütün bunları düşünmek bile istemiyorum.
Bence kararın doğrusu verilecektir.
Umudum ve beklentim o yöndedir.
Umarım yanılmam.
Benden söylemesi.
Muhsin Divan
Ak Parti’nin itirazına konu olan iddiaların hemen hepsi fos çıktı.
Şimdi tek bir zorlama husus kaldı.
Sandık Kurulları’nın oluşumu.
Her ne kadar, seçim takvimine göre sandık kurullarının oluşumuna yapılan itirazlardan sonra 2 Mart’ta sandık kurulları kesinleşmiş ise de, yine de “Burası Türkiye” mantığı ile konuyu biraz daha kaşıyalım.
Seçim kanununda yapılan değişiklikle sandık kurulu başkanının kamu çalışanı olması zorunluluğu getirilmiştir.
İddia şudur ki, İlçe Seçim Kurulları, yeteri kadar kamu görevlisi bulamadıkları gerekçesi ile banka memurlarından sandık başkanı yapmışlardır.
Diyelim ki bu kanuna aykırıdır.
Ancak unutmayınız ki mühürsüz oy pusulalarının da geçersiz sayılması kanunun çok açık emriydi.
Buna rağmen YSK mühürsüz milyonlarca oyu geçerli saydı.
Neden?
Çünkü YSK şöyle bir iyi niyet yorumu yaptı:
“ Oy pusulalarının mühürlenmemiş olması, sandık kurullarının kusurudur. Onların kusuru nedeniyle bu pusulalarla oy kullanmış milyonlarca masum seçmenin ne günahı vardır.
Dolayısıyla kullanılmış olan bu oyları seçmen iradesine saygı gereği kabul etmeliyiz.”
YSK aynı YSK olduğuna göre yorum da aynı olmalıdır:
“Sandık Kurullarının oluşumunda bir hata yapılmış ise bu İlçe Seçim Kurullarının yaptığı bir hatadır.
Bu sandıklarda oy kullanmış seçmenlerin, bir başkasının hatası nedeniyle cezalandırılmaları, seçmen iradesine saygısızlık olur.”
Olay bu kadar açıktır.
Sandık kurullarının oluşumu nedeniyle bu seçimin iptali, hukukun, adaletin, vicdanların katlidir.
Benden söylemesi.
-----------------------------------
“SON SÖZ”
Yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik.
Dananın kuyruğu Pazartesi günü kopacak.
YSK Pazartesi günü kararını verecek.
Günlerdir herkes konuşuyor.
Bileni de, bilmeyeni de.
Aklı ereni de, ermeyeni de.
Yalancısı da, doğrucusu da.
Entrikacısı da, madrabazı da.
Cahili de, bilgesi de.
Ben, on yıllardır bu işleri takip ederim.
Kimse kusura bakmasın.
Henüz televizyon ekranlarında, bu mevzuatı benim kadar bilenine rastlamadım.
Bakınız, peşin peşin söyleyeyim.
Allah şahidimdir ki bu tablo tersine olsaydı, Binali Bey bu sayıyla önde olup, CHP benzer itirazlarda bulunsaydı, aynı şeyleri yazardım.
Bildiğim, izlediğim kadarıyla eğer bu ülkede hak, hukuk ve adalet varsa, YSK’nın verebileceği tek bir karar vardır:
Ak Parti’nin bu kof iddialarını külliyen reddetmek.
Yapılabilecek başka bir şey yoktur.
Eğer bu YSK, baskılara boyun eğer ve yandaşlaşarak, bu iddialar üzerine seçimi iptal ederse, bu ülkede hukuk kesinlikle bitmiştir.
Daha sonrasında ne yapılsa beyhudedir.
Seçim yapmanın bir anlamı kalmayacaktır.
Bütün bunları düşünmek bile istemiyorum.
Bence kararın doğrusu verilecektir.
Umudum ve beklentim o yöndedir.
Umarım yanılmam.
Benden söylemesi.
Muhsin Divan
YORUMLAR
39 İLÇEDEN 25 TANESİNİ AK PARTİ KAZANDI, TEMİZ
Örnekle konuyu anlatacağım. Şu bir zarf. Biz ne yaptık? İstanbul'da 4 çeşit oy kullanıldı. Bu 4 çeşit oyun hepsi tek zarfa atıldı. Bu zarftan muhtar çıktı, temiz. İlçe belediye meclisi, temiz. İlçe belediye başkanı, 39 ilçeden 25 tanesinde onların adayı seçilmiş, o da temiz.
İBB'Yİ BİZ KAZANDIK, ŞAİBELİYMİŞ...
Ancak, İBB Başkanı. 'Niye bu seçimde Ekrem İmamoğlu seçildi?' İBB Başkanı kendi istedikleri aday seçilmedi diye, şaibeliymiş. İstanbul adına doğru bir karar olmamış.
16 MİLYON İNSAN BENİ SEVDİ
Yahu arkadaş, güzel insanlar, etmeyin. Sizin adayınız seçilmedi diye bir seçime şaibeli diyerek komik duruma düşmeyin. Bu 16 milyon insan, Ekrem İmamoğlu'nu sevdi be kardeşim, bu kadar basit."
Banka çalışanlarının sandık başkanı olarak görevlendirilmesi ilk defa bu seçimde uygulanan bir yöntem değil. Daha öncede banka çalışanları başkanlık referandumunda ve başkanlık seçiminde görev yaptılar. Nereden mi biliyorum ? Çünkü benim bu tür görev yapan banka çalışanı arkadaşlarım var
Eğer bu sebeple seçim iptal edilecek olursa chp ve iyi parti bu olayı emsal gösterip başkanlık seçimine tam kanunsuzluk hali nedeniyle itiraz etmelidir. Böyle bir karar toplumsal gerilimlere ve toplumsal faciaların yaşanmasına sebep olabilir. Venezualada yaşanan toplumsal faciaların ve gerilimlerin sebebi budur. Ders alınmasını rica ederim.
Bu seçimi iptal etmek en çok iktidara zarar verir ve aynı zamanda başka emperyalist ülkelerin yurdumuzun bağımsızlığına karışmalarına da sebep olur. Hakimlerin karar verirken Venezuala örneğini çok dikkatli olarak incelemelerini öneririm. Akp midyata pirince giderken evindeki bulgurdan olabilir.
Benim tavsiyem bu mesele bir an önce sonuçlandırılıp ülkenin girmiş olduğu ekonomik krize çareler bulunmalıdır. Lütfen kimse boş işlerle uğraşmasın. Bu seçimin galibi Sayın İmamoğlu'dur. Duygu Türkoğlu