İmar Affında Hayal Kırıklığı

KHK ile İmar affını Çevre ve Şehircilik bakanı Özhaseki'de doğruladı. Çıkarılacak ilk Kanun Hükmünde Kararnamede her türlü kaçak, Mevzuata aykırı, Gecekondu, İmarsız, iskansız yapılar için Af geliyor.

İmar Affında Hayal Kırıklığı
11 Ocak 2018 - 06:53
Bakan Özhaseki Depremle korkutarak Rantsal dönüşüme biçilen kılıfı meşrulaştırmaya çalışıyor.

 

Her 100-150 yıllık periyotlarda ciddi yıkımlara sebep olan marmara depremini gerekçe göstererek İstanbulun iki yakasında inşa edilecek uydu kentlerde mülk sahiplerine konut verileceğini söyledi.

 

Kaldıki Sayın bakan sanki yarın deprem geliyor gibi ve İstanbulda hiçbir zaman  bir afete sebep olmamış 6 şiddetindeki deprem nedeniyle şehrin çökeceğini, yerle bir olacağını idda ederek gayrı ciddi açıklamlarda bulunmaktan çekinmiyor.

Görünen o ki Bu KHK ile "yapı kayıt belgesi" alanlardan el edilecek Rant ile dönüşüm yapmayı planladıkları alanları finanse edecekler. 

 

Neden Sadece İstanbul Konuşuluyor? 

Türkiye etkin deprem fayları üzerinde ve her yıl çeşitli boyutlarda çoğu "Yıkıcı olmayan" depremler olmaktadır. Marmara depremlerinin esas etki alanı binlerce yıllık fay'ın güneyini etkilemektedir. Yani Marmara depremleri için önlem almak isteyenler öncelikle Düzce, Sakarya, Kocaeli, Yalova, Bursa, bandırma, Çanakkale'nin güney kesimlerinde ivedilikle önlem almaları beklenirken, Japon bilim adamlarının İBB adına yaptıkları ölçümlerde Kuzey Marmara için 3. derece bir tehdit olabileceği raporu verdiği halde, İstanbul belediyeleri dönüştürmek istedikleri sahalar hakkında masabaşı 1. derece deprem alanı ilan edebilmektedirler.  

Son olarak İstanbul'un en sağlam yeri kabul edilen boğaz çevresinde olan Armutlu için 1. derece afet alanı ilan edilmesini gösterebiliriz.

 

İmar Affı mı? Kentsel dönüşümmü belli değil.

Çıkarılacak KHK ile söz konusu konutlar "Yapı Kayıt Belgesi " ile, Kesilen cezalar ve yıkım kararından vazgeçilecek, 

Yapı olarak yeni yapılmış, Deprem tüzüğüne uygun kaçak binaların yıkımından bahsedilmemiş. Sözkonusu KHK ile yapılmak istenenler 6306 sayılı afet yasası ile yapılması öngörülen uygulamalar aynı.

 

Muhalefet 6 Ocak 2018 tarihinde Sözcü gazetesinde deşifre edilen KHK ile imar affı haberi üzerine henüz tek bir muhalif parti beyan açıklanmadı.

Hukuksuz iş yapanların mükafatlandırılması anlamına gelen imar affı muhalefeti de mutlu etmiş olmalı ki ! henüz itiraz edeni görmedik.

 

Basın ve Çevre-şehircilik bakanı bunun adına Af demiş olsa bile Bu uygulama geçmişte çıkartılan İmar af yasaları gibi değil.

Öncelikle bu aftan faydalanan mülk sahipleri parsellerinde yeniden bir bina yapma hakkına sahip değil, "Yapı Kayıt Belgesi"  alanlar mevcut cezalardan ve yıkım kararlarından kurtuluyorlar. Fakat bulundukları yerde uygulanacak 6306 afet yasası uygulamalarından kurtulamayacaklar.

Affa uğrayan bina ne kadar sağlam olsa bile afet yasasına göre planlanan ada bazlı projelerde (Proje bütünlüğünü korumak için) gene yıkılabilecek.

 

Bu koparılan fırtına sanıyoruzki hayal kırıklığına sebep olacaktır.

2019 Seçim öncesi rant devşirmek isteyen hükümetin yeni bir gelir kaleminden öteye bir anlam ifade etmiyecektir.

Bu Özal hükümetlerinin çıkardığı, Şimdi hiçbir işe yaramayan "tapu tahsis belgesi" uygulamasının benzeridir.  İlk çıkarıldığında o belgelerle yeni yapılanma yolu açılmış gecekondu alanları apartmanlaştırılmıştı. Bu KHK ile böyle bir fırsat öngörülmemektedir.





Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklamalardan bazı satır başları:

 


Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2018 yılı bütçe görüşmeleri sırasında kentsel dönüşümde strateji değiştireceklerini açıkladı.

 

Hürriyet'ten Aysel Alp'in aktardığına göre Sel, deprem gibi doğal afetlere karşı daha hızlı hareket edebilmek için 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasasında 15 maddelik bir değişiklik yapmak istediğini söyleyen Özhaseki, gazetecilere zaman kaybetmemek adına değişikliğin Kanun Hükmünde Kararname ile yapılması için görüşmeler yaptığını söyledi. Olası depremde İstanbul’un çökeceğini anlatan Bakan Özhaseki’nin konuşmasından önemli bazı başlıklar şöyle:

 

 

“İstanbul depreme ne yazık ki hazır değil. Nereler hazır değil? Özellikle sahil kesimindekiler, özellikle 2000’den önce yapılmış olan 3 ve 4 katlı yapılar. 600 bin yapı. Allah korusun bunun yıkılması demek -hafif hasarlıları, orta hasarlıları söylemiyorum- tamamıyla şehrin çökmesi, altyapının bitmesi, binlerce insanın o evlerin altında can vermesi demek.

 

 

O zaman bir an önce bizim bu gerçekleri bilerek hareket edip, şu kentsel dönüşümü hızlandırmamız lazım. Adı kötü, herkes gıcık kaptı bundan amiyane tabirle.’Rantsal dönüşüm’ dendi, uygulamalar kötü, kötü.

 

Belediyelerimiz şöyle bir yanlışlık içinde: Bir mahalleyi dönüştürmek istiyorlar, geliyorlar, yoğunluk ne kadar burada? Bir. Ama iki veriyorlar bir müteahhide, bir vatandaşa çözmeye çalışıyorlar. Anladık verdiniz de altyapıyı, yeşil alan, otoparkı hesapladınız mı? Yok, ver babam ver! O zaman İstanbul’un nüfusu 2 misline çıkacak. Bir bela var orada.

 

 

Bina bazlı dönüşümlerde sadece Bağdat Caddesi dönüşüyor, rant yüksek olduğu için. Fakir fukaranın oturduğu yerler, hepsi neredeyse sıkıntılı, oralar dönüşmüyor. Bunlar da şu ana kadar yapılan dönüşümlerin yanlışlıkları.

 

Temel prensiplerimizden birincisi yerinde dönüşüm. Vatandaşı alıp bir yerden bir yere götüremezsiniz. Daha önce bunun kötü uygulamalarını hep gördük. Günahtır, yazıktır. Adamı tarihinden, kültüründen, ne bileyim, oradaki hatıralarından, her şeyinden koparıyorsunuz. Bunu yaptılar zamanında.

 

 

İkincisi, adam gelmiş Hazinenin üzerine yapmış ama 3 kat yapmış, 50’şer metrekarede 3 kardeş oturuyor. Hesaplıyorsunuz, ‘Sana bir tane ev veririz, üstüne de 50 bin lira borçlanırsın’ diyoruz. Ne yapacak adam şimdi? 3 kardeş nereye gidecek? İyi kötü buraya başını sokmuş adam, neyse. Orada oturmak bile başlı başına bir haktır, oturmuş işte. Zamanında kim göz yummuşsa yummuş. İşte, herkesi bir ev sahibi yapma modeli geliştirdik.

 

İstanbul’da Avrupa ve Asya tarafında, mahalle konseptine uygun, yüksek olmayan, müthiş projeler çıkardık ortaya. İki tarafta da ortalama 150 -200 bin konutu içeriyor bu. ‘Peki, kardeşim, İstanbul’un tümünü mü dolduracaksınız.’ Yok, öyle bir şey yok. Dışarıdan gelen bir kişiye bile yer yok. İlk etapta 600 bin bağımsız birimden bahsediyoruz ya, vatandaşlara seçenek olarak diyeceğiz ki: ‘Seçenek bu. Buraya çıkmak isterseniz, en yakın mahallelere, yani bulduğum yerin yanında Esenler varsa, Sultangazi varsa, işte Güngören varsa oradakilere, 500 metre ilerisi, burada size ev hazırladık. Kardeşim bak, eviniz riskli, 6 şiddetinde depreme bile dayanmaz, çıkar mısınız.’ Gönüllü olarak çıkmak isteyenlere oradan yer vereceğiz. Mecburuz buna, yoksa, Allah korusun, yarın deprem olsa, onların hepsi toprağın altında.

 

 

Bizim yoğunlaşmış olan semtlerimiz var ya, hepsi neredeyse İstanbul’un. Orada sosyal donatı alanlarında, okul, hastane, yol, otopark olması gereken yerlerde konutlar var. Üçüncü olarak tercihi bunlara vereceğiz. Dışarıdan gelme yok, nakil yok, taşıma yok. Yeni nüfus gelmeyecek, bir taşınma olmayacak. Boşalttığımız ilçelerdeki o yerler ya yola gidecek ya sosyal donatıya kalacak.”

 

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Bakan Özhaseki’ye “Çok önemli bir vaatte bulundunuz. Bu sözleriniz duyulunca yarın kaçak katlar başlar. Herkes birer kat daha atar, birer daire daha almak için” dedi. Bunun üzerine Özhaseki “Vallahi şu anda hepsi, milim milim tespitli” karşılığını verdi.


 

YORUMLAR

  • 0 Yorum