İSTANBUL'DA ve MARMARADA DEPREM GERÇEĞİ VE İSTİSMARLAR
Günümüzde deprem gerekçesi ile kentsel dönüşüm ve güçlendirme dayatılıyor. Betonun ömrü yüz yıl olduğu halde 25-50 yıllık binalar "Çürük-Güvensiz" gerekçesi ile yıkılıyor, Mülk sahipleri ancak arsa payını kurtarıyor binasını kendi cebinden yeniden yaptırmak zorunda kalıyoruz. Bazı tedbirler alındı Kontrol mühendisliği kurumu getirildi gene yıkılan binalar oluyor izin veren belediyeye, Müteahhide, Kontrol mühendisine hesap soran bir sistem yok. Binalar bu gün dahi Bitişik Nizam binalarda deprem açıklığı bırakılmıyor, Dolgu alanda kazık çakılmıyor radyan temel betonu dökülmüyor.

1999 Marmara depremi 7.1 olarak gerçekleşti, Marmara'daki depremler binlerce yıldır kayıt altındadır. Ortalama 75-150 yıl Aralıklarla 7+ şiddetinde kırılma gösteriyor.
Uzay fotoğrafında görüldüğü gibi Kırılma Bolu Sakarya Kocaeli üzerinden Marmara denizinde devam ediyor. Gelibolu’dan Egeye çıkıyor ve devam ediyor.
Depremlerde Bu fayın daha çok etkisi kuzeye doğru değil Marmara’nın güneyini daha fazla etkiliyor.
Büyükada hemen güneyi açıklarında derinlik yüz metre derinlikten duvar gibi bin metre derinliğe ulaştığını görüyoruz
Buda gösteriyor ki İstanbul cephesinde sağlam kayalar var ve bu duvar binlerce yıldır kırılmıyor.
İstanbul’da yıkılan binaların zemini baktığımızda dere yatağı ve dolgu alanlarında görülüyor
Sağlam doğal zeminlerde yıkım söz konusu olmuyor.
Elbette çürük yapılmış Demiri çimentosu çalınmış binalarında yıkılması kader değil ihmal ve yolsuzluktur.
Ayrıca normal ölçülerde dökülen betonun ortalama ömrü 100 yıldır. Günümüzde 30-40 yıllık binalar (Çürük) gerekçesi ile yıktırılıyor. Burada başta Belediyelerin sonra Mimar+ Mühendis+ Müteahhitler hakkında hiçbir yaptırım söz konusu olmuyor.
Bir binanın doğal ömrü bitmeden Çürük diye yıkım kararı verilen yapılar hakkında Önce belediye ve Kontrol müh. Hakkında sonra Müteahhidi hakkında yasal caydırıcı cezalar verilmelidir.
Günümüzde mahalle bazlı kentsel dönüşüm projeleri Rantsal girişimlerdir kabul edilemez
YORUMLAR