İstanbul'un 'alışveriş bayramında' neler oldu?

 Ne demişler, boşuna Anna Wintour olunmuyor. Modanın kraliçesi ve yaratıcı Vogue ekibinin 2009’daki krizin moda sektöründe sebep olduğu daralmayı hafifletmek için tasarladığı ‘Fashion’s Night Out’ etkinliği, bir gecelik de olsa tüm dünyayı eğlence ve modayla yıkıp geçiriyor. Organizasyona 2010’da dahil olan İstanbul’da da durum aynı. Dün gece İstinyePark, Bağdat Caddesi ve Nişantaşı’nda yılbaşını aratmayacak bir coşkuyla ‘alışveriş bayramı’ kutlandı. İşte geceden notlar: 

*Nişantaşı’nda tasarımcıların etkinlikleri yer aldı. Yılbaşı izdihamının ‘apaçisiz’ versiyonuyla karşı karşıyaydık. “İnsanlar beleş yiyip içmeye, eğlenmeye geliyor” söylentileri çıksa da, mağaza yetkilileri işin içine sihirli kelime ‘indirim’ katılınca, etkinliğin hiç de verimsiz geçmediğini söyledi. 

*Alışveriş oranları, daha ziyade orta kesimi hedefleyen mağazalarda kendini gösterdi; indirim oranları yüzde 40-50 civarındaydı. Haliyle de en çok kasa yoğunluğu Mango, Zara, GAP gibi adreslerdeydi. Victoria’s Secret neredeyse yağmalanacaktı. 

*Zincir mağazalar, etkinliği satış amaçlı değil, ‘Namımız yürüsün’ havasındaydı. İkram bol, müzik coşkulu olsa bile, indirim oranında heyecan verici bir durum yok. Brandroom, indirim oranları ve çeşitleriyle rakiplerine göre iddialıydı ama 4 bin liradan 2 bine inen bir ceket, bilmiyorum kimi ne kadar heyecanlandırır... 

*Nişantaşı’nda en havalı parti, Louis Vuitton’daydı. Kırmızı halı, Yayoi Kusama’nın hazırladığı koleksiyona göndermeler yapan, içinde frenküzümü dolu elmalı kokteyl ve şampanya yudumlarken, cemiyet dergisinde görmeyi alıştığımız ne kadar yüz varsa, ilk defa görmüşçesine heyecanla, koleksiyonları inceliyordu. Louis Vuitton’da ASLA indirim olmadığını göz önüne alırsak, bu coşkuyu ‘gece gözüyle alışveriş yapma’ keyfine bağlayabiliriz. 

*Gerilla etkinlikler orta sınıfın beğendiği çalışmalardı. Markafoni’nin indirim çekleri kapanın elinde kaldı, Adil Işık’ın Fashion Truck’ının önü kalabalıktı. Dev Twiggy terliğiyle dans edenler görüldü.