Villiam Shakesper, ‘’En çok soytarılara üzülüyorum’’ der.
Kendisine ‘’Hangi soytarılara?’’ diye sorulunca, cevabı aşağıdaki şekilde tam da günümüze uygun bir cevap olur;
‘’Dalkavuğu olduğu Diktatörün gölgesini kendi gölgesi sanarak şımarıp çevresinde ki insanlara güç gösterisinde bulunan soytarılara’’
Ben de diyorum ki;
Ey diktatör dalkavuğu günümüz soytarıları!
Biliniz ki, dalkavuğu olduğunuz diktatörlerin sonları her zaman ve her devirde çok korkunç olmuştur.
Çok güçlü zannedip dalkavukluk yaptığınız diktatörlerin akıbetleri, canını yaktığı bir masumun ufak bir dokunuşuna bağlıdır.
Bekleyin göreceksiniz, mazlumun gücünü ve Allah'ın şaşmaz adâletini. Bu yüzden, dalkavuğu olduğunuz diktatörünüze güvenerek ne şımarın, ne itleşin, ne bulunduğunuz devlet dâirelerinde mesâi arkadaşlarınıza dayılaşın, ne de masum canını yakın.
DİKTATÖRLER!
Diktatörlük kelimesi ilk defa Romalılarca kullanıldı.
Sulla ve Caesar’dan sonraki devirlerde diktatör kelimesi unutuldu ve kullanılmaz oldu.
20. yüzyıl, diktatörlerin en çok olduğu yüzyıldır.
Bu yüzyıl, aynı zamanda diktatörlerin altın çağıdır.
Paranoya, güç zehirlenmesi, baskı, zulüm, yalan, topluma karşı saygısızlık, hakların gasbı, dünya malına tamah ve hukuksuzluk tüm diktatörlerin ortak özellikleriydi.
Yatağında ölen diktatör sayısı pek azdır.
Ekserisinin sonu çok hazin ve korkunç olmuştur.
Allah, diktatörleri, âlemin maskarası durumuna düşürmeden, kimlerle dalga geçmiş, kimleri alaya almışsa, daha bin beteri olmadan canlarını almaz.
Birkaçının ölüm anlarını anlatan yazılar okuyunca, kendime sormadan edemiyorum ''Bugünkü mevcut diktatörlerin sonları acaba nasıl olacak?''
Diktatörler, dünyada kalıcı olup hiçbir zaman alt edilmeyeceklerini sanarak insanlara büyük acılar yaşatmışlardır.
Bir diğeri ise, diktatörlerin kurdukları baskıcı rejimlerin tamamı ölümlerinden sonra yıkılmıştır.
Dünya hiçbir zaman diktatörsüz kalmamıştır.
21. yüzyılın da kravatlı, takım elbiseli diktatörleri vardır.
Bu son devrin diktatörleri, diğer zamanların diktatörlerinden çok daha güçlüdürler çünkü sanal medyada maaşlı binlerce trolleri, propagandalarını yaptırmak için televizyonları, gazete ve her tür matbuatları, hayata mideden bağlı sayısız yandaşları vardır.
Son söz;
Tüm diktatörler, ahlâktan mahrum, mânâdan nasipsiz, seviyesiz, düşük ve câhil bir âileden gelme olup, ruhen hasta ve çok korkaktırlar.
Rakip gördüklerine acımasızca saldırıları, cesur oluşlarının değil aşırı ürkek ve korkak oluşlarının sonucudur.
Bilmem anlatabildim mi?
Veya gereği şekilde anlaşılabildi mi?
5 Aralık 2025
ORHAN KILIÇOĞLU


YORUMLAR