Ahmet Temel Bulut hayat hikayesinden bir kesit

Özgeçmişim:
14/01/1958 yılında Trabzon/Of/Fındıkoba Mahallesi'nde doğdum.

İlk ve orta dereceli okulları aynı il sınırları içinde okuduktan sonra askere gittim. Askerlik dönüşünde hemen evlendim. 1 kız, 4 erkek, toplam 5 çocuk babasıyım. İlkokul 5. Sınıfa kadar kütükte Tahir olan adım, ortaokula kayıt yaptırabilmek için büyütülmüş.
Tahir adına olan nüfus kağıdında 1959 doğumlu yazılmıştım. 5 yaşında okula gidip 10 yaşında diploma almış görünüyordum. Bu durumda diploma alamıyor, ortaokula kayıt yaptıramıyordum. O zamanın Rahmetli Muhtarı babama demiş ki; "Cafer, okul kayıtlarının dolma sürecine az kaldı, mahkeme ile yaş tahsisi yapsak uzun sürer ve çocuk 1 yıl kaybeder.Nasılsa senin başka çocuğun yok, gel sana bir çocuk daha yazalım ve diplomayı o çocuğun üzerine alalım. Tahir'i de "öldü" gösteririz kütükte". Böylece okul kayıt işlemleri dahil bütün işlemleri yapmışlar, akşama babam eve geldiğinde; "oğlum, yaşını büyütemediğimiz için sana yeni kimlik getirdim. Yeni kimliğindeki adın Ahmet Temel Bulut, yeni kimliğin sana hayırlar getirsin". Okul ve asker arkadaşlarım hariç herkes adımı "Tahir" olarak bilir.

İş hayatıma gelince; evlendiğimde ÇAY-KUR'a girip 1 yıl kayıtçı-kantarcı statüsünde çalıştım.
Ertesi sezon 80 İhtilali olduğu için bizi işe almadılar. Ben de kendimi İstanbul'da gurbette buldum. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra 2 büyük firmada 5'er yıl üst düzey yöneticilik yaptım. Emekli olduktan sonra köyüme dönüp muhtar seçildim. Of'un bütün muhtarları ittifakla 3'er yıl olmak kaydıyla beni 2 kez Of Muhtarlar Derneği Başkanı seçti. Başkanlığım sürecinde derneğe tam teşekküllü bir ofis mülkü kazandırdım.
Kalemle kağıda uzun uzun yazmayı hiç sevmediğim için şiir yazmaya başladım. Şiire ne zaman mı başladım? 50 yaşından sonra. Önce okudum, okudum, okudum.
Ne mi okudum?
Yunan Felsefesi'nden tutun da Dünya Klasikleri'ne değin ne kadar kitap bulduysam okumaya aç insan gibi okudum. Divan şiirini yüzeysel, Çağdaş Türk Şiiri'ni Fecr-i Ati'den İkinci Yeni'ye kadar derinlemesine okuyup küpü doldurdum. Küp dolunca dışına sızmaya başladı. Yazmam lazımdı fakat ben yazmayı sevmiyordum. Düşündüm; "şiirin öyle uzun uzun yazma külfeti yok". Kendi sözüm olan" şiir, kelimelerden Bal doldurur gözeye/tutar, koca kitabı sığdırır bir dizeye". İlkemden yola çıkarak en çok hiciv olmak üzere çeşitli temalar üzerinde şiirler yazdım. Sonra bu şiirlerimden bir edebiyat hocası OMÜ'de yüksek lisans yaptı. Aynı hoca yüksek lisansını bitirdikten sonra hukuku da bitirdi, Şimdi KTÜ'de doktora yapıyor. Bana göre asıl güzel şiirlerimi tezden sonra yazdım. Yüksek lisans tezi Google'e de var. "Aşıklık geleneğinde Tahir Bulut" diye yazarsanız 350 sayfalık tez çıkar karşınıza. Ayrıca İngilizce'si de var orada.
Kalem kullanmayı sevmediğimden her ne yazmış isem klavye ile yazdım ve Facebook adlı sosyal ağda yazdım. Zaman zaman sayfalarım çalındığı için bir kısmı kayboldu.! Allahtan bazı siteler ve haber portalları beni köşe yazarlığı ve diğer pozisyonlarda değerlendirdiği için oralardan bulabiliyorum bazı şiirlerimi. Hâla zaman zaman yazıyorum. Hislerim körelmedikçe ve ömrüm oldukça yazmaya da devam edeceğim. İşte ben buyum. Saygılarımla.
Ahmet Temel Bulut
(Tahir)
7 Mayıs 2024