Artık etliye-sütlüye karışmam...

Şunun şurasında aklımın erdiği, gözümün gördüğü yanlışları parti-purtu gözetmeksizin yazıp insanları uyarmak istedim. Her seferinde ne camiye yaranabildim ne kiliseye.
Bakıyorum da; insanlar kendi subjelerine öylesi bürünmüş ki; gerçeği çivi ile çaksan beyinlerine işlemez.!
"NATO kafa, NATO mermer" Çünkü.!
Buradan defalarca izah ettim; partim yok benim.! Yanlış gördüğüme tıpkı tarafsız bir hakem gibi caaarrt.! Düdüğü çalarım, forma rengine bakmadan.!
Ve tekrar söylüyorum; inanın mevcut siyasi partilerin hiç biri diğerinden farklı değil. Hepsi aynı sistemin doğurduğu partiler çünkü.
Sadece söylemleri farklı, eylemleri aynı.
Muhalefetteki "yiyemedim ve yandaşlarımı besleyemiyorum" diye cırlar. İktidar ise mart kedisi gibi; hem işini görür hem bağırır.!
Siyasi yelpazenin 4 ayağı var:
1. Kanat: Din, iman, mezhep, Kuran. Yani oy için bu söylemlerle halkın karşısına çıkar.
2. Kanat: vatan, millet, Sakarya. Yani milletin milliyetçilik duygularından beslenir.
3. Kanat: Fakir-fıkara edebiyatı. Yani, ne ezilen, ne ezen; insanca, hakça bir düzen.
4. Kanat ise liberalizm. Serbest piyasa ekonomisi.

Demem o ki:

Siyaset mora çalar
Ceplerden para çalar
Bugün "Ak" dediğine
Yarına kara çalar
***
Söylem sağa sola gider
Menfaat kol kola gider
İş bu hal böyle yıllarca
Ola gelmiş, ola gider

Özetlersek: partinizi savunmak adına en samimi, en sevdiğiniz arkadaşınızı kırıyorsunuz ya; değmez.!
Partilerin gerçek sahipleri Halinize kıs kıs gülüyor çünkü.
Olmayın, bu kadar politize olmayın.!
Dünyada yaşanacak nice güzellikler var...

Bir sözümde sayfamda bulunan etkisiz elemanlara.
Gerçi doğum günleri geldi mi bu etkisiz elemanları bir bir siliyorum ya, arada gözden kaçanlar da oluyor.
Bir de arkadaşlık isteği gönderiyorsunuz, nezaketen kabul ediyorum, 2 gün bekliyorum. Bakıyorum ki, uyumaya gelmiş. 2 gün sonra geldiği yere postalıyorum.
İsteğini kabul edip 2 gün sonra sildiklerim anlasın durumu.

Cumanız hayırlar getirsin...