Bence okunası bir yazı...

Bence okunası bir yazı...
.......................
Bir ülke ki toprağında başka ilin gözü yok,
Her ferdinde mefkûre bir, lisan, adet, din birdir...
Mebusânı temiz, orda *BOŞO'ların sözü yok,
Hududunda evlâtları seve seve can verir,
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!
***
Bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermâye
Sanatında yol gösteren ilimle fen Türkündür
Hirfetleri birbirini dâim eder himâye
Tersâneler, fabrikalar, vapur, tren Türkündür
Ey Türkoğlu işte senin orasıdır vatanın!
Ziya Gökalp
Bütçe görüşmeleri dolayısı ile Meclis TV'den bütçe görüşmelerini izledim.
Hay izlemez olaydım.!
HDP milletvekillerinin Kürtçe konuşmalarını dinlerken tüylerim diken diken oldu.!
Bir de üstüne üstlük benim ülkemde, benim meclisimde "Kürdistan" demeleri tamamen asabımı kasırgaya döndürdü.
Ve kesin inanıyorum ki; bunlar "Kürtçülük" şemsiyesi altında politika yapıp kürtlerin şoven ruhundan faydalanan Ermeni politikacılarıdır.
Amaçları hak hukuk aramak değil; ülkenin elini zayıflatıp bölmek ve Büyük Ermenistan idealizmini gerçekleştirmektir.
Ve şuna da inanıyorum ki, bütün kürtler, bütün türkler ölse bunların kılı kıpırdamaz.
Benim meclisimde, benden maaşını alacaksın, benim temin ettiğim rahat koşullardan yararlanacaksın; Sonra beni bölmeye çalışacaksın ha.!
Yok öyle bir şey soysuz.! Bunu ataların başaramadı, sen mi başaracaksın.!!!
Biz bu vatanı atamızdan bütün aldık, neslimize de bütün teslim edeceğiz; öyle bağırıp çağırıp boşuna bir yerlerinizi yırtmayın isterseniz ha.!
Gelelim ana dilini konuşma meselesine: Ben güneydoğuda askerlikten dolayı 20 ay kaldım. Gözlemledim insanları; gerçekten ana dilleri Kürtçe'dir ve bazıları(bilhassa okula gitmeyenler) Kürtçe'den başka dil bilmiyor. Elbette konuştukları dil yasaklanmayacak.! Dillerini konuşmak temel insan haklarından.
Kültürel faaliyetlerini yapsınlar dillerinde, sözüm yok.! Şiir yazsınlar, zılgıt çeksinler, tv kanalı açsınlar yine sözüm yok. Daha ileri gideyim; dillerinde eğitim de alsınlar, buna da peki.
Fakat her ülkenin resmiyete kullandığı bir dil vardır.
Bizim de resmi dilimiz Türkçe'dir ve TBMM de resmi bir kurumdur. Hatta en üst resmi kurumdur.
Halkın iradesi orada tecelli eder çünkü.!
Öyle kabadayılık, bağrış çağrış ile bizden değil toprak, değil hak; zırnık alamayacağınızı size babanız söylemedi mi.!
Bize atalarımızdan kalan tek miras onların meslekleri. "Meslek ne" diye sorarsanız; savaşmak. Bizler tarih boyunca hep bunu yaptık. Tarihe bir bakın isterseniz; Ne zaman bizim kanatlarımızın altında durdunuz, hiç bir tehlikeye, açlığa, susuzluğa maruz kalmadınız. Ne zaman ki, boynuz gösterdiniz bir şekil kırıldı boynuzunuz.
Hele öyle ASALA devamı 3-5 soysuzdan güç aldığınızı sanıp karşımıza çıktığınızda sadece boynuzla kalmayıp canımızdan olursunuz.!
Bir kez daha söylüyorum; size vatan bırakmadıkları için atanıza kızın, bize değil.! Biz bu vatanı, bu bayrağı atalarımızdan teslim aldık, eksiksiz neslimize teslim edeceğiz.!
Hiç kusura bakmayın.!
Ya gelin bu cennet ülkede kardeş kardeş yaşayalım.
Kız alalım, kız verelim.
Söz alalım, söz verelim.
Çok bulunca çok, az bulunca az verelim.
Bakın bakalım Sarıkamış'a, Çanakkale'ye, Yemen'e;büyük dedem Tahir ile büyük deden Raşo koyun koyuna yatıyor.
Gelin dedelerimizin kemiklerini sızlatmayalım ki; demesinler, "Bak, Biz burda Omuz omuza savaşıp şehit düştük, şimdi torunlarımız ne yapıyor; Ermeni ve dünyanın lanetlenmiş yahudilerinin kurduğu Siyonizm'in oyununa gelip birbirini boğazlıyor, hakkımız helal değil onlara"...
Gelin hadi, gelin.! Biz bin yıldır kardeş kardeş yaşadık, hele bin yıl daha yaşayalım, sonra bakarız o bölme işine.
Bu gidişle dünya bin yıl daha yaşamaz ya.!
Tahir Bulut
*Boşo kim mi?
İşte Boşo:
1875'te Grebene'de doğdu. On beş yaşında Heybeliada Ticaret Okulu'ndan onur derecesi ile mezun oldu. Osmanlı Meclis-i Mebûsan I. Dönem Manastır Vilayeti Serfiçe Sancağı Mebusluğu yapmıştır. İstanbul Örgütü'nün (Organosis Konstantinupoleos) bir üyesiydi. Meclis-i Mebûsan'da söylediği, "Ben Osmanlı Bankası kadar Osmanlı’yım" sözüyle ünlüdür. İkinci Balkan Savaşı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun Makedonya topraklarının Yunanistan tarafından ilhak edilmesiyle Yunan siyasi sahnesine dahil oldu ve Kozani milletvekili seçildi. Nikolaos Triantafillakos hükümetinde İçişleri Bakanı oldu.
1929'da Atina'da öldü.
Kuyusu derin olsun...